Küçük Ve Hafif Silahlar Yasadışı Ticaretinin Önlenmesi Ve Yok Edilmesi İle İlgili Birleşmiş Milletler Eylem Programının Yürürlüğe Girmesi İle İlgili Türkiye Ulusal Raporu

Nisan 2008

İÇİNDEKİLER

I. GİRİŞ

II. ULUSAL KOORDİNASYON OFİSİ VE İLETİŞİM DETAYLARI

III. ULUSAL MEVZUAT, YÖNETMELİK VE İDARİ USULLER

1. Üretimin Kontrolü ile ilgili idari usuller

a) İzin ve yetki veren merciler

b) İzinlerin ve yetkilerin verilmesi

c) İzin almak için gereken koşul ve şartlar

d) İzin ve yetkilerin askıya alınması, yeniden incelenmesi, yenilenmesi ve iptali

e) Mevcut koşullara uygunluğun kontrolünün yapılması

f) KHS yönetim usullerinin ihlali durumunda uygulanacak cezalar

2. KHS’lerin işaretlenmesi, kayıtlarının tutulması ve izlerinin sürülmesi

3. Stoklama yönetimi ve güvenlik ile ilgili idari usuller

a) Stoklama yerlerinin özellikleri

b) Fiziksel güvenlik önlemleri

c) Giriş kontrol önlemleri

d) Envanter yönetimi ve muhasebe kontrol usulleri

e) Acil durumlarda güvenlik önlemleri

f) Nakil esnasında güvenliği maksimuma çıkarma amaçlı usuller

g) Üretim alanlarının teftişi

h) Personele KHS stok mekânları/binaları ile ilgi güvenlik eğitimi

i) Güvenlikle ilgili yükümlülüklerin ihlalinde uygulanacak cezalar

4. Alım satım işlemlerinin ulusal kontrolü

a) İzin için gereken koşulların içeriği, izin verme kriterleri ve izin verme usulü

b) Kontrollerin uygulanması

5. Ulusal mevzuat ve ihracat/ithalat kontrolü politikaları

a) Ulusal ihracat politikası

b) İhracat iznini veren makam ve usulü

c) İhracat izni almak için gereken koşullar

d) Gözetim

e) Son kullanıcı belgesi

f) İhlal edilmesi durumunda izlenecek usul

g) İthalat iznini veren makam ve usulü

IV. ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ

1. AGİT

2. Wassenaar Anlaşması

3. NATO

4. SECI

V. KHS İLE İLGİLİ KONULARDA SİVİL TOPLUMUN FAALİYETLERİ

VI. BM PROGRAMININ UYGULANMASINA DEVAM EDİLMESİ KONUSUNDA TÜRKİYE’NİN GÖRÜŞLERİ

VII. SONUÇ

I. GİRİŞ

Küçük ve hafif silahların aşırı ve dengeyi bozacak biçimde birikimi ve kontrolsüz yayılması birçok ülkede küresel, bölgesel ve ulusal barış ve güvenliğin yanında sosyal ve ekonomik gelişim adına tehlike oluşturmaktadır.

Türkiye küçük ve hafif silahların yasadışı ticaretinin önlenmesi ve yok edilmesi ile ilgili gerekli adımları atmakla kalmayıp bu konuda bölgesel ve küresel dayanışmayı da desteklemektedir. Türkiye BM bünyesinde sürdürülen 1997 yılındaki Devlet Eksperleri Panelinin küçük silahlar ile ilgili tavsiyeleri, konuyla ilgili Genel Kurul önergeleri ve Genel Sekreterin raporları gibi çalışmaları desteklemiştir. Türkiye ayrıca 2001 BM konferansının “Küçük Ve Hafif Silahlar Yasadışı Ticaretinin Önlenmesi Ve Yok Edilmesi İle İlgili Birleşmiş Milletler Eylem Programı”nın uyarlanmasını kabul etmiştir. Türkiye bu Eylem programının uygulanmasının küresel barış ve istikrara somut bir katkıda bulunacağına inanmaktadır.

1996 yılında Türkiye Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı huzurunda (AGİT) belirli küçük silahların türlerinin de belirtildiği bir resmi silah kayıt defteri tutulması ile ilgili bir taslak önerge sundu. Bu KHS konusunun AGİT gündemine getirildiği ilk sefer idi. Bu bağlamda Türkiye AGİT Güvenlik İşbirliği Forumunda (AGİF) yapılan ve Ekim 2000’de KHS hakkında OGİT Belgesinin uygulanmasıyla sonuçlanan müzakerelere aktif olarak katıldı. Ülkeleri ilk defa çeşitli durumlarla ilgili Bilgilendirme yapmaya tabi tutan bu Belge KHS’lerin uluslararası kontrolünde önemli bir yapıtaşıdır. Türkiye bu Belgenin tamamen uygulanmasına büyük önem vermektedir.

Türkiye KHS’lerin terörist örgütlerin elinde birikmesinden büyük zarar görmüştür. Terörist örgütlere karşı yapılan operasyonlarda 47,423 uzun namlulu silah, 41,958 tabanca, 79,810 bomba ve patlayıcı madde ve 4,710,448 parça cephane ele geçirilmiştir. El konulan, yakalanan ve fazlalık KHS’lerin imha edilmesi Türkiye’nin çabalarının temel amaçlarından biridir.

Türkiye’nin etrafı KHS’lerin atmasının ve birikiminin istikrarsızlık riski potansiyeli oluşturacak ülkelerle çevrilidir.

Bölgedeki var olan anlaşmazlıklar ve devam eden silah satışları KHS’lerin yaygınlaşması için uygun bir ortam oluşturmuştur. PKK, KONGRA-GEL ve diğer terör örgütleri de bu istikrarsızlıktan kendi hunharca amaçları için faydalanmaktadır.

Türkiye bölgede KHS’lerin denetimsizce yayılmasını önleyecek olan istikrarın sağlanmasına büyük önem vermektedir.

II. ULUSAL KOORDİNASYON OFİSİ VE İLETİŞİM DETAYLARI

Politik rehberlik ve KHS’lerin Yasadışı Ticaretinin Önlenmesi Ve Yok Edilmesini İzleme ulusal Koordinasyon Ofisi detayları aşağıdadır:

Ulusal bazda temasa geçilecek kişi: 
Bn. Elif Çomoğlu Ülgen
Silahların Kontrolü ve Silahsızlanma Daire Başkanı
T.C. Dışişleri Bakanlığı
Silahsızlanma, Silahların Kontrolü ve AGİT Genel Müdür Yardımcılığı
Telefon: + 90 312 292 17 94
+90 312 292 17 58 (Direkt)
Faks:     + 90 312 287 37 31
+ 90 312 287 56 60
E-posta: eulgen@mfa.gov.tr

III. ULUSAL MEVZUAