20. Bireysel Silahsızlanma Ödüllü "Barışın Dili, Şiddetin Reddi" Fotoğraf Yarışması
- Konu
-
“Fotoğraf” Yarışması’nın konusu “Barışın Dili, Şiddetin Reddi” olarak belirlenmiştir. Yarışmanın amacı, “fotoğraf”ın toplumsal yaşamdaki sosyolojik göstergelerinden, toplumsal iletişimdeki gücünden ve olanaklarından yararlanarak, bireysel silahsızlanmanın toplumsal boyutuna dikkat çekmektir. Bireysel silahsızlanmaya ilişkin düşündürücü, tespit edici, vurgulayıcı görüntülerin şiddet dilinden uzak olabileceği, barışın önce iki insan arasında başlayarak topluma yayılabileceği mesajını, bireysel silahlanmayla oluşan şiddetin aksine bireysel silahsızlanmanın barışçıl görüntüleriyle topluma verebilmek amaçtır.
- Poster
-
Tasarım: Hidayet Gürdal - Seçici Kurul Üyeleri
-
LALEPER AYTEK
1960 born in Istanbul.
1985 graduated from Department of Economics, Faculty of Administrative Sciences, Bosphorus University.
1986 went to Oslo to study Social Economics (M.S) in University of Oslo.
1987 and on opened 12 solo exhibitions and participated in 22 national and international group exhibitions.
1991 opened her own studio and started to work as a free-lance advertising photographer.
1991-current has been working as a free-lance advertising photographer.
1994 her first solo exhibiton in Turkey, “Photography Questions the Past” at The Women’s Library.
1991-96 worked as a voluteer being responsible from cultural and publication activities of The Women’s Library, Istanbul.
1991-98 worked as the director of photography in The Economic and Social History Foundation of Turkey and Iletisim Publications.
1998 worked as the director of photography at Metro Cash&Carry’s digital photo studios establishment. Later on, worked as the Advertising and Marketing Manager in the same company.
2002-2007 wrote articles on photography in the bimonthly published Geniş Açı photo magazine.
2004 wrote about her experience of moving from Istanbul to a distant shore in a book called, “Kıyılara Kaçan Kadınlar” (Voluntary Exiles To The Sea Shore). Together with 23 women who escaped from “madding crowd”). Published by Bilesim Publications.
2005 published a book gathering her thoughts on photography, “Kendine Ait Bir Fotoğraf” (Photography of Her Own), collection of her articles on photography.
2008 translated “Photographer and Revolutionary: Tina Modotti” (The life story of an Italian photographer) into Turkish, published by Agora Publications.
2009-current Instructor on photography, Media & Visual Arts, Koç University.NAZİRE DEDEMAN ÇAĞATAY
1949 yılında Ankara’da doğdu ve TED Ankara Kolejinden mezun oldu. Halen Dedeman Holding’de Yönetim Kurulu Başkan Vekili görevini yürütmekte olup, Umut Onurlu Önderler Yetiştirme Vakfı(Umut Vakfı)’nın Kurucu Başkanı ve aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı’dır. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi ile Özel Danışmanlık Statüsüne sahip olan Umut Vakfı, EFC ve IANSA gibi uluslararası ağların da üyesidir. Hukukun üstünlüğü, bireysel silahsızlanma, barış ve anlaşmazlıkların çözümünde barışçıl yöntemleri gençlere benimsetme konularında faaliyet gösteren Umut Vakfı’nda kendisi aktif görevler üstlenmektedir. Konuyla ilgili olarak çok sayıda tebliğleri, makaleleri ve röportajları yayınlanmıştır. Vakıftaki faaliyetleri sebebiyle otuzdan fazla ödül ve plakete layık görülmüştür.
Doç. Dr. OKTAY ÇOLAK
1970 yılında Trabzon Çaykara’da doğdu. 1997’de Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdi. 1999’da Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak başladığı akademik hayatını aynı kurumda öğretim görevlisi olarak sürdürüyor. 2001 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde yüksek lisansını tamamladı. 2006 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’nde Sanatta Yeterlik eğitimini tamamladı. 2009 yılında yardımcı doçent oldu. Bir dönem ulusal ve uluslararası yarışmalara katılarak birçok ödüle ismini yazdırdı. İspanya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve Slovenya’dan 5 altın madalya kazandı.
Fotoğrafları birkaç müze tarafından kabul edildi. Dünyanın değişik yörelerine fotoğraf amaçlı kültür gezileri yaptı. Eylül 2003’te ilk kişisel sergisini Taksim Sanat Galerisi’nde “Doğa” başlığı altında açtı. 2004 Mayıs ayında Fotografevi Sanat Galerisi’nde ikinci kişisel sergisini “On Yılda” başlığı altında fotoğrafseverlerle paylaştı. Bu sergileri yurtiçi ve yurtdışında birçok kez tekrarlandı. Son yıllarda portre fotoğrafına yöneldi. Son sergisini 2007 yılında Londra’da eğitim gördüğü dil okulunda “Portrelerle Callan Okulu” başlığı altında açtı. Temmuz 2009’da Londra’da “50 Ülke 50 Yüz” isimli sergiyi açtı. Ocak 2009’da “Gün Işığında Portre” adlı kitabı İFSAK yayınlarında çıktı. Halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır.Av. FİKRET İLKİZ
1950 doğumlu, evli ve iki çocuk sahibi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur ve halen İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olarak çalışmalarını sürdürmektedir. 1982-2004 yıllarında Cumhuriyet Gazetesi Avukatı ve Hukuk Danışmanı olarak çalıştı. 1997-2002 arasında ise Cumhuriyet Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevini yürüttü. Ayrıca İstanbul Barosu Dergi Yayın Kurulu üyeliği (1992-2003), İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi (SEM) Kurucu ve Yürütme Kurulu üyeliği, SEM “AİHS ve Bireysel Başvuru” Bölüm Başkanlığı (1996-2002), Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Araştırma Uygulama Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi (2002-2005), Basın Konseyi Hukuk Danışmanlığı ve Genel Sekreter Vekilliği (1992-1996) görevlerinde bulundu. Halen İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi olarak ders vermektedir. Aylık olarak yayınlanan Güncel Hukuk Dergisi’nin Genel Yayın Koordinatörüdür. Basın Konseyi ile Dayanışma Vakfı ile İnsan Hakları Kurumu Vakfı kurucu üyesi ve Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesidir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Onursal Üyesi olup Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 1998 Basın Özgürlüğü Ödülü sahibidir. 2009-2011 yıllarında Genel Sekreterlik görevini yürüttüğü Türk Ceza Hukuku Derneği’nin 2012 yılından itibaren Başkanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Parçalanmış Adalet/Türkiye’de Özel Ceza Yargısı adlı kitapta (İstanbul. İletişim Yayınları 2011) "Terörle Mücadele Kanunu ve Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Üzerine" inceleme yazısı ile İfade Özgürlüğü İlkeler ve Türkiye (İstanbul İletişim Yayınları 2007) adlı kitapta "İfade Özgürlüğü ve Yeni Basın Yasası", başlıklı yazıları yayımlanmıştır. IPS İletişim Vakfı Yayınlarından (Aralık 2012) (BİA) “İfade Özgürlüğünün On Yılı 2001-2011” adlı kitaba “Geçmişten Günümüze İfade Özgürlüğü ve Basın” başlıklı yazısıyla katkıda bulunmuştur.
ARAMİS KALAY
1 Mayıs 1953 doğumlu olan Aramis Kalay,1982 yılında fotoğrafla ilgilenmeye başladı. Ulusal ve uluslararası karma fotoğraf sergilerine katıldı. Bazı fotoğrafları ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödüle değer görüldü. Ancak kendisi tek fotoğrafla ödül alınmasına ilke olarak karşı çıktığından uzun zamandır fotoğraf yarışmalarına katılmamaktadır.Kalay, yarışmalarda en az beş fotoğraflık portfolioların değerlendirilmesi gerektiğini düşünmektedir.
Aramis Kalay; ilki 1987 yılında, Paris’te "Gölgeler"konulu fotoğraflarıyla olmak üzere, İstanbul, Ankara, Bursa, Zonguldak ve Adana’da toplam 11 kişisel sergi açtı.
