Kadıköy Gazetesi Röportaj

Nisan 2003
 
Nazire Dedeman
Umut Vakfı Kurucu Başkanı

 
Umut Vakfı, geleceğimizin teminatı olan gençlerin ve çocukların silahtan ve şiddetten uzak yaşamalarını, sorunlarını ve anlaşmazlıkları şiddet içermeyen yöntemlerle çözebilmelerini, barışçıl ortamlar yaratabilmelerini, hukukun üstünlüğüne inanmalarını ve adalet duygusu gelişmiş çağdaş insanlar ve iyi yurttaşlar olarak yetişmelerini sağlamayı amaçlar.
 
Umut Vakfı, amacını gerçekleştirebilmek için gençlere yönelmeyi ve gelecek kuşakları yetiştirmeyi seçti. Zira, şiddet yanlısı ve uyuşmazlıkların hallinde silaha sarılan anlayış, önce topluma belli bir zaman diliminde yön veren yaş grubunun kemikleşmiş töresi olduktan sonra şimdi de geleceğe, yani gençlere doğru akmaya başlıyor. Ne var ki bu töre bizim töremiz değil. Aynı kuşaklara mensup olup geleceğe ve gençlere akıtacak çok daha aydınlık öğretileri bulunanlar, bu töreyi ve bu karanlık resmi, gençler adına ve gençlerle beraber reddetmektedirler. Mücadelemiz gençlere yurttaşlık bilinci vermeye, şiddeti ve silahı onların dünyalarından ayıklamaya ve onları hukuk devleti ilkelerine bağlı kılmaya yöneliktir.
 
Bu gün hepimiz şiddeti iliklerimizde hissediyoruz. Dünyada savaşlar yaşanıyor, hepimiz “savaşa hayır” diyoruz. Şiddete karşı çıkmak için adının “savaş” olması gerekliyse, toplumumuzda yaşadığımız bireysel silahlanmadan da “Adı konulmamış gizli savaş” olarak bahsedebiliriz. Bunun bir varsayım olmadığı elimizdeki şu veriyle sabittir: Her yıl savaşlarda yaklaşık 300.000 insan ölüyor. Barışın hüküm sürdüğüne inanılan savaşsız bölgelerde ise bireysel silahlarla hayatını kaybeden insan sayısı ise aynı yıl içerisinde 200.000 kişidir.
 
Dünyada bireysel silahlarla, gizli, farkedilmeyen, ancak sonuçları korkunç olan savaş ötesi bir şeyler yaşanıyor. Kendi yurttaşının hak ve hukukuna saygı göstermeyenlerden başka toplumların hak ve hukukuna saygı göstermesini beklemek hayalcilik olur. Dolayısıyla “dünya barışının temeli önce bireylerin silahsızlanmasıyla atılabilir” demek yanlış bir söylem olmaz.
 
Bu anlayıştan hareketle, yurttaşlarımızı silahsızlanmaya çağırıyoruz. Unutulmaması gerek ki; silah varsa kurşun atacak zemin çoktur. İnsanlarımız bilinçsizce; gelenek baskısı, güçsüzlük, kendini ifade etme beceriksizliği, korku gibi, komplekslerin tatmini gibi akıl almaz kişisel sebeplerle, ama illa ki kendini savunmak mazeretine sığınarak silah ediniyorlar. Silah edinmenin kolay olduğu, silahla işlenen suçların cezasının az olduğu, hatta mevcut kanun ve mevzuatın dahi uygulanmadığı herhangi bir toplumda silah sahibi olmak için mazeret muhakkak bulunacaktır.
 
Korunma amaçlı silah edinme mazereti maalesef silah sahibi olmaya özenmenin yasal adıdır. Bu özenti oyuncak silahla başlar. Herhangi bir oyuncakçıdan kolayca temin edilebilecek, aslından hiç bir detayla ayırt edilemeyen bir oyuncak tabancanın etiketinde şunlar yazıyor: “14 yaşın altındakiler kullanamaz. Yetişkin birinin gözetiminde kullanılmalıdır. Hayvanlara ve insanlara tutmayınız. Ağıza alınması sakıncalıdır.”
 
Bu satışa izin veren yasa yapıcıların, böyle bir etiketle o malı satan ticaret erbabının, o oyuncağı satın alarak çocuğuna hediye eden ebeveynlerin; yaşamlara, umutlara mal olan ateşli silahla ilgili bilinçleri, işte bu seviyededir.
 
Bu toplumsal sorunumuzun önüne geçmek için Umut Vakfı olarak şimdi de çocukların eğitimini gündeme getiriyoruz. Bu vesileyle 3 yıldır Vakfımız’ın gündeminde olan ve Ekim ayında “oyuncak silahlar yasaklanmalı mı?” sorusuna cevap aradığımız bir anketle başlattığımız ÇOSA Projesi, 23 Nisan Çocuk Bayramı kapsamında, Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda gerçekleştireceğimiz Çocukları Oyuncak Silahlarından Arındırma Şenliği ile devam edecek.
 
 “Silahla Oyun Olmaz",  "Haydi Çocuklar Yaşama Koşun",  “Silahları çocuklardan uzak tutmak, çocukları silahlardan uzak tutmaktan daha kolaydır” sloganları ve öğretileriyle yola çıkıyoruz.
 
Hepimizin bildiği gibi; bilgi kendi başına dünyayı değiştirmez. Silahtan uzak durarak, eyleme geçmek gerek.
 
Bilinmeli ki; evdeki silahın aileden birine zarar verme olasılığı, eve kötü amaçla giren birisine zarar verme olasılığından yirmi kat daha fazladır.  Ve yine iyi bilinmeli ki evde bulunan silah, cinayet riskini iki katına, intihar riskini beş katına çıkartmaktadır. Silah sağlığa zararlıdır.  Çocuğunuza silahın gerçekten öldürdüğünü öğretin.
 
Buradan çağrıda bulunmak istiyoruz:
5-12 yaş çocuğunuz oyuncak silahlara meraklıysa, şiddet içeren dizileri ve filmleri seyrediyorsa, oyuncak silahı varsa, 26 Nisan / Cumartesi günü Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda Kadıköy Belediyesi’nin işbirliği ve sevgili Umut Vakfı gönüllümüz, toplumsal sorunlara duyarlılığıyla örnek olan, sevilen sanatçı Gülben Ergen’in katkılarıyla gerçekleştireceğimiz şenliğimize gelin. 11:00–13:00 saatleri arasında gerçekleştireceğimiz şenlikte çocuklarımız kendi istekleriyle oyuncak silahlarını sevgili Gülben Ergen’e teslim edip, Umut Vakfı’nın sürpriz hediyelerini alacaklar.
 
Amacımız; anne ve babaların, silahın şakası olmadığının bilinciyle çocuklarını şenliğimize getirmeleri; çocukların ise silahın bir başkasına zarar vereceğini, şiddetin kötü bir şey olduğunu ve kan dökmekten başka işe yaramayan silahtan oyuncak olamayacağını anlamalarını sağlamaktır.
 
Burada toplanan oyuncak silahlar, yine çocuklar tarafından parkta bulunan Özgürlük Heykeli’nin altına gömülecek ve üzerine çiçekler ekilecek.
 
Umut dolu yarınlara,