Birgün Gazetesi Ropörtaj

Mayıs 2004

Nazire DEDEMAN
Umut Vakfı Kurucu Başkanı


Umut Vakfı’nın bugüne kadar bireysel silahsızlanma konusunda yürüttüğü çalışmalar barış kültürü zeminindedir. Kırsal kesimde veya kentlerde sevinç gösterilerinin silahla kutlanması, düğün gibi kutlamaların heyecanının silahla atılması tamamen  “şiddet kültürsüzlüğü”nün ürünüdür. Mutlulukların, bilerek ve isteyerek silahların saçtığı “kan”la gölgelenmesi akıl alır bir durum değildir.

Bir şiddet olayının veya bir şiddet gösterisinin, kutlamaların kurusıkı tabancalarla yapılması uygulamasında olduğu gibi, temsili söz konusu olamaz. “Kurusıkı silahlar”la kutlama yapmak pratik bir çözüm gibi görünebilir, fakat mutlulukları silahlarla “kan”landırmak zihniyetini değiştirmez. Dolayısıyla, başvurulan bu “çözüm” bizi tekrar “çözümsüzlük” noktasına geri götürür.

Şiddet öğrenilen bir şeydir ve dolayısıyla silahsızlanma da öğretilebilir. Çocuklarımızı oyuncak dahi olsa silahlarından arındırma çabası içindeyken, böyle bir temsili uygulamayı kabul etmek sözkonusu değildir.

Bugün Türkiye’de yılda ortalama 3.000 kişi ateşli silahlarla hayatını kaybediyor. Emniyet Genel Müdürlüğü verileri, Türkiye genelinde 2 milyonu ruhsatlı ve 5 milyonu ruhsatsız olmak üzere toplam 7 milyon silah bulunduğunu; 2000 – 2003 yılları arasında işlenen suçların %5’inde ateşli silah, %70’inde ise ruhsatsız silah kullanıldığını söylüyor.  Son 15 yılda ise ülkemizdeki ruhsatlı silah sayısı 40 kat, ruhsatsız silah sayısı ise 100 kat artmış durumda.

Durum bu kadar vahim iken, çabalarımız bireysel silahlanmaya son vermek, anlaşmazlıklarımızın çözümünde şiddet yöntemlerine başvurmamak olmalıdır. Çözümü “kurusıkı silah kullanmak” gibi şiddeti temsil eden kısa dönemli pratik çözümlerde değil; -biraz daha zor bir yolda yürümemizi gerektiren- bıçak, silah vs. gibi ölümcül aletlerden uzak durmamızı ve bir canlının yaşam hakkını elinden almaya ya da yaşam kalitesini düşürmeye neden olacak şiddet olaylarından toplumca arınmamızı sağlayacak uygulamalarda aramak gereklidir.