1990’da "Gölgeler" konulu 20 fotoğrafı Paris Bibliotheque National de France (Fransa Ulusal Kitaplığı) koleksiyonuna alındı.
1991 yılında Aix en Provence / Fransa "Akdenizlilik Kimliği" temalı Akdeniz Ülkeleri Fotoğraf Festivaline çağrılı olarak katıldı.
1993/Ankara AFSAD 4. Fotoğraf Sempozyumuna iki bildirisi ile katıldı. (Konu başlıkları: Fotoğraf Yazıları- Fotoğraf Yayınları ve Fotoğraf Sanatı- Sanatçısı- Galeriler)
1994’te İstanbul Kaya ÖZSEZGİN’in yazdığı Türk Plastik Sanatçıları (Ansiklopedik Sözlük) kitabında yer aldı. (Yapı Kredi Yayıncı S:200) 1996 Mart’ında Karakutu Cep Fotoğraf Albümleri 5. sayısı 10 fotoğraftan oluşan portfoliosu ile kendisine ayrıldı.
Nisan 1998’de Fransa / Paris’te Bibliotheque National de France koleksiyonunda bulunan fotoğrafı "USTALARDAN ELLER" konulu sergide günümüz grafik sanatlları etkinlikleri içinde yer aldı.
1999 Nisan - Ağustos aylarında Paris/Fransa’da Sipapress’in düzenlediği "İSTANBUL" konulu sergide yer aldı. Sergi, Osmanlı İmparatorluğun 700. yılı kutlamaları çerçevesinde Paris’te Parc De Bagatelle’de açıldı. 1999’da Engin Özendes’in hazırladığı "TÜRKİYE’DE FOTOĞRAF" kitabında iki sayfa ile yer aldı.(Tarih Vakfı Yayını)
Kalay’ın fotoğrafla ilgili düşünceleri çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlandı. İfsak’ta çeşitli dönemlerde yönetim kurullarında görev aldı. Şubat 1997’ye kadar birkaç dönem Onur Kurulu üyeliğinde bulundu. İFSAK Fotoğraf seminerlerinde 1996 yılına dek çeşitli dönemlerde karanlık oda dersleri verdi. Zamansızlık nedeniyle Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fransızca Öğretmenliği Bölümündeki eğitimini yarıda bırakan Aramis Kalay yaşamını serbest fotoğrafçılık yaparak sürdürmektedir. Kalay,şu sıralar 2001 yılında açmayı düşündüğü konusu kendinde saklı sergi için çalışmaktadır.SEBATİ KARAKURT
1962 de doğdu. Dördüncü sınıfta okuma ve yazmayı öğrendi. Ortaokul ve liseyi terörün ve her türlü arbedenin yaşandığı yıllarda, kargaşa ortamından yararlanarak bitirebildi. Zar zor girebildiği Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğraf bölümünü 20 yılda bitirebildi. Plastik fabrikasında işçi olarak çalıştı. Huni ve buzdolabı kapağı imalatı sırasında yeterli olamadığı için işine son verildi. Pavyonlarda gitar çalma hevesi, ikinci haftasında süper yetenekli bir gitarist tarafından bozguna uğratıldı. Fahrettin Kerim Avcı adındaki arkadaşı tarafından Güneş Gazetesi’ne kapağı attı, 90’lı yılların başında Aktüel Dergisi’ne geçti. Romanya, Bulgaristan, Macaristan’da Türklerin Avrupa’ya kaçak yollarla geçişlerine ve bölgedeki rejim değişikliklerinkiyle ortaya çıkan kargaşalarla ilgili röportajlar yaptı. 1995 yılından beri de Hürriyet Gazetesi adına Cezayir, Lübnan, Afganistan, İsrail, Irak, Suriye ve diğer Ortadoğu ülkelerindeki sıcak gelişmelerle ilgili foto röportajları yerli ve dış basında yayınlandı . 10 yıl önce sigarayı bıraktı ve halen Hürriyet Gazetesi’nin Fotoğraf Editörü olarak görevine devam ediyor. Irak’ın işgali sırasında uzun süre görev yaptığı sıcak dönem fotoğraflarıyla, TGC röportaj ve fotoğraf ödüllerinin yanı sıra, Irak savaşı sırasında çekilen fotoğraflarından oluşan çalışmayla, “Yılın Müzik Klipi” ödülünü aldı.
