28 Eylül - 21. Bireysel Silahsızlanma Günü Ödül Töreni
Değerli konuklarım,
Hoş geldiniz...
Umut Vakfı, Vakıf senedinde de belirttiğimiz gibi; “Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinin teminatı olan gençlerimize Atatürk’ün izinde önderlik yapacak kişilik ve beceriler kazandırarak onları ülkemizin gelişmesine yardımcı ve insanlığa yararlı bireyler olarak yetiştirmek; hukuk üstünlüğünü benimsetip uygulamasında katkıda bulunmalarını sağlamak; önderimiz Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ anlayışından yola çıkarak, uyuşmazlıların çözümlenmesinde barışçıl yolları seçmelerini yeğlemek; bu bağlamda uzlaşma becerilerini bireylere öğretip benimsetmek” amacıyla 1993 yılında kurulmuştur.
Malumunuz her yıl binlerce yurttaşımız ateşli silahlarla hayatını kaybediyor. Ölenlerin ardında kalanları da düşünürsek her yıl en az 20 bin kişi bireysel silahların mağdurudur. Yüzde 85’i ruhsatsız en az 20 milyon silahın bireylerin elinde bulunduğunu düşünürsek ve bunların aile bireylerini de sayarsak 60 milyon insan silaha elini uzattığı an ulaşabilecek durumdadır. Son zamanlarda ülkemizde yaşanan terör ve çevre ülkelerde yaşanan savaşların yol açtığı acılara da hepiniz tanıksınız…
Tüm bu olumsuz gelişmelerin sonucunda silahların yol açtığı acılar ülke genelinde ateş topu gibi büyümektedir. Çünkü gelişmeler tüm yurttaşların “yaşam hakkını” tehdit eder hale gelmiştir.
Bireysel silahsızlanmaya özlemimiz her geçen gün artıyor. Ancak sizler de biliyorsunuz ki, son yıllarda sınırlarımız, özellikle de Güneydoğu ve Doğu sınırımız, komşularımızda devam eden savaşlar nedeniyle adeta kevgire dönmüş durumdu. Kamyonlarda, TIR’larda yakalanan silahları bizler de sizler gibi gazetelerde okuyoruz. Artı Internet’ten 500-600 liraya silah satılıyor. Yani silahlar isteyen herkesin anında ulaşabileceği kadar uzaklıkta…
Şiddet şiddeti doğurur, uygulanan çatışmaya dayalı politikalar keza şiddeti doğurur.
Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki, son yıllarda bireysel silahlanma yüzde 50’den fazla artmıştır.
Sevgili dostlarım,
Bildiğiniz gibi dünyanın gözleri önünde bir yandan da ikinci dünya savaşından bu yana en büyük “mülteci dramı” yaşanıyor. Tüm dünya terör ve çatışmalar nedeniyle yerlerinden, yurtlarından olan on binlerce insanın yaşadığı acıları sadece seyrediyor. Bu süreçte, savaşı çıkaranlar, savaş tüccarları paralarına para katarken her gün göç yolunda bebekler, çocuklar, insanlar feci bir şekilde ölüyor…
Değerli konuklarım;
Bireysel silahsızlanmayı teşvik amacıyla her yıl farklı sanat dallarında yarışmalar düzenliyoruz. Bu yıl da yarışmamızı, “Şiddetsiz Hayat ve Şiddetin Önlenmesi/Yaşama Hak Tanıyın” konusuyla afiş dalında düzenledik ve Umut Vakfı olarak bireysel silahsızlanmanın toplumsal boyutuna bir kez daha dikkat çekmek istedik.
Yarışmamıza katılarak mücadelemize destek veren herkese canı gönülden teşekkür ediyorum. Yarışmamızın değerli Seçici Kurul üyelerine de yürekten teşekkür ederken bizim için birbirinden değerli afişler tasarlayarak ödül alan arkadaşlarımızı kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum.
Bu yıl 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü etkinliğimizi ülkemizde ve çevremizde yaşanan acılar nedeniyle sade bir törenle yaparken Umut Vakfı’nın kuruluşundan bugüne verdiğimiz mücadelede ısrarla vurguladığımız “Silah, şiddetin en uç noktasıdır ve tek işlevi öldürmektir. Silahlardan vazgeçelim, yaşama hak tanıyalım” çağrımı bir kez daha yineliyorum.
