Moral Dünyası Dergisi (Aksiyon) Ropörtaj

Muhabir Şule Altundağ
 
Haziran 2004
 
Nazire Dedeman
Umut Vakfı Kurucu Başkanı

 
 
1-) Silah kullanımının gençler arasındaki yaygınlığı nedir?
 
2003 yılı içerisinde Jandarma ve Polis’e Gelen ve Getirilen toplam çocuk sayısı 39.447 (33.443 erkek, 6004 kız).
Bu toplam sayı geliş nedenine göre tasnif edildiğinde en ön sırayı açık farkla “Suç İsnadı” alıyor. Şöyle ki :
 
Geliş Nedeni
Toplam Sayı
Erkek
Kız
Suç İsnadı
26.182
24.080
2.102
Durumu Şüpheli
2.000
1.844
156
Terk
37
25
12
Evden Kaçma
901
568
333
Buluntu
209
140
69
Kayıp
227
134
93
Mağdur
6.818
3.977
2.841
Diğer
3.073
2.675
398
 
Suç İsnadı ile gelen ve getirilen çocuklar acaba hangi suçlardan dolayı güvenlik birimine uğramışlar diye baktığımızda ise bir garip olunuyor.
  
İsnat edilen suç türüne göre güvenlik birimine uğrayan çocuklar :
 
Suç Türü
Toplam Sayı
Adam Öldürme
214
Yaralama, Darp
7.191
Kız, kadın ve erkek kaçırmak
547
Irza geçmek ve sarkıntılık
352
Fuhuş
144
Fiili Livata
192
Hırsızlık
8.150
Oto Hırsızlığı
1.126
Otodan Hırsızlık
1.109
Gasp
706
Dolandırıcılık
107
Yankesicilik
1.254
Rüşvet, irtikap ve sahtecilik
270
Sövme, hakaret
168
Meskene saldırı
119
Devlet memurlarına hakaret ve darp
289
Kumar
45
Tehdit
319
Izrar
411
İntihara teşebbüs
463
Terör suçları
116
Kanunsuz toplantı ve yürüyüş
265
Kaçakçılık
77
Uyuşturucu madde kullanmak ve satmak
219
Trafik suçları
675
TCK nın 526 nolu mad muhalefet
285
6136 SK’na muhalefet
613
Diğer suçlar
676
 
6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanununa Muhalefet edenler, adam öldürenler ve yaralama suçu işleyenler topluca ele alındığında (toplam 8.018 çocuk) - ki bu suçların işlenmesinde illa ki bir silah söz konusudur, çocukların hırsızlıktan sonra en çok bu suçları işlediği görülmektedir.
 
Ateşli silahlar kanununa muhalefet eden toplam 613 çocuğun 524’ünün öz anne, öz baba ve kardeşleri ile beraber yaşadıkları; yani öz ana babanın kontrolü altında oldukları saptanmış.
 
Aynı suçu işleyen çocukların 230’unun ilkokul mezunu olduğu, en küçük yaşın 8 olduğu tespit edilmiş.
 
Bu aynı suçtan dolayı 48 çocuğun birden fazla güvenlik birimine uğradığı görülmüş.
 
2-) Kutlar Vadisi vb. dizilerin silah kullanımının artmasına bir etkisi var mı?
 
Bu tarz dizilerde ve hatta reklamlarda, haberlerde yer bulan şiddet mesajları çok bilinçsizce veriliyor. Toplum vicdanında şiddet meşrulaştırılıyor ve özendiriliyor. Özellikle henüz kimliği tam oluşmamış çocuklar ve gençler şiddet uygulayan ve/fakat itibar gören karakterleri kendilerine model olarak alıyorlar.
 
3-) Son çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
 
Umut Vakfı 10 yıldır çalışmalarını büyük bir inançla sürdürmektedir. Geleneksel 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü etkinliklerimizi; “Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü” ve “Bireysel Silahsızlanma: Yaşama Hak Tanıyın” konulu Resim Yarışması Ödül Töreni’ni bu yıl Şanlıurfa’da gerçekleştireceğiz. 
 
Ağustos ayının ilk haftası ise Kısa Filmciler Derneği işbirliği ile Beyoğlu’nda Animasyon ve Kısa Film Sokak Gösterimleri gerçekleştireceğiz.
 
