25 Haziran 2013 tarihli Alt Komisyon Metnine göre Umut Vakfı Açıklama ve Önerileri

8 Temmuz 2013

25 Haziran 2013 tarihli Alt Komisyon Metnine göre
Umut Vakfı Açıklama ve Önerileri:

Umut Vakfı’nın hassasiyeti “yaşam hakkı” konusu üzerindedir.  Bu nedenledir ki “sürdürülebilir bireysel silahsızlanma” ve “yaşam hakkının güvence altına alınması” en önemli öncelikleridir. Tasarı metnine eleştirel yaklaşımımız bu temel prensipler üzerinden değerlendirilmelidir. 
AB müktesebatına uyum çerçevesinde 91/477/AET sayılı direktifi gereğince mevcut kanunların* tek bir kanun altında birleştirilmesi için yola çıkılan “Kanun Yapım Sürecinde”, direktifin en temel üç maddesi:
  • Edinim için haklı bir sebep;
  • En az 18 yaş;
  • Bireyin kendi ya da kamu için tehlike arz etmemesi;
elimizdeki taslak metinde ne yazık ki gerektiği gibi gözetilmemiştir.

Bunun yanı sıra, kanun metninde yer alan kısıtlamalar, kapsamı son derece genişletilmiş kesimler için hiç uygulanmamakta, hatta Bakanlar Kurulu, İçişleri Bakanı ve Valileri hiçbir kısıtlayıcı maddeye bağlı kalmaksızın inisiyatife dayalı silah ruhsatı verme yetkisi ile donatmaktadır. Bu ayrımcılık Anayasanın “eşitlik” ilkesi ile çelişmekte, uyum direktifi gereğinde bulunan “haklı sebep” maddesi ile ise hiç bağdaşmamaktadır.

Silah edinebilmek için haklı bir nedeni olmak” bu metinde kaldırılmıştır. Oysaki “haklı sebep” bu metne açık ve net anlaşılır şekildekanıta dayalı hâkim kararına bağlı hukukla ilişkilendirilmiş haklı sebebe sahip olmak olarak eklenmelidir. Kişisel savunma harici haklı bir neden yoktur.

Ülkemizde silah kullanımına bir düşkünlük vardır. Bu sosyolojik tespit, İçişleri Alt Komisyonunda da dile getirilmiştir. Ancak bizim için bu bir “sorun” iken, Alt Komisyon üyeleri için “gözetilmesi gereken hassas bir denge” olarak ele alınmaktadır. Bu bakış açısı farklılığı kanunun tüm maddelerine sirayet etmiş, özellikle de “armağan silah” tanımı ile tepe noktaya ulaşmıştır. Hediye vermenin ve kabul etmenin birçok yolu arasından silahın seçilmesi, şiddeti sembolik olarak yüceltmekten başka bir anlama gelemez. Öldürücü bir materyalin “armağan” edilemeyeceği realitesi göz önüne alınmalıdır.

Yaş sınırı ile ilgili olarak, ülkemizde, elimizdeki son verilere göre her 100.00 kişide cinayet oranı 11’dir.  Bu rakama taksirle adam öldürmeyi de eklediğinizde 29’a çıkmaktadır. Bu oran uluslararası kabul edilebilir oranların (100.000’de 5) çok üzerindedir. Ayrıca 18-25 yaş arası gençlerimizin şiddet suçlarına karışma oranı AB ülkeleri ile kıyaslandığında hem yüksek kalmakta hem de suçun ağırlığı bakımından ciddi sapmalar göstermektedir. AB ülkelerinde gençlerde şiddet suç oranları düşüşteyken, bizde son on yılda üç misli artmıştır**. Bu nedenle ruhsat edinimi için yaş sınırlarının av tüfekleri ve kurusıkı silahlar için 21, tabanca için 25 olması çok önemlidir.

Yine aynı sebebe dayalı olarak, gençler arasında şiddet suçunu arttırıcı etkisi olduğundan dolayı İstisnasız hiçbir silah veya malzemenin basın ve yayın yoluyla “aleni ve/veya gizli yöntemlerle” reklam ve tanıtımı yapılamayacağı gibi; her türlü ortam ve yöntemlerle tanıtım, pazarlama ve reklamı yasaklanmalıdır.

Metinde bulunan “Sağlık şartları bakımından engel bir hâli bulunmamak” muğlak bir tanımdır ve herhangi bir şekilde bir yönetmeliğe de atıfta bulunulmamıştır. Bu durum şu andaki Heyet Raporu uygulamasının da öncesine dönmektir. Kişilerden istenen sağlık raporlarının psikiyatri, ortopedi, nöroloji, KBB, göz, dâhiliye dallarını kapsayacak şekilde sağlık kurulu raporu olarak düzenlenmesi; mutlaka kişinin öfke, kişilik, tepkisel ve ruhsal hastalığını kapsayan ayrıntılı psikoloji testlerin zorunlu hale getirilmesi, 2 yılda bir yenilenmesi gerekir. Sağlık kurulu raporu doğrudan ruhsat vermeye yetkili kuruma kapalı ve gizli olarak gönderilmelidir.  Bireyin kendi ya da kamu için tehlike arz etmemesi ancak bu şekilde garanti altına alınabilir.

Tasarı metninde pek çok maddelerde getirilen istisnalardan biri de süresiz ve harçsız ruhsat edinme hakkıdır. Bu istisnaya sahip kitle her tasarı değişikliğinde genişletilmiş, neredeyse normal vatandaş haricindeki herkesi süresiz, imtiyazlı ruhsat sahibi yapmıştır. Ehliyetlerin bile 5 yılda bir yenilenmesi gündemdeyken, sağlık kontrolüne imkân veremeyecek bu düzenlemelere gidilmesinin nedeni anlaşılamamaktadır. Tasarının sürekli bu yönde değişime uğratılması Vakfımızı ve temsil ettiğimiz bireysel silahsızlanma gönüllülerini çok rahatsız etmektedir. 

AÇIKLAMALAR
  • Madde 3: Silah ve malzeme kategorileri
    • Burada tanımlanan kategorilerin AB uyum komisyonunda da belirtildiği üzere kategori adlarının açıkça yazılması, Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri olan “kanunların anlaşılır olması” açısından daha yerinde olacaktır. 
    • Madde 3, 1 inci fıkra ç bendinin 13 numaralı alt bendinde "Yoğunluk oranı yönetmelikle belirlenen biber gazı" yerine Kanunilik ilkesi gereği Biber Gazının yoğunluk oranının yönetmelikte değil kanunda yer alması gerekir.
 
  • Madde 5: İthal
    • 2inci fıkrasının b bendinin 1 numaralı alt bendinde “Memuriyetleri devamınca bir defaya ve tek bir silaha mahsus olmak, beraberlerinde veya yurda kesin dönüş tarihlerinden itibaren altı ay içerisinde getirilmek üzere, dış temsilciliklerimizde, uluslararası mahkeme veya kuruluşlarda daimi görevlerde bulunan; mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı personeli, hâkimler ve savcılar, diplomatik sınıftan olanlar ile konsoloslar, subaylar, astsubaylar, uzman erbaşlar, jandarma uzman erbaşlar, emniyet hizmetleri sınıfı personeli, millî istihbarat hizmetleri sınıfı personeli tarafından ithal edilmesi” serbest bırakılmış, daha önceki alt komisyon raporundakine göre kapsam çok genişletilmiştir.  
    • Aynı fıkranın d bendinde de “Silah sahipleri tarafından, sahibi oldukları silahta kullanılmak üzere ve zorunlu sebeplerle parça ithal edilmesi, hâllerinde bu maddenin birinci fıkradaki yasak hükmü uygulanmaz” hükmü silah sahiplerinin sahip oldukları silahları için parça ithal etmesine izin vermektedir. Bu madde suiistimale açıktır. Bu nedenle şahısların parça ithaline hak tanıyan bu düzenleme kaldırılmalıdır.
 
  • Madde 6: Satış ve İmha
    • 3üncü fıkrasının c bendinde “…silahlar on sekiz yaşından büyük kişilere satılabilir” hükmünde yaş sınırı 21 olmalıdır.  Ayrıca bir önceki taslakta Kurusıkı Silahlar ile ilgili maddeler tasarıya eklenmişken bu tasarıda nedeni anlaşılmaz şekilde çıkarılmıştır. Bu maddelerin tekrar ilave edilmesi gerekir.
    • 7 inci fıkrada yer alan “… silah ve malzemenin basın veya yayın yoluyla ya da sair aleni yöntemlerle reklam ve tanıtımı yapılamaz.” Cümlesinden sonraki istisnalar kaldırılmalıdır.  İstisnasız hiçbir silah veya malzemenin basın ve yayın yoluyla “aleni ve/veya gizli yöntemlerle” reklam ve tanıtımı yapılamayacağı gibi; her türlü ortam ve yöntemlerle tanıtım, pazarlama ve reklamı yapılmamalıdır. Bu maddede şu anda mevcut dizi ve yarışma programlarında yapılan” Gizli Reklam” da yasaklanmamaktadır.
    • 8 inci fıkrada “Satış yapılacak yerler, satış yetkisi verilecekler ile bu yerlerde çalışacak kişilerde, silah ruhsatı için gerekli olanların dışında aranacak şartlar yönetmelikle belirlenir” yerine daha açıklayıcı olan ve son alt komisyon raporunda benimsenen “Satış yetkisi verilebilmesi için, bu Kanunun silah ruhsatı verilmesine ilişkin şartlarının yanı sıra;
      • Satış yapılacak silah veya mühimmatın güvenli olarak muhafazası için uygun fiziki tedbirlerin alınmış olması,
      • Satış yapılacak işyerlerinin güvenlik ve asayişi tehlikeye düşürmeyecek uygun yer ve konumda olması,
      • Satış yapılacak yerlerin işyeri olarak faaliyet göstermesinde yerel yönetimlerce izin verilmiş olması,
      • Kayıtların tutulacağı merkezi sisteme bağlı bilgisayar ve programına sahip olunması, şarttır.
Detayların kanun maddesinde yer alması daha doğrudur. Bu düzenleme yönetmeliğe bırakılmamalıdır. İş yeri sahibinin de satış personelini gibi ruhsat edinim esaslarına sahip olma şartı eklenmelidir.
  • 9 uncu fıkrada yer alan “Kurusıkı silahların kişiler arasında devri hâlinde devir alan kişinin bir ay içinde mahallî mülki amirliğe bildirimde bulunması zorunludur” ibaresi yetersizdir. Mevcut 5729 sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun hükümleri arasında Madde 3, 2ikinci fıkrada belirtilen “… bir ay içinde Cumhuriyet Savcılığından alacakları sabıka kaydıyla birlikte ibaresi eklenmelidir. Ayrıca bu kanun kapsamındaki silahların “taşınması” yasaktır ibaresi ile3üncü fıkrada  “Söz konusu silahlar, ancak her an kullanıma elverişli olmayacak ve kolay ulaşılmayacak şekilde, boş olarak kutu içerisinde nakledilebilirler. Bu silahların belirtilen şekil ve şartların dışında nakledilmesi taşıma olarak kabul ediliribaresi ve dördüncü fıkradaki Ses ve gaz fişeği atan silahların ve üretici firmaların isim, marka veya alâmetleri kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımı yapılamaz. Bu silahların kullanılmasını özendiren veya teşvik eden kampanyalar düzenlenemez” ibareleri bu kanuna da aynen nakledilmelidir.      
 
  • Madde 7: Silah edinimi ve ruhsata ilişkin esaslar
    • 2iknci fıkrada yer alan “…kişiye altı ay süreyle geçerli olmak üzere silah edinme izni verilir” Ruhsat edininceye kadar geçici olarak “silah edinme izni” veren hükmün, hem ruhsatlandırma mantığına aykırılığı hem de AB müktesebatına uyum çerçevesinde 91/477/AET sayılı direktife de uyum sağlamaması sebebiyle kaldırılması gerekmektedir.
    • 4üncü fıkranın a bendinde yer alan yaş sınırlarının a alt bendi için 25  , (4) numaralı alt bendi için 21 olması uygundur ancak b alt bendi için de en azından 21 olması şartı getirilmelidir. Ülkemizde, elimizdeki son verilere göre her 100.00 kişide cinayet oranı 11’dir bu rakama takdirle adam öldürmeyi de eklediğinizde 29’a çıkmaktadır. Bu oran uluslararası kabul görmüş oranların çok üzerindedir. Ayrıca 18-25 yaş arası gençlerimizin şiddet suçlarına karışma oranı AB ülkeleri ile kıyaslandığında hem yüksek kalmakta hem de suçun ağırlığı bakımından ciddi sapmalar göstermektedir. AB ülkelerinde gençlerde şiddet suç oranları düşüşteyken, bizde hızlı bir yükselişe geçmiştir.
    • Aynı fıkranın b bendinde yer alan “Sağlık şartları bakımından engel bir hâli bulunmamak” muğlak bir tanımdır ve herhangi bir şekilde bir yönetmeliğe de atıfta bulunulmamıştır. Bu sağlık muayenesinin ortadan kalkması demektir. Şu andaki Heyet Raporu uygulamasın da öncesine dönmektir. Kişilerden istenen sağlık raporlarının psikiyatri, ortopedi, nöroloji, KBB, göz, dahiliye dallarını kapsayacak şekilde sağlık kurulu raporu olarak düzenlenmesi; mutlaka kişinin öfke, kişilik, tepkisel ve ruhsal hastalığını kapsayan ayrıntılı psikoloji testlerin zorunlu hale getirilmesi, 2 yılda bir yenilenmesi gerekir. Sağlık kurulu raporu doğrudan ruhsat vermeye yetkili kuruma kapalı ve gizli olarak gönderilmelidir. 91/477/AET sayılı direktifindeki 3 temel maddeden biri olan “kendine ve topluma zarar vermeyecek” şartı ancak bu şekilde sağlanabilir.
    • Son alt komisyon raporunda yer alan “Silah edinebilmek için haklı bir nedeni olmak” bu metinde kaldırılmıştır. Oysaki AB müktesebatına uyum çerçevesinde 91/477/AET sayılı direktifte sayılan 3 temel maddeden biri olan “haklı sebep” bu metne kanıta dayalı hâkim kararına bağlı hukukla ilişkilendirilmiş haklı sebebe sahip olmak olarak eklenmelidir. Kişisel savunma harici haklı bir neden yoktur.
    • Aynı fıkranın e bendinde yer alan “Silahın güvenli muhafazası için fiziki tedbir almış olmak” tabiri yoruma açıktır. Cümlenin başına Esas ve usulleri yönetmelikle belirlenecek… “ibaresi eklenmelidir.
    • 10uncu fıkrasında yer alan “Ruhsat işlemleri sırasında, silahın belge ve kayıtlara uygun olup olmadığı gerektiğindetespit edilebilir” ibaresi muğlaktır. Gerektiğinde kelimesinin açıklaması nasıl yapılacaktır? Bunun yerine alt komisyon raporunda kullanılan “Ruhsat işlemleri sırasında silahın kayıtlara uygun olup olmadığı tespit edilir. Silah ruhsatı için aranan şartları tevsik eden belgelerin başvuru tarihinden azami altı ay önce düzenlenmiş olması gerekir” ifadesi kullanılmalıdır.
    • Alt Komisyon Raporunda yer alan haliyle “Birinci Kategori Kapsamına giren silahlardan; görevde kullanılmak üzere verilenler; armağan, antika veya hatıra olanlar; miras yoluyla intikal edenler; koleksiyon amaçlı edinilenler; en az beş yıldan beri lisanslı olarak atıcılık sporu ile iştigal edenlerin sporda kullandıkları silahlar ile 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (5) ve (6) numaralı alt bentleri kapsamına giren silahlar hariç olmak üzere, bir kişinin aynı zamanda en fazla beş adet silahı bulunabilir. Silah edinme izin taleplerinde bu sayı dikkate alınır.” İbaresi kaldırılmıştır. Silah ediniminde sayı sınırlaması en fazla 2 olarak belirlenmelidir. 
    • 14üncü fıkrada yer alan “…sahibi tarafından temin edilen fişekler kullanılarak, yönetmelikle belirlenecek esas ve usullere göre, üçer adet numune kovan ve çekirdek alınır ve bu numuneler arşivlenir” Arşivlemede kullanılacak fişeklerin silah sahipleri tarafından temin edileceği hükmü kontrol ve o silaha ait fişek olup olmadığı konusunda tartışmaya yol açabilecektir. Bu işlemler kişiye bırakılmamalıdır.
    • 15inci fıkra daha önceki alt komisyon raporunda bulunan komisyon uygulamasından da geniş yetkilerle İçişleri Bakanını ve dolayısı ile Valileri donatmaktadır, inisiyatife bağlı olarak silahlandırmayı arttırıcı nitelik getirmektedir. Bu nedenle 15inci fıkra tamamen kaldırılmalıdır.
      • 16ıncı fıkrasındaki demirbaş silahların edinimi ile ilgili ifade karmaşıktır. Edinim ile ilgili hem bu maddenin 2nci fıkrasına atıfta bulunulmakta hem de “demirbaş silahları edinecek kişilerle ilgili hususlar yönetmelikle belirlenir” denmektedir. Edinim koşulları kanun ile düzenlenmelidir.
      • 17nci fıkra ne yaş ne de suç geçmişi bakımından hiçbir kısıtlamaya uyulmaksızın,  İçişleri Bakanına veya Valiye dilediği kişilere dilediği kadar silah edinme ruhsatı verme hakkını tanımaktadır. Öyle ki bu fıkranın varlığı, kanunu gereksiz kılmakta, tüm edinim koşullarını inisiyatife bağlı düzenleyecek sınırsız yetki tanımaktadır. Bu fıkra tamamen kaldırılmalıdır.
  
  • Madde 9: Armağan, hatıra ve antika silahlar
    • Bu metinde de “armağan silah” tanımını korunmaktadır. Maddede “silah armağan etme” yetkisine sahip olanlar sayılmışken, bunların kimlere armağan edilebileceği ve sayısı belirtilmemiştir. Bireysel silahlanmayı meşrulaştıran ve sınırsız nitelik taşıyan, “armağan silah kavramı” sınırlanmalıdır. Ülkemizde silah kullanımına bir düşkünlük vardır. Bu sosyolojik tespit, içişleri alt komisyonunda da dile getirilmiştir. Ancak bizim için bu bir “sorun” iken, alt komisyon üyeleri için “gözetilmesi gereken hassas bir denge” olarak ele alınmaktadır. Bu bakış açısı farklılığı kanunun tüm maddelerine sirayet etmiş, özellikle de “armağan silah” tanımı ile tepe noktaya ulaşmıştır. Hediye vermenin ve kabul etmenin birçok yolu arasından silahın seçilmesi, şiddeti sembolik olarak yüceltmekten başka bir anlama gelemez. Geleneğe aykırı olmadığı düşünülen bu “şiddet anlamlı” hediye yerine, yine prestij simgesi olabilecek bir başka nesne kullanmak niye akla gelmez? Öldürücü bir materyalin “armağan” edilemeyeceği realitesi göz önüne alınmalıdır.
 
  • Madde 10: Silah edinimi ve ruhsata ilişkin esaslar
    • 1inci fıkradaki “Vali…  yetkileri hariç olmak üzere, yetkilerini, gerekli görmesi hâlinde kendisine bağlı bulunan mülki amirlere veya genel kolluk amirlerine devredebilir.” İbaresinde devri “hariç” tutulan yetkiler arasında “taşıma” ruhsatlı silahların da eklenmesi yerinde olacaktır.
 
  • Madde 11: Ruhsatlı silahın bulundurulabilmesi ve taşınabilmesi
    • 3üncü fıkranın a bendinde, c bendinde ve ç bendinde yer alan taşıma hakkına sahip kişilerin “Görevleri sona ermiş olsa bile…” Anayasanın “eşitlik” ilkesi gereğince görevleri sona erdiği durumda genel esaslara tabii olarak silah ruhsatı almaları gerekmektedir.  Bunlara ek olarak d bendinde belirtilen “Bakanlar Kurulunca çıkarılan yönetmelikle belirlenen diğer kişiler" ibaresi de belirsizdir. Bu bend kanunda yer alan sınırlamaları gereksiz kılmakta, inisiyatife bağlı silahlandırmayı arttırıcı nitelik getirmektedir.
    • 3 üncü fıkranın d bendi ile sokaklarda yaklaşık 53 bin kişi belinde silahla toplumda dolaşabilecek hale getirilmektedir. Muhtarlara “taşıma” ruhsatı verilmesi kabul edilemez.  
    • Zaten Madde 7/15’de bir komisyon kurulması ile ilgili düzenleme yer alırken burada 3 üncü fıkranın e bendinde bu düzenlemenin tekrarına akıl sır erdirilememiştir. Kanun yapmaktaki amaç nitelikleri açıkça belirtilen bir düzen ile “hukuk devleti” olma yönünden “kişisel tercihlerle yönetim”e doğru kaydırılmaktadır. Bu maddelerin varlığı “kanun” un yapılmasını gereksiz kılmaktadır. Bu maddeler mevcut oldukça “şeffaflık”, “adalet”, “eşitlik” kavramları yerine getirilemez.
    • Keza, 3 üncü fıkranın f bendindeki “Bakanlar Kurulu”na yetki veren düzenleme “kanunilik” ilkesine aykırı şekilde, bu kanundaki düzenlemelere gerek olmaksızın istenilen kişilere silah verilmesinin yolunu açacaktır.
      • 5inci fıkranın g bendinde yer alan silahla girilemeyecek yerler arasında “düğün törenlerinin yapıldığı kapalı yerler” ifadesindeki kapalı kelimesi kaldırılmalıdır.
      • Aynı fıkranın i bendinde “İşletenin talebi üzerine, il özel güvenlik komisyonu tarafından verilen karara istinaden kamuya açık özel kişilere ait yerler” ifadesi yerine İşletenin kararı ile kamuya açık özel kişilere ait yerler” ifadesi getirilmelidir. Alışveriş merkezleri, eğlence mekânları gibi kamuya açık alanlarda işletmecilerin en doğal hakkı olan bireysel silahsızlanmayı savunmalarını engelleyen mevcut hükmün kaldırılması gerekir. Ayrıca silahın muhafazası gibi büyük bir sorumluluğu işletmeye yüklemek yerine doğrudan silahlı kişilerin girişini engelleme hakkı vermek daha doğru bir uygulama olacaktır. Hiçbir işletme bu yükümlülüğe girmeye mecbur bırakılamaz.
      • Aynı fıkranın j bendinde kullanılan “münhasıran” kelimesi ile zaman zaman eğlence mekanı olarak kullanılan stadyum, köy meydanı, kır kahvesi vb. gibi alanları kapsam dışı bırakmakta, vurguyu “eğlence” mekanına silah ile girilememesinden çıkarıp “alkol” üzerine yoğunlaştırmaktadır.
      • Bu maddenin 6ncı fıkrasında silahla girilemeyecek yerler için hariç tutulan kişilerin kapsamı o kadar geniş tutulmuş ki, 5inci fıkranın bir anlamı kalmamıştır.
  
  • Madde 12: Silah ruhsatının geçerlilik süresi ve yenilenmesi
    • 2nci fıkrada “…emekli kamu görevlilerinin ruhsatları süresiz.. geçerlidir” ibaresindeki “süresiz” ruhsat almaları kabul edilemez. Görevlerinin sona ermesinden sonra hayati tehlikesi yoksa genel hükümlere tabi olmalıdırlar.
    • 3 üncü fıkrada bahsi geçen muhtarlar için de “süresiz” ruhsatlandırma aynı şekilde kabul edilemez.
 
  • Madde 17: Satma, satın alma, taşıma veya bulundurmaya ilişkin suçlar
    • Bu maddenin 1, 2 ve 3 üncü fıkralarındaki cezalar bir önceki metne göre kısaltılmıştır. Eğer kaçakçılıkla mücadele de samimiysek, cezaların caydırıcı özelliği bakımından bir önceki taslakta yer alan düzenlemeye geri dönülmesi gerekmektedir.
      • 10 uncu fıkrada yer alan “…silah, cezanın infazı tamamlandıktan sonra iade edilir” yerine “ruhsatı iptal edilir” denmesi daha yerinde olur.
      • Eski taslakta 15 inci fıkrada yer alan ve toplumsal bir “çarpıklık” olarak adlandırabileceğimiz havaya ateş açma olaylarının önüne geçebilecek son derece güzel hazırlanmış madde bu taslakta yer almamaktadır. Bir önceki taslak metindeki madde buraya eklenmelidir.
      • 16 ncı fıkrada yer alan molotof kokteyli bulundurma ve kullanmanın cezası “üç yıldan sekiz yıla kadar hapis” olarak düzenlenmişken ruhsatsız silah bulundurulmasının cezası aynı maddenin 3 üncü fıkrasında “iki yıldan beş yıla kadar hapis” olarak belirtilmiştir. Bu düzenleme sanki molotof kokteyli yerine ruhsatsız tabanca ile saldırılmasını teşvik eder duruma gelmiştir.
  