Umut dolu yarınlara efendim...
Nazire Dedeman Çağatay
Hoş geldiniz...
Umut Vakfı, Vakıf senedinde de belirttiğimiz gibi; “Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinin teminatı olan gençlerimize Atatürk’ün izinde önderlik yapacak kişilik ve beceriler kazandırarak onları ülkemizin gelişmesine yardımcı ve insanlığa yararlı bireyler olarak yetiştirmek; hukuk üstünlüğünü benimsetip uygulamasında katkıda bulunmalarını sağlamak; önderimiz Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ anlayışından yola çıkarak, uyuşmazlıların çözümlenmesinde barışçıl yolları seçmelerini yeğlemek; bu bağlamda uzlaşma becerilerini bireylere öğretip benimsetmek” amacıyla 1993 yılında kurulmuştur.
Malumunuz her yıl binlerce yurttaşımız ateşli silahlarla hayatını kaybediyor. Ölenlerin ardında kalanları da düşünürsek her yıl en az 20 bin kişi bireysel silahların mağdurudur. Yüzde 85’i ruhsatsız en az 20 milyon silahın bireylerin elinde bulunduğunu düşünürsek ve bunların aile bireylerini de sayarsak 60 milyon insan silaha elini uzattığı an ulaşabilecek durumdadır. Son zamanlarda ülkemizde yaşanan terör ve çevre ülkelerde yaşanan savaşların yol açtığı acılara da hepiniz tanıksınız…
Tüm bu olumsuz gelişmelerin sonucunda silahların yol açtığı acılar ülke genelinde ateş topu gibi büyümektedir. Çünkü gelişmeler tüm yurttaşların “yaşam hakkını” tehdit eder hale gelmiştir.
Bireysel silahsızlanmaya özlemimiz her geçen gün artıyor. Ancak sizler de biliyorsunuz ki, son yıllarda sınırlarımız, özellikle de Güneydoğu ve Doğu sınırımız, komşularımızda devam eden savaşlar nedeniyle adeta kevgire dönmüş durumdu. Kamyonlarda, TIR’larda yakalanan silahları bizler de sizler gibi gazetelerde okuyoruz. Artı Internet’ten 500-600 liraya silah satılıyor. Yani silahlar isteyen herkesin anında ulaşabileceği kadar uzaklıkta…
Şiddet şiddeti doğurur, uygulanan çatışmaya dayalı politikalar keza şiddeti doğurur.
Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki, son yıllarda bireysel silahlanma yüzde 50’den fazla artmıştır.
Sevgili dostlarım,
Bildiğiniz gibi dünyanın gözleri önünde bir yandan da ikinci dünya savaşından bu yana en büyük “mülteci dramı” yaşanıyor. Tüm dünya terör ve çatışmalar nedeniyle yerlerinden, yurtlarından olan on binlerce insanın yaşadığı acıları sadece seyrediyor. Bu süreçte, savaşı çıkaranlar, savaş tüccarları paralarına para katarken her gün göç yolunda bebekler, çocuklar, insanlar feci bir şekilde ölüyor…
Değerli konuklarım;
Bireysel silahsızlanmayı teşvik amacıyla her yıl farklı sanat dallarında yarışmalar düzenliyoruz. Bu yıl da yarışmamızı, “Şiddetsiz Hayat ve Şiddetin Önlenmesi/Yaşama Hak Tanıyın” konusuyla afiş dalında düzenledik ve Umut Vakfı olarak bireysel silahsızlanmanın toplumsal boyutuna bir kez daha dikkat çekmek istedik.
Yarışmamıza katılarak mücadelemize destek veren herkese canı gönülden teşekkür ediyorum. Yarışmamızın değerli Seçici Kurul üyelerine de yürekten teşekkür ederken bizim için birbirinden değerli afişler tasarlayarak ödül alan arkadaşlarımızı kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum.
Bu yıl 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü etkinliğimizi ülkemizde ve çevremizde yaşanan acılar nedeniyle sade bir törenle yaparken Umut Vakfı’nın kuruluşundan bugüne verdiğimiz mücadelede ısrarla vurguladığımız “Silah, şiddetin en uç noktasıdır ve tek işlevi öldürmektir. Silahlardan vazgeçelim, yaşama hak tanıyalım” çağrımı bir kez daha yineliyorum.
Umut dolu yarınlara efendim...
Nazire Dedeman Çağatay