2009
Bireysel Silahsızlanma Ödüllü
“Bireysel Silahsızlanma: Yaşama Hak Tanıyın” Fotoğraf Yarışması
“Bireysel Silahsızlanma: Yaşama Hak Tanıyın” konulu Fotoğraf Yarışması’nın amacı, “fotoğraf”ın toplumsal yaşamdaki sosyolojik göstergelerinden, toplumsal iletişimdeki gücünden ve olanaklarından yararlanarak, bireysel silahsızlanmanın toplumsal boyutuna dikkat çekmektir. Bireysel silahsızlanmaya ilişkin düşündürücü, tespit edici, vurgulayıcı görüntülerin şiddet dilinden uzak olabileceği, barışın önce iki insan arasında başlayarak topluma yayılabileceği mesajını, bireysel silahsızlanmanın barışçıl görüntüleriyle topluma verebilmek hedeflenmiştir.
Önsöz
Fotoğraf, yaşadığımız dünyaya ilişkin anları insan gözünün ve görme biçiminin zenginliğiyle kaydeden; kaydederken farklı bakış açılarını, durumları, her zaman baksak da görmediğimiz gerçeklikleri bizlere gösteren son derece etkili bir iletişim aracıdır. Elinizdeki katalogda, bu iletişim aracının ve kaydedilmiş anların bireysel silahsızlanma için gösterdikleri, bizleri gündelik hayatımızda şiddetin biçimleri üzerine tekrar düşünmemizi teşvik ediyor.
1993 yılından bu yana Umut Vakfı olarak her yıl düzenlediğimiz geleneksel ödüllü yarışmalarımız; bireysel silahsızlanma konusuna, inasanın yaşam hakkına, toplumumuzda ve gençler arasında yaygınlaşan şiddet konusuna ilişkin farklı yaklaşım biçimlerini ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Farklı sanat dallarını ve ifade biçimlerini toplumsal iletişimde etkili ifade araçları olarak kullanmayı; böylece, insanın yaşam hakkı önünde büyük bir engel oluşturan “Bireysel Silahlanma” konusuna dikkat çekmeyi hedefliyor. Umut Vakfı, çeşitli alanlardaki çalışmaları özendirmek ve bireysel silahsızlanmaya dikkat çekmek için düzenlediği ödüllü yarışmaların bu yıl 15.’sini “Fotoğraf” dalında düzenlemiştir. Fotoğraf, bireysel silahsızlanma ve barış konusunda toplumsal bilincin oluşmasına hizmet etmekle, çok önemli bir işlevi yerine getirmektedir.
Bireysel silahlanma, şiddetin en uç noktasıdır. Silah, yalnızca insan yaşamına son vermek, öldürmek işlevini taşır. Çok yaygın şekilde savunulduğunun aksine silah güvenlik sağlamaz. Çeşitli araştırmalar gösteriyor ki; yalnızca evde silah bulundurmak bile evdeki bir insanın “öldürülme” riskini %41 arttırmaktadır. Öfke denetimsizliği bireysel silahlanma ile birleştiğinde geri dönüşü olanaksız durumlara; bir anlık öfkeyle meydana gelmiş öldürme ve yaralamalara neden olmaktadır. Dolayısıyla silahlanmak, hangi gerekçeyle olursa olsun sadece ölümü ve yaralamaları davet ediyor ve iki taraflı mağduriyeti getiriyor.
Bizim ülkemizde, sivil yurttaşların yaygın silahlanması nedeniyle ateşli silahlarla meydana gelen cinayetler, yaralanmalar ya da intiharların yanı sıra düğün, nişan, kına gecesi, maç sonrası ya da asker yolculama kutlamaları neticesinde meydana gelen kazalarda pek çok yurttaşımız öldürülmekte ya da yaralanmakta, sakat kalmaktadır.
Oysa silahlarla kutlama olmaz... Silah korumaz... Silah, yalnızca öldürür.
Bireysel silahlanmaya karşı yürüttüğümüz mücadelede her zaman şunu vurguladık: Şiddeti yaratan insan barışı da yaratabilir. İnsanoğlu yaşamını sürdürmek için ilkel silahı yaratırken; bedelini bu kadar ağır ödeyeceğini tahmin edemezdi...
Ateşli silahları icat eden ve kullanan insanoğlu, sahip olduğu olağanüstü zekâyı barış ve uzlaşmayı getirecek incelikli yöntemleri de icad etme yolunda kullanabilir. Bu, geleceğimizin teminatı gençlerimizin ve çocuklarımızın huzurlu, barışçıl, hukukun üstünlüğünün ve adaletin hakim olduğu bir toplumda yaşayabilmeleri için bir görevdir, sorumluluktur. Bu sorumluluk tüm yurttaşlara, toplumsal yapıyı oluşturan tüm kurumlara aittir.
Bu yıl fotoğraf dalında düzenlediğimiz XV. Bireysel Silahsızlanma Ödüllü Yarışmamız’ın tüm katılımcılarına, değerli Seçici Kurul Üyeleri’ne ve emeği geçenlere içtenlikle teşekkür eder, ödül alan yarışmacılarımızı gönülden kutlarım.
Umut dolu yarınlara,
Nazire DEDEMAN
Kurucu Başkan