OSMAN ÜRPER
1971 yılında Kırkağaç’ta doğdu. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirdi. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Fotoğraf Bölümü’nde yüksek lisans, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Reklamcılık ve Tanıtım Ana Bilim Dalı’nda doktora eğitimini tamamladı. Halen Maltepe Üniversitesiİletişim Fakültesi’nde öğretim üyesi ve Görsel İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı olarak çalışmaktadır.
Fotoğrafa 1992 yılında başlayan Ürper, bu alanın çeşitli yönleriyle ilgili çalışmalar yürütmektedir. Fotoğraf üzerine düzenlenen seminer, panel gibi etkinliklere konuşmacı olarak katılmış, yarışmalarda jüri üyesi olarak görev yapmıştır. Fotoğraf Sanatı Kurumu üyesidir. Aynı kurumda 1995-1997 yılları arasında yönetim kurulunda görev almıştır. 1999-2001 yılları arasında Gazi Üniversitesiİletişim Fakültesi bünyesindebulunan İletişim Sanat Galerisi’nde ve Maltepe Üniversitesinde birçok sergi, gösteri ve söyleşi gibi fotoğraf etkinlikleri düzenlemiştir. Fotoğraf Sanatı Kurumu tarafından düzenlenen 3. ve 4. Ankara Fotoğraf Günlerinin düzenleme komitelerinde görev almıştır. İFSAK tarafından düzenlenen 1. Uluslararası İstanbul Fotoğraf Bienali’nin düzenleme komitesinde yer almıştır. Türkiye’nin ilk internet yayınlarından biri olan “fotografya.net” dergisinin editörlüğünü yürütmüştür. Teknoloji televizyonu için dijital fotoğrafla ilgili “Aydınlık Oda” isimli televizyon programını hazırlamıştır. İstanbul Fotoğraf Müzesinde bulunan fotoğraf tarih şeridini hazırlamıştır. Türkiye’nin fotoğraf tarihi ve fotoğraf yayınları üzerine araştırmaları bulunmaktadır. “Dijital Teknoloji Çağında Reklam Fotoğrafçılığı” isimli kitabı yayımlanmıştır.
Sahne sanatları, sualtı, doğa, insan, günlük yaşam gibi konularda fotoğraf çekenOsman Ürper, “Avrupa’dan İzlenimler”, “Kaçkarlar’da Trans”, “Sonbahar Coşkusu”, “Nocturn”, “Paylaştığım Anlar”, “Mardin’in Sihrine Yolculuk”, “Dans Fotoğrafları” adlı gösterilerini hazırlayıp çeşitli şehirlerdeki kültür sanat ortamlarında izleyici ile paylaşmıştır.
Çalışmaları arasında önemli bir yer tutan dans fotoğrafçılığı ile ilgili olarak “Dans Daima” isimli kitapta geniş bir makalesi yayımlanmış, ayrıca ODTÜ Çağdaş Dans Günleri, Uluslararası Tünel Sanat Festivali, Ege Üniversitesi Dansa Davet Festivali, Maltepe Dans Festivali, Dans Kamera İstanbul Festivali ve başkaca etkinliklerde aynı konuda seminer ve atölye çalışmalarını yürütmüştür. Fotoğrafları Devlet Opera ve Balesi ve Modern Dans Topluluğu eserlerinin afişlerinde kullanılmıştır.