  • Madde 18: Kabahatler
    • Bir önceki taslakta 8 inci fıkrada yer alan satış ve talim yerlerinin esaslara göre hareket etmemesi halinde 5 bin TL para cezası ve iznin iptali bu metinden çıkarılmıştır. Eski taslaktaki metnin bu taslakta da yer alması daha uygun olacaktır.
 
  • Madde 20: Yabancılar
    • Bir önceki taslakta 5inci fıkranın c bendinde yabancılar için “yirmibir yaş” bulunurken, “18 yaşa indirilmiştir”. Yaş sınırının en az 21 olması gerekmektedir.
 
  • Madde 22: Yönetmelikler ve uygulanmayacak hükümler
    • Metin içerisinde yönetmelikle düzenleneceğine dair atıfta bulunan ancak bu bölümde hangi yönetmelik olduğu belirlenmemiş bir dolu madde bulunmaktadır:
      • Madde 6/8 “Satış yapılacak yerler, satış yetkisi verilecekler ile bu yerlerde çalışacak kişilerde, silah ruhsatı için gerekli olanların dışında aranacak şartlar yönetmelikle belirlenir”
      • Madde 7/4/d “Esas ve usulleri yönetmelikle belirlenecek eğitimi almış olmak”
      • Madde 7/4/e (önerimizdir) “Esas ve usulleri yönetmelikle belirlenecek silahın güvenli muhafazası için fiziki tedbir almış olmak”
      • Madde 7/12 “Silahlar için satın alınabilecek mühimmat miktarı yönetmelikle belirlenir”
      • Madde 7/14 “Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1), (2), (3) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamına giren silahlar için ruhsat düzenlenirken veya bir kişiye tahsis edilirken sahibi tarafından temin edilen fişekler kullanılarak, yönetmelikle belirlenecek esas ve usullere göre, üçer adet numune kovan ve çekirdek alınır ve bu numuneler arşivlenir”
      • Madde 7/16 “Özel kanunları gereği silah edinen ve silahlı olarak görev yapan kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere, demirbaş silah edinmek isteyenlerin bu maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre silah edinme izni almaları gerekir. Bu silahlar için demirbaş silah ruhsatı verilir. Gerekli şartları taşıyan görevlisine taşıma ruhsatı talep edilmesi hâlinde ayrıca ruhsat düzenlenir. Demirbaş silahların kaydı, ruhsatların süresi, devri ve bu silahları edinecek kişilerle ilgili hususlar yönetmelikle belirlenir. 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun hükümleri saklıdır”
      • Madde 11/3/c “Bakanlar Kurulunca çıkarılan yönetmelikle silah taşıyabileceklerine karar verilen diğer kamu görevlileri”
      • Madde 11/3/f “Bakanlar Kurulunca çıkarılan yönetmelikte belirlenen diğer kişiler”
      • Madde 14/3 “Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a),(b) ve (c)  bentlerinde yer alan silah ve malzemelerin birinci ve ikinci fıkrada belirtilen hâller dışında nakli yönetmelikle belirlenir”
      • Madde 14/4 ü üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinde yer alan silah ve malzemelerin izinsiz taşınması ve bulundurulması, dördüncü kategoride yer alan silah ve malzemelerin yönetmelikle belirlenen alanlar dışında taşınması yasaktır”
      • Madde 15/7 “Silah tamir etme yetki belgesinin verilmesi ile silah tamirhanelerinin işletilmesine ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir”
      • Madde 18/8 “Bu Kanun hükümlerine uygun olarak açılmasına rağmen, satış yerini, atış alanını veya silah tamirhanesini yönetmelikte belirtilen esas ve usullere aykırı olarak işleten kişiye, bin Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir. Hâl ve şartlara göre verilen iznin geçici veya sürekli olarak geri alınmasına ayrıca karar verilebilir”
      • Madde 18/13 “Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (5) ve (6) numaralı alt bentleri, (ç) bendinin (1), (12) ve (13) numaralı alt bentlerinde ve üçüncü kategori kapsamına girenleri yönetmelikte belirlenen esas ve usullere aykırı olarak imal edenlere beş bin Türk lirasından yirmi bin Türk lirasına kadar, bunları satanlara bin Türk lirası idari para cezası verilir ve kabahate konu eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. Bu fiilin tekrarı hâlinde idari para cezasının iki katına karar verilir”
      • Madde 18/16 “Narkotik veya psikotrop madde kullanmış ya da yönetmelik ile belirlenen miktarların üzerinde alkollü olarak silah taşıyanlar altı yüz Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılırlar. Bu fıkrada belirtilen suçu ikiden fazla işleyen kişiye bir daha silah taşıma ve bulundurma izni verilmez. Taşıdıkları silah müsadere edilir”
      • 18/17 “Yönetmelik ile belirlenen miktarların üzerinde alkollü olarak silah taşıyanlar altı yüz Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılırlar. Bu fıkrada belirtilen suçu ikiden fazla işleyen kişiye bir daha silah taşıma ve bulundurma izni verilmez. Taşıdıkları silah müsadere edilir.”
      • Madde 18/18/b “İmal izni bulunmasına rağmen yönetmelikte belirtilen hususlara riayet etmeyenler beş yüz Türk lirasından on bin Türk lirasına kadar”
      • Madde 18/20 “Yönetmelikte belirlenenden fazla fişek kapasitesi olan silah şarjörlerini bulunduranlar ve taşıyanlar üç bin Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılır”
      • Madde 20/7 “Taraf olunan anlaşma veya sözleşmelere göre, bu Kanun kapsamındaki silahların edinimi, taşınması, bulundurulması, transferi, el değiştirmesi gibi hususlarda yerine getirilmesi gereken yükümlülüklere ilişkin diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir”
      • Madde21/4 “İkinci ve üçüncü fıkralara göre; bedeli mukabili, bedelsiz veya demirbaş olarak verilen silahların verilmesine, geri alınmasına, zayii, hasar, onarım, kadro standart dışı bırakılmasına; bu silahlarda kullanılacak mühimmatın temin ve tahsisine ve diğer hususlara ilişkin esas ve usuller Millî Savunma ve İçişleri bakanlıklarınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir”
      • Madde21/6 “Standart dışı silahlar yönetmelikle belirlenecek esaslar çerçevesinde Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından satılır. Bu satışlara ait işlemler 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi değildir”
 
