- Birincilik ödülü Furkan Yıldırım’ın “Yağmur” adlı eserine,
- İkincilik ödülü de M.Sinan Gürsel’in “Ayaküstü” eserine verildi.
Yarışmada üçüncülük ödülüne layık eser bulunamadı.
Nazire Dedeman Çağatay
Umut Vakfı Kurucu Başkanı
28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü
18. Bireysel Silahsızlanma Günü Ödül Töreni
Taksim The Marmara Otel
2012
Değerli Konuklarım,
Hoş geldiniz.
Bugün Taksim Meydanında Bireysel Silahlanmaya hayır demek için Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşünü on ikinci kez gerçekleştirdik. Şimdi de 18. Bireysel Silahsızlanma Günü Ödül Töreninde siz değerli dostlarımla bir arada bulunmaktan mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim.
Her yıl ortalama 4.500 kişiyi bireysel silahlar nedeniyle kaybediyoruz. Mağduriyetin her zaman çift taraflı olduğunu söylüyoruz. Yani ölen ve öldüren. Böyle baktığımızda her yıl 50.000 mağdur kişinin hayatı bireysel silahlar yüzünden kararıyor. Dünyada bireysel silahlarla ölüm oranları en düşük ülkeler, bireysel silahlanmanın en zor olduğu ülkeler. Umut Vakfı olarak Türkiye’yi bu ülkeler arasında görmeyi, mağduriyeti azaltmayı hedefliyoruz. Anayasa yapım sürecinde en temel hak olan yaşam hakkına doğrudan müdahale eden bireysel silahlanmanın kısıtlandırılmasını arzu ediyoruz. 2009 yılından beri bekleyen silah kanun tasarısının da bu yıl tekrar ele alınması en büyük temennimizdir.
Vakfımızın, diğer sivil toplum örgütlerinin ve yurttaşların çabalarındaki devamlılık hiç kuşkusuz önemlidir. Fakat, bireysel silahsızlanma konusunda, kanun yapıcı ve uygulayıcı mercilerin, devlet adamlarının ve yerel yönetimlerin katkıları son derece etkilidir.
Bu sebeple;
Bu yıl yaşam hakkına doğrudan muhalefet eden bireysel silahlanmaya karşı yurt genelinde yürütülen projeler için teşekkürlerimizi sunmak üzere plaketler vereceğiz. Arzumuz bu uygulamaların tüm Türkiye’de örnek alınması, yaygınlaşması ve kültürel değişimi gerçekleştirecek kadar uzun soluklu olmasıdır. Kendilerine teşekkür ediyorum.
Hiç kuşkusuz, görsel ve plastik sanatların insanları eğlendirirken düşündürmek ve kısa sürede vurucu mesajlar verebilmek gibi bir gücü vardır. Buradan yola çıkarak Umut Vakfı, bu yılki 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü Geleneksel Ödüllü Yarışması’nın konusunu Çizgi Film Animasyon olarak belirlemiştir. Animasyon Sanatının toplumsal iletişimdeki gücünden ve olanaklarından yararlanmayı, artan bireysel silahlanmanın olası neden, sonuç ve tehlikelerini irdeleyerek toplumsal boyutuna dikkat çekmek, düşündürücü, tespit edici, vurgulayıcı görüntüleri kullanarak kamuoyunu bu konuda bilinçlendirmeyi hedeflemiştir. Yarışma; Barışın önce iki insan arasında başlayarak topluma yayılabileceği mesajını, bireysel silahlanmayla oluşan şiddetin aksine bireysel silahsızlanmanın barışçıl görüntüleriyle topluma verebilmeyi amaçlamıştır. Kazanan eserlerin görsel medyada ve Umut Vakfı etkinliklerinde yayınlaması suretiyle toplumda sorunla ilgili duyarlılık oluşturmak ve konuya sahip çıkılması teşvik edilecektir.
Yarışmamızın değerli Seçici Kurulu Üyelerine, sayın Dr.Ayhan AKCAN’a, sayın Ali Murat ERKORKMAZ’a, sayın Prof. Dr. İpek GÜRKAYNAK’a, sayın Berat İLK’e ve sayın Işıl ÖZGENTÜRK’e katkıları için yürekten teşekkür ediyorum.