2001 yılında Ankapella Korosu ile yaptığı bir ortak çalışma ile, bu koronun verdiği bir konsere fotoğraflarıyla eşlik etmiştir. Koro şefi Ahter Destan’ın sahne performansını ele alan ve 2003 yılında açtığı ilk kişisel sergisi olan “Arkayüz” 3. Ankara Fotoğraf Günleri, 21. Uluslararası Ankara Müzik Festivalinde ve İstanbul Vakıfbank Kemal Sunal Sanat Merkezi’nde Çanakkale, Adana, Mersin ve Edirne’de sergilenmiştir. Modern Dans Topluluğu dansçılarıyla birlikte gerçekleştirdiği ve 2005 yılında açtığı “Nefis/Nefs” isimli ikinci kişisel sergisi İstanbul, Ankara, İzmir, Edirne ve Mersin de sergilenmiştir. Fotoğrafçı olarak görev aldığı “Anadolu’nun Renkleri” belgeselinin aynı isimli sergisi İstanbul, Ankara, Çankırı ve Vilnius (Litvanya) da sergilenmiştir. “Dansa Dair” isimli üçüncü kişisel sergisi Dance Camera İstanbul 2009 festivali kapsamında İstanbul’da ve Uluslar arası Ankara Müzik festivalinde 2010 yılında açılmıştır. - Başvuru Formu
- Formu indirmek için tıklayın.
- Yarışma Sonucu
- Birincilik Ödülü : Gültekin Alkurt - İstanbul
İkincilik Ödülü : Ali Osman Ak - Bursa
Üçüncülük Ödülü : Cem Balkı - İzmir
- Nazire Dedeman Çağatay Konuşma Metni
-
28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü
20. Bireysel Silahsızlanma Günü Ödül TöreniNazire Dedeman Çağatay
Umut Vakfı Kurucu Başkanı
Taksim The Marmara Oteli
28 Eylül 2014Değerli Konuklarım,Şiddetin en uç noktası ve tek işlevi öldürmek olan silah şiddeti ile mücadelemizde, bir 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü etkinliğimizi daha yasakların gölgesinde gerçekleştiriyoruz. Toplumsal barış ve uzlaşmaya önemli bir katkı sunan 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nün en anlamlı etkinliklerinden biri olan “Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü”nü 2 yıldır yasaklar nedeniyle yapamadık. Bu çerçevede; bireysel silahlanmayı protesto şansı kalmayan kaybettiğimiz tüm canlar, onların yakınları ve bireysel silahlanmaya karşı mücadele eden toplumun tüm kesimlerinin bilmesini isterim ki çabalarımız, yasaklamalara karşın bu acıların bir daha yaşanmamasını sağlayana dek sürecektir.
İnsanların ‘Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü’nü simgesel olarak gerçekleştirmeleri, ölen yakınlarının ayakkabılarını sessizce bir halı boyu kadar yürüyerek, kırmızı halı üzerine bırakmaları, yeniden ölümler olmasın, başkaları ölmesin diyedir. Acı geçmişle toplumun yüzleşmesi için bir hatırlatmadır.
Bu amaçla bir araya gelerek görüş ve düşüncelerini ifade etmeleri onların en tabii hakkıdır. “Bireysel silahlanmaya hayır” diyenlerin ve yakınlarını kaybeden insanların acılarını toplumla paylaşmaları, seslerini duyurmak için her yıl 28 Eylül’de bir araya gelmeleri korkulacak, yasaklanacak bir davranış veya eylem değildir. Asıl olan onların acıların paylaşılması için bu yürüyüşün yapılmasını sağlamaktır. Asıl görev, sessiz ayakkabıların yürüyüşünü gerçekleştirenleri korumaktır. Böylece yakınlarını kaybeden insanların acılarını bir nebze olsun dindirmiş olursunuz. Ölenler geri dönmüyor, ama geride kalanların acıları unutulmuyor. Yasaklar koyarak, yasakları sürdürerek geçmişle insanların yüzleşmesini önleyemezsiniz. Çünkü bu insanların geçmişinde ve yüreğinde yitirdikleri insanların acısı var. Acı paylaşmakla azalır, yasaklarla değil…
Korkarak ve ‘Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü’nü yasaklayarak sadece acılarımızı çoğaltırız. Artık hiç kimse Türkiye’de ölülerini sayarak yaşamak istemiyor.
Bakın silaha her yıl servet harcıyoruz. Bunu devletin silahlanması anlamında söylemiyorum, bireysel olarak silahlanmaya her yıl milyonlarca TL harcıyor insanlar. Sadece Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKEK) verilerine bakarsak, kurum, geçen yıl 17 bin 205 yerli, 11 bin 672’si ithal olmak üzere toplam 28 bin 877 tabanca sattı. Yıllara göre baktığınızda da, silah satışlarının hiç durmadan arttığını görüyoruz. Sadece Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’nun 5 yılda sattığı silah adedi 115 bin 290.
Yapılan araştırmalar da, bireysel silahlanmanın son yıllarda yüzde 50 arttığı ortaya çıkmıştır. Erkeklerin yüzde 95’i, kadınların yüzde 5’i silahla suç işliyor. Her zaman söylüyoruz, yılmadan da söyleyeceğiz: Silaha ulaşımın sınırlandırılmasıyla, silahla işlenen suçları yüzde 50 azaltacaktır…Türkiye İstatistik Kurumu’ndan derlediğimiz rakamlara göre, 2013 yılında güvenlik birimlerine suça sürüklenme nedeniyle gelen 115 bin 439 çocuğun 434’ü öldürme, 42 bin 540’ı ise yaralama suçu ile isnat edildi.
Değerli Konuklarım;
Geleceğimizin teminatı çocuklarımızdan söz ediyorum… Çocuklarımız bu silahlara nasıl bu kadar kolay ulaşabiliyor? Yaklaşık 500 çocuğumuz öldürme, 43 bin çocuğumuz da silahla yaralamayla ilgili bir suça sürükleniyorsa artık yasalarla önlem alımasının zamanı gelmiş demektir…
Türkiye bireysel silahlanmada 178 ülke arasında 14. ülke durumunda ve son 5 yılda bireysel silahlanma yüzde 50 arttı.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre, 1 Eylül 2014 itibariyle cezaevlerinde 151 bin 323 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bu tutuklu ve hükümlülerin “Bazı suç gruplarına göre dağılımı”na bakıldığında toplam 46 bin 139 kişinin adam öldürme, öldürmeye teşebbüs ve yaralama (26 bin 747’si adam öldürme, bin 982’si öldürmeye teşebbüs ve 17 bin 410’ı da yaralama) suçlarından cezaevlerinde olduğunu görüyoruz…
Halen, TBMM İçişleri Bakanlığı Alt Komisyonu’nda bekleyen “Silah Kanun Tasarısı”nın görüşmeleri sırasında Emniyet ve Jandarma yetkililerinin de ifade ettiği gibi Türkiye’de yüzde 15’i ruhsatlı yüzde 85’i ruhsatsız 17 milyon bireysel silah bulunuyor. Bu rakamlarda gösteriyor ki;Her üç evden birinde silah var, üç erişkin erkekten birinde silah var, her üç aileden birinde cinayet, intihar, öldürme gibi silahla ilgili geçmişte yaşanmış öykü var, her üç yaşlıdan birinde silah var, her üç kadın cinayetinden biri silahla işleniyor, intiharlarda üçüncü sırada silahla intihar var, cezaevlerindeki her üç suçlunun birisi silahla ilgili, trafikte tartışmayla sonuçlanan her üç olaydan birinde silah var.
Maalesef hala beyinsel anlamda kentli, şehirli olamadık. At-avrat-silah üçlemesinden hala vazgeçemedik ve argo konuşmanın hakim olduğu üç mevzunun birinde sıkarım, boşaltırım gibi silah çağrışımlı argo kelimeler kullanmaya devam ediyoruz.
Sonuç olarak bireysel silahlanmayı önlemek amacıyla öncelikle bir milli eğitim programı geliştirilmeli ve okuldan aileye, sivil toplum örgütlerinden devlet kurumlarına kadar silahlanmanın yerine barış toplumu dili kullanılmalı, hayata geçirilmeli.
Değerli Konuklar,
Son 4 yıldır, yaşam hakkını doğrudan tehdit eden bireysel silahlanmaya karşı, yurt genelinde yürütülen projeler için teşekkürlerimizi sunmak üzere plaketler veriyoruz. Arzumuz bu uygulamaların tüm Türkiye’de örnek alınması, yaygınlaşması ve kültürel değişimi gerçekleştirecek kadar uzun soluklu olmasıdır. Bu yıl “Bireysel silahlanmaya destek ve katkı” plaketi alacaklara buradan teşekkürlerimi sunuyor ve çalışmalarının devamını diliyorum.
20 yıldır farklı sanat dallarında düzenlediğimiz yarışmalarımızı bu yıl "Barışın Dili, Şiddetin Reddi" konusuyla fotoğraf dalında gerçekleştirdik. Yarışmamızla Umut Vakfı olarak bireysel silahsızlanmanın toplumsal boyutuna bir kez daha dikkat çekmek istedik.
Yarışmamızın değerli Seçici Kurulu Üyeleri Laleper Aytek, Oktay Çolak, Fikret İlkiz, Aramis Kalay ve Osman Ürper’e yürekten teşekkür ediyorum. Ayrıca yarışmamıza katılan, eserleriyle bireysel silahsızlanma mücadelesine destek veren tüm katılımcılarımıza ve hepinize teşekkür ediyorum, ödül alanları da gönülden kutluyorum.
Umut dolu yarınlara efendim... - Basın Dosyası
-
Basın Bülteni
Umut Vakfı tarafından düzenlenen ödüllü yarışmada kazananlar belli oldu
‘Barışın Dili Şiddetin Reddi’
Bireysel silahların her yıl binlerce kişinin hayatına mal olduğu Türkiye’de, bu konuda farkındalık ve toplumsal bilinç yaratılmasına katkı sunan Umut Vakfı, 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nde bir dizi etkinlikle “Bireysel silahlanmaya hayır” çağrısını yineliyor.Umut Vakfı tarafından 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü etkinlikleri kapsamında bu yıl 20.’si gerçekleştirilen ve her yıl başka bir sanat dalında düzenlenen ödüllü yarışmada dereceye girenlere ödülleri Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay ve vakıf yönetim kurulu üyelerinin de katılacağı törenle aynı gün takdim edilecek.
‘O baba’ya katkı plaketi ‘O Vali’ye katkı plaketi
Törende Şanlıurfa’nın Elbistan ilçesinde yapılan düğün törenine "Düğünümüze Hoşgeldiniz Lütfen Silah Sıkmayınız" pankartı asan düğün sahibi baba Bilal Kısa ve “Maksat Dışı Bıçak Taşımayla Mücadele” kampanyası başlatan Erzurum Valiliği adına Vali Dr. Ahmet Altıparmak’ın yanı sıra şu isimlere de ‘Bireysel Silahsızlanmaya Katkı Plaketi’ verilecek:Sıtkı AKGÜL - Kırşehir Emniyet Müdürüğü, - "Etkinlikleriniz Mateme Sayın BilalAfyon İli Sandıklı İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Büro Amirliği; - “Düğünümüz Şen Ola”Hasan ONAR - Kırıkkale İl Emniyet Müdürlüğü,- “Mutluluğunuz Hüzne Dönüşmesin”A. Ferhat ÖZEN –Kırıkkale İli Yahşihan Kaymakamlığı “Silah Atmayalım Hayatları Karartmayalım”Orhan Düzgün - Kayseri Valiliği,- “Bıçak Tutma Kalem Tut"Bu yıl fotoğraf dalında düzenlenen “Barışın Dili Şiddetin Reddi” konulu yarışmaya 158 kişi toplam 521 fotoğrafla başvuruda bulundu.Fotoğraf sanatçısı-Koç Üniversitesi Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü Öğretim Üyesi Laleper Aytek, Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Anasanat Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oktay Çolak, Umut Vakfı Mütevellisi-avukat Fikret İlkiz, fotoğraf sanatçısı Aramis Kalay ve Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Osman Ürper’den oluşan “Seçici Kurul” yarışmaya değer bulunan 151 katılımcının 503 fotoğrafını inceledBirincilik ‘Lütfen’eFotoğraf jürisi, yaptığı değerlendirme sonucunda yarışmaya tek kareyle katılan Gültekin Alkurt’un “Lütfen” adlı eserini birinciliğe değer buldu.Jüri, yarışmaya Bursa’dan katılan Ali Osman Ak’ın “Sansürsüz” adlı fotoğrafına ikincilik, İzmir’den katılan Cem Balkı’nın “Ebeveyn Günlükleri” fotoğrafına da üçüncülük ödülü verilmesine karar verdi.Seçici Kurul ayrıca, yarışmaya katılan 40 eserin de sergilenmesini kararlaştırdı.Fotoğraf yarışmasına katılan ve ödül alan üç fotoğrafın da aralarında bulunduğu 40 fotoğraftan oluşan sergi törenle birlikte ve yıl boyunca da İzmir Karşıyaka Belediyesi’nin Barış Festivali başta olmak üzere çeşitli kentlerde izlenebilecek.
