"Türkiye’de Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri" Yerel Medya Eğitim Semineri - KARS

UMUT VAKFI
Türkiye’de Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri Yerel Medya Eğitimi
KARS
 
 
25 Ekim 2009, Kars Simer Otel 
Nazire Dedeman Açış Konuşması

Değerli  konuklarım,
 
Hoşgeldiniz.
 
“Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri” Yerel Medya Seminerlerimizin beşincisinde Kars’da sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. 
 
Umut Vakfı, bireysel silahsızlanma, şiddet, barış kültürü ve hukukun üstünlüğü konusunda 16 yıldan bu yana çalışıyor, bilgilerini ve araştırmalarını her fırsatta kamuoyu ile paylaşıyor. Bu süreçte medya mensuplarının özellikle bireysel silahlanma ile oluşan yaşam hakkı ihlallerine ilgisi ve silahsızlanma konusuna desteği hiç eksik olmadı. 
 
Bu süreçte, şiddetin, toplumsal eşitsizliklerden kaynaklandığının farkında olarak, bu eşitsizliklerin hayatımızı örseleyen, korkularımızı körükleyen, gittikçe daha fazla şiddet doğuran bir sarmal olduğunu da vurgulamak gerekiyor. Şiddetin en uç noktası olan bireysel silahlanmanın belirgin nedenlerinden biri,  toplumsal hayatta “şiddet göstererek” var olma biçimidir. Bireyin kendini gösterme, “var olduğunu” vurgulama biçimi olarak “silahlanma”yı seçmesi, esas olarak eşitsizliği olumlaması anlamına gelir.  Çünkü, kaba kuvvetle, “silah” gösterişiyle üstünlük sağlayarak “güç” elde edeceklerini düşünenler; dolayısıyla, bu güçle varlıklarını kanıtlayacaklarını kabul ederler.
 
Oysa, bireylerin silahlanması, şiddetin boyutunu daha da büyütmektedir. Bugün Prof. Dr. Timur Demirbaş ve Dr. Ayhan Akcan bireysel silahlanmanın Türkiye’deki boyutlarına dikkat çekecekler. Ancak, şunu vurgulamak isterim ki; bugün Türkiye’de, yılda 3000 kişi ateşli silahlarla ölmektedir. Bu yurttaşlarımızın ortalama 700’ü ateşli silahlarla kaza sonucu hayatlarını kaybetmektedirler. 
 
Ülkemizde “silah” bir kültürel özellik olarak kabul edilir. Kızgınlık, öfke ve düşmanlık gösterisinde ateşli silah kullanıldığı gibi; silahla şerefin, namusun korunacağı, coşkunun kutlanabileceği de zannedilir. Her durumda, sonuç yalnızca ölümdür...  
 
Bu gerçeği bize defalarca kanıtlayan yaşam öyküleriyle medyada sık sık karşılaşıyoruz. Biz okuyucular/izleyiciler ve dinleyiciler; siz, bu olayları bizlere aktaran haberciler... Hepimiz, en azından şu gerçeğin farkında olmak zorundayız: “yaşama hakkı” insanın en temel hakkıdır. Bu hak eşittir. Bu eşitliği bozan en önemli sosyal problemlerden biri bireysel silahlanmadır. Umut Vakfı olarak bireysel silahlanmayı ele alırken, hukukun üstünlüğüne, barış kültürüne, yurttaş olma bilincine ve bunun önemli bir sorumluluk olduğuna vurguda bulunuyoruz.
 
Siz, gazeteci yurttaşlar, bu konuda önemli rol üstlenmektesiniz. Şiddet olaylarıyla karşılaşırken, haberlerinizi kurgularken ve bizlere aktarırken; karşı karşıya olduğunuz durumun öncelikle insanın yaşama hakkıyla ilgili olduğunu hatırlamanız önemli bir adımdır. 
 
3. sayfa haberi olarak kavramsallaşmış şiddet haberleri, medya izleyicisine çeşitli hayat hikayeleri anlatıyor. Bizlerin kolaylıkla tükettiği bu hikayelerdeki gerçekliklere, bu hikayelerin gösterdiği sorunlara ne denli duyarlıyız? Peki bu haberlerin ve olayların tanıkları olan gazeteci arkadaşlarımız, bu hikayelerin anlatıcıları olarak üstlendikleri rolün ve sorumluluğun farkında mıdırlar? 
 
Bu sorular, bugünkü eğitim programımızın temelini teşkil ediyor. Bu nedenle, dördüncü kuvvet medyanın şiddet ve bireysel silahlanma konusundaki olayları topluma yansıtma biçimini birlikte irdelemek; meslek gereklerine uygun, eleştirel ve objektif bir yaklaşımın nasıl inşa edilebileceğini tartışmak amacıyla Türkiye’de Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri Yerel Medya Eğitim Seminerini gerçekleştirmek üzere bugün burada toplandık.
 
Biraz sonra, 1. Oturum Dr. Recep Yaşar’ın “Gazetecilik Meslek İlkeleri ile TGC Hak ve Sorumluluk Bildirgesi Çerçevesinde Gazetecilerin Şiddet Haberlerine Yaklaşımı” konulu sunumuyla başlayacak. Ardından, Prof. Dr. Nurçay Türkoğlu “Etik Açıdan Medyada Şiddet Haberleri” konusunu ele alacak ve “Suç Korkusunun Yansıması Bakımından Medyada Şiddet Haberleri” konusunu Prof. Dr. Timur Demirbaş değerlendirecek.
 
Seminerimizin  öğle yemeğinden sonra yapılacak 2. oturumuna ise  Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan’ın “Yaşama Hakkı Açısından Bireysel Silahsızlanma: Türkiye’de Durum ve Medyanın Sorumluluğu?” başlıklı konuşmasıyla başlayacağız. Fransız Liberation Gazetesi’nin Türkiye Muhabiri Ragıp Duran’ın “Medyada Nefret Söylemi” konusundaki sunuşunun ardından Semiran Kaya “Almanya’da Şiddet Haberleri ve Etik” hakkında bizleri bilgilendirecek.
 
Her iki oturuma, Kars Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Yücel Sezer Başkanlık edecek. Desteği dolayısıyla kendisine teşekkür ederim.
 
Bugün, siz değerli gazeteci dostlarımızla görüşlerimizi, bilgilerimizi paylaşırken, sizin tecrübe ve görüşlerinizle de zenginleşmeyi diliyoruz. Bu nedenle seminerimizin 3. ve son oturumu oldukça önemlidir. “Yerel Medya’nın Şiddet Haberciliğine Bakışı” konusundaki tartışma oturumunda konuşmacılarımız, oturum başkanlarımız ve siz gazeteci arkadaşlarımız ile birarada olacağız. Karşılıklı olarak konuya bakış açımızı ortaya koyacağımız son oturuma katılmanızı; fikirlerinizi, sorularınızı ve değerlendirmelerinizi bizlerle paylaşmanızı rica ediyoruz. 
 
Bu vesileyle tüm konuşmacılarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu toplantıyı gerçekleştirmemizde maddi katkıda bulunan Friedrich Ebert Stiftung Derneği’ne ayrıca teşekkür ediyoruz.
Tekrar hepinize hoşgeldiniz diyorum ve verimli, eğlenceli, katılımcılığın yüksek olduğu bir çalışma diliyorum.