İki yıldan bu yana devam eden Çocukları Oyuncak Silahlardan Arındırma Projemiz kapsamında (ÇOSA) bu yıl Tiyatro Art ile işbirliği yaparak, Tiyatro Art’ın değerli oyuncularının sergilediği “Bizimle Oynar mısın?” adlı oyunla İstanbul’un çeşitli semtlerinde bulunan okullarda, yaklaşık 15 bin ilköğretim öğrencisine ulaştık. Öğrencilerimize ve ebeveynlerine oyuncak silahların sakıncalarını, tehlikelerini karikatürlerle anlatan bilgilendirici broşürlerimizi ilettik.
 
Geçtiğimiz yıl 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Kanunu ile Oyuncak Yönetmeliği İrdeleme Komisyonu ve Oyuncak Yönetmeliği İrdeleme Alt Komisyonu oluşturduk. Komisyonda görev alan değerli hukukçularımız ve uzmanlarımız, oyuncak yönetmeliğini irdeleyerek, bir dizi toplantı sonucunda yeni bir Oyuncak Yönetmeliği önerisi hazırladılar. Çeşitli uzmanların görüşlerinin de alınması akabinde hazırlanan rapor ilgili ve yetkili mercilere ulaştırıldı. Hala sonuçlanması için bekliyoruz.
 
Ateşli Silahlar Kanunu taslak önerisi çalışmalarımıza başladık. Önümüzdeki iki ay içinde çalışmamızı tamamlayarak ilgili makamların değerlendirmelerine sunacağız.
 
Ayrıca Biga’da bulunan Umut Vakfı Yurttaşlık Enstitüsü’nde Mütevellimiz Sayın Prof. Dr. İpek Gürkaynak’ın liderliğindeki bir ekip “Yurttaş Olmak İçin Eğitimleri” vermeye devam ediyorlar. Bu eğitimleri alan yaklaşık 2000 eğitici bugün Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde diğer insanlara edindikleri bilgileri aktarıyorlar.
 
Bugünlerde yeni bir projeyi hayata geçirme heyecanını yaşıyoruz. Maalesef ülkemiz insanları heyecanlarını ve mutluluklarını ateşli silahlarla kutlamayı gelenek haline getirmişlerdir. Neredeyse her gün medyada, asker yollama törenlerinde, düğün veya sünnet törenlerinde kutlama amacıyla ateş edilmesi sebebiyle ölüm veya yaralama vakalarına rastlıyoruz. Bu konuda insanlarımızı bilinçlendirmek amacıyla “Kutlamalarda Silaha Hayır Kampanyası” başlatacağız. Projemizin hazırlıkları devam etmektedir.
 
Ayrıca Umut Vakfı Yayınları, daha önce yaptığı birçok yayının yanı sıra, çok uzun zamandır hazırlığını sürdürdüğü iki bilimsel çalışmayı da kamuoyunun ve bu konuda çalışma yapan bilim insanlarımızın kullanımına sundu. Bireysel Silahsızlanma kitabımız, 2002 yılında gerçekleştirdiğimiz 1. Uluslararası Bireysel Silahsızlanma Sempozyumu’nda sunulan bildirilerden oluşmaktadır. Yayınladığımız ikinci kitap ise Umut Vakfı Mütevellisi Sayın Dr. Mustafa Tören Yücel’in çok değerli bir çalışması olan  Kriminoloji adlı kitaptır.
 
4-) Bir de savaş ortamının ve yaşanan gerginliklerin silah kullanımında etkisi var mı?   
 
Savaşlar artık medyadan naklen takip edilebiliyor. Bu insanlarda bir korku yaratıyor ve insanlar silahlanıyorlar. Zaten savaş öncesi ve savaş sonrası bölgede bireysel silahlanmanın çok yoğun olduğu dönemler olarak biliniyor. Afganistan ve Irak savaşları bu duruma örnektirler. Bir diğer çok önemli husus ise Irak savaşı esnasında çocukların özellikle oyuncak savaş silahları satın almalarında büyük artış gözlenmesi ve kıyafetlerde asker üniformaları tarzının benimsenmesidir. Çocuklarımız maalesef savaş oyunları oynayarak büyüyorlar.