‘Şiddeti reddedin’İnsanın gündelik hayattaki hallerini en etkili anlatan iletişim araçlarından birisinin fotoğraf olduğu gerçekliğinden hareketle yaşamın her alanında barışa dair, şiddeti reddeden fotoğraflara ulaşmak hedeflendi. Bu amaçla düzenlenen “Barışın Dili, Şiddetin Reddi” konulu yarışmasında Umut Vakfı, “fotoğraf”ın toplumsal yaşamdaki sosyolojik göstergelerinden, toplumsal iletişimdeki gücünden ve olanaklarından yararlanarak, bireysel silahsızlanmanın toplumsal boyutuna bir kez daha dikkat çekmek istedi.Yarışmayla Bireysel silahlanmayla oluşan şiddetin aksine bireysel silahsızlanmanın barışçıl görüntüleriyle silahsızlanmaya ilişkin düşündürücü, tespit edici, vurgulayıcı görüntülerin şiddet dilinden uzak olabileceği, barışın önce iki insan arasında başlayarak topluma yayılabileceği mesajının topluma verilmesi amaçlandı.Yarışma kapsamında sergilenmeye değer görülen eserler ve sahiplerinin isimleri de şöyle:“İkbal Hümay Akyıldız (Mutlu bir dünya için-İstanbul), Hüseyin Türk (Gezi Direnişi’nde polise ağlayarak yalvaran içimizdeki İrlandalı ve Tekel direnişinin ortasında çocuk kalmak başlıklı fotoğrafları-Ankara), İsmail Tütün (3698-İstanbul), Sıdıka Çal (Barış adam savaşa teslim olmasın-Ankara), Masis Üşenmez (Gökkuşağı-İstanbul), Ersin Berk (Barış İçin ve Yıkıntıların Arasında eserleriyle-Adapazarı), Erdal Çalışkan (Barış ve Silahsız Yaşam-Bursa), Aytül Akbaş (Barış-Kocaeli), Mehmet Özdemir (Olimpik Barış, Barışın Eli ve Barış Olsun fotoğrafları-Trabzon), Aydın Berk Bilgin (Barış ve Umut fotoğrafları-İstanbul), Feyyaz Çetinel (Barış Güvercini-Balıkesir), Nebiha Bacıoğlu (Esaret-İstanbul), İbrahim Taşdelen (Ateş Gecesi-İstanbul), Burak Savtur (Reddediş-Ankara), İlhan Kılınç (Bir Zamanlar Vardı-Kocaeli), Cankut Bucaklıgil (Barış-Kocaeli), Gürsel Egemen Ergin (Çocuklar-Bursa), İhsan İlze (Elele-İstanbul), Deniz Aydemir (Sevgi ve Barış temennileri-Muğla), Sultan Güner (Halk ve polis gücü-İstanbul), Mürsel Yağcıoğlu (Salıncak-İstanbul), Nejat Gündüç (Özgürlük-İzmir), Ümit Binzet (rembrand_01-Tekirdağ), Sait Nuri Tetik (Kafes-Afyonkarahisar), Şeref Akçay (Sınır-Ordu), Methiye Özen (Reddediş-Adana), Osman Ülker (Silahsız oyun-İzmir), Servet Çınar (Çocukça Özgürlük-Edirne), Mustafa Gezer (Barış-Kocaeli), Şahan Nuhoğlu (Diyarbakır Garı-İstanbul), Hatice Karakan (Barış güvercini-İstanbul).
- Fotoğraflar