  • GEÇİCİ MADDE 3
    • “…birinci kategorideki silahları izinsiz olarak ellerinde bulunduranların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde müracaat etmeleri hâlinde, bu silahların menşeine bakılmaksızın ruhsat düzenlenebilir” ibaresi “üç ay içinde müracaat etmeleri ve kanun hükümlerindeki şartları yerine getirmeleri halinde” olarak değiştirilmelidir. Madde 7’deki ruhsat koşullarının aranması gereklidir.
ÖNERİLER
  • Merkezi veri tabanı, chip’li ve TC kimlik numarası olan silah taşıma veya bulundurma belgesi,
  • Ruhsat sonrası sağlıktan kaynaklanan otomatik iptal sistemi,
  • Eş, aile hekimi, avukat gibi ruhsatlandırmaya referans sisteminin getirilmesi,
  • Ruhsatlandırmada silah kasası zorunluluğunun ve denetimlerinin belirlenmesi,
  • Ruhsatlandırmada başvurunun işleme konulması için bekleme süresinin belirlenmesi,
  • Sahip olunabilecek silah sayısının sınırlandırılması.
 
*6136 sayılıAteşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun, 2521 sayılı Avda Ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanun,  5729 sayılı Ses Ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun
**(1)Almanya’da hırsızlık arttı, gençler arasında şiddet suçu azaldı, 16 Mayıs 2013, (CİHAN Haber Ajansı)
(2)İngiltere Metropoliten Polis Hizmetleri: “Gençlerde şiddet olayları bir yıl içinde % 30 düştü”, 23 Nisan 2013,   bbc.co.uk
(3) Küçük ve masum eller niye suç işler? Aylık Aile Dergisi, ISSN 1306-0872

Raporu indirmek için tıklayın.