Haftanın Yorumu

Mülakat… Mobbing… Cezasızlık…

 
Hukukun üstünlüğü çok önemli…
 
Ama bugün bu mümkün mü?
 
Hukukun üstünlüğü yaşanıyorsa eğer, genç hukukçular neden art arda intihar ediyor, diye sorulmaz mı?
 
Art arta yaşananlara bakın…
 
“Mülakat adaletsizliği can aldı”…
 
İstanbul’da hakim ve savcılık sınavında 115’inci olan İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat Mert Akdoğan (26) mülakatta elendi… Düşünsenize gencecik bir delikanlı ve sınavda büyük başarı gösterip 115’inci oluyor, onun ve ailesinin sevincini hayal edin…
 
Ama sonucu biliyorsunuz… Mülakatta elenen bu genç avukat Beykoz’daki evinde 8 Ocak günü yaşamına son verdi…
 
İstanbul Barosu bunun üzerine; genç avukatın ….
 
 
 

Forum

Simidimiz ve Hürriyetimiz İçin!


Av. Fikret İLKİZ 
 
13 Haziran 1952 kabul tarihli 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun 4 Ocak 1961 kabul tarihli, 212 sayılı Kanunla değiştirilmiştir. Adı kısaca 212 Sayılı Kanun veya Basın İş Kanunu olarak bilinir.
 
Kanunun tarihi vardır… Hatırlanmalıdır!
 
10 Ocak 1961 günü gazetelerin birinci sayfalarında “Gazetemizi Üç Gün Kapatıyoruz” başlıklı bir bildirinin haberi yer almıştı.
 
63 yıl önce 9 gazetenin sahibi gazetelerini kapatmak suretiyle 10 Ocak günü yürürlüğe giren iki kanuna karşı gazetelerini yayınlamama kararı almıştı. Kanunlardan birisi bugünkü Basın İlan Kurumu hakkındaki “Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun”, diğeri ise “212 sayılı Kanunla Değiştirilmiş Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasında Münasebetlerin Tanzimi Hakkında 5953 Sayılı Kanun”du.
 

Okuyun

Çocukları öldüren mülakat düzeni


Barış TERKOĞLU
 
Deprem yok, savaş yok, salgın yok. Ama babalar çocuklarını gömüyor.
 
Aylarca bu köşede yazdım. Defalarca “mülakat düzeni ülkeyi felakete götürüyor” dedim. Bir çözüm bulacaklarına bıyığı yeni terlemiş çocuklarla uğraştılar. Sonunda Türkiye intihar haberleriyle sarsılınca resmi açıklamaların gölgesine sığındılar.
 
Önümde iki gencin iki ayrı hikayesi duruyor…
 
İlki avukat Mert Akdoğan. Osmaniyeli bir baba ile Manisalı bir annenin çocuğuydu. Hayali savcı olmaktı. Hukuk Fakültesi’ni başarıyla bitirdi. Yetmedi, hakimlik-savcılık sınavına çalıştı. Yazılı sınavda Türkiye derecesi yapıp 115. oldu. Gelgelelim, geçen aylarda girdiği mülakatta anlayamadığı şekilde elendi. İntihara giden süreç böyle başladı.
 
Dün, acılı baba Tufan Akdoğan’ı aradım. Oğlunun yaşadıklarına isyan ediyordu:
 
 
 

VakfımızıDestekleyenler