Ayrıca, yarışmamıza katılan, eserleriyle bireysel silahsızlanma mücadelesine destek veren tüm katılımcılarımıza teşekkür ediyor; ödül alanları gönülden kutluyorum.
Umut dolu yarınlara efendim...
Türkiye’de:
- Bireysel silahlarla işlenen suçların %65’i ateşli silahlarla işleniyor.
- Ateşli silahlarla işlenen suçların %84’ünde ruhsatsız silah kullanılıyor.
- Türkiye’de 2.5 milyon ruhsatlı silah var.
Umut Vakfı:
- Her yıl ortalama 4500 kişi bireysel silahlarla hayatını kaybediyor. Bu küçük çaplı bir savaş demek.
- Ruhsatlı/ruhsatsız silahlarla işlenen suçlardan yola çıkarsak, Türkiye’de 17 milyon ruhsatsız silah var demektir.
- 80 milyonluk nüfusta 20 milyon silah; her 4 kişiden 1’inde silah var demek.
- ABD’de 300 milyonluk nüfus başına 1 silah düşerken bireysel silahlarla hayatını kaybedenlerin sayısı 30.000 . Türkiye’deki 1 silah ABD’dekinden 3 kat daha ölümcül!
- Amerika’daki verilere göre ruhsatlı bir silahın suça karışması ortalama 5,7 yıl almakta. Yani ruhsatlı olması, suç işlemeyeceği anlamına gelmiyor!
Türkiye’de 2001-2011 yılları arasında ulusal medyada gazete haberlerine yansıyan silahlı şiddet olayları araştırması:
- Türkiye’de 2011 ilk altı ayında, 2001 yılı aynı dönem verilerine göre silahlı şiddet olaylarının %83 arttığı tespit edilmiştir.
- Silahlı olayların nedenine bakıldığında %23,5 oranında aile içi şiddet, %33,8 oranında arkadaş, tanıdık, hasım akraba ve gönül ilişkileri oluşturmaktadır. Silahlı şiddet olaylarının %57,3’ü tanıdıklar arasında gerçekleşmektedir.
- Olayların niteliğine bakıldığında ise aniden başlayan tartışma %42,68’dir. Silahlı olayların %4,3’ü intihar, %2, 40’ı ise silahlı gasp olarak gerçekleşmiştir. Kasten ya da planlı olaylar ise %16,9’dur.
- Her 100 kişiden 13’ü kaza kurşunu ile hayatını kaybetmiştir. Çoğu durumda kişisel olarak görünen meselelerin, sadece iki kişi arasında halledilmediği, şiddet olayının ortaya çıktığı mekânda bulunan kişileri de etkilediği ve birçok olayda birden fazla mağdur olduğu dikkati çekmektedir.
- Silahlı şiddet olayları %64,5 oranında ölümle, %29,2 oranında yaralanma ile sonuçlanmakta. Olaylarda %67 oranında ateşli silah kullanılmakta, %28 ile bıçak ikinci sırada gelmektedir.
- Silahlı şiddet olaylarının %44,2’si cadde-sokak gibi topluma açık alanlarda, %30,4 oranıyla failin ya da mağdurun evinde gerçekleşmiştir.
- Silah, anlaşmazlıklarında bir çözüm aracı olarak kullanılmakta, çözüm de öldürmek olmaktadır. Türk halkı silahı “öldürmek” için edinmekte ve kullanmaktadır.Türkiye’de 2011-2012 yılları arasında yerel ve yaygın medyada gazete haberlerine yansıyan silahlı şiddet olayları araştırması:
- Türkiye’de son bir yılda elde edilen vaka sayısı geçen senekinin 2 katıdır. Vaka sayısının artışında yerel medyanın da takip ediliyor olmasının etkisi büyüktür.
- Dikkat çeken nokta, aile içi şiddette ve havaya ateş açma olaylarında kullanılan ateşli silahların, 18 yaşını dolduran herkesin elde edebileceği tüfek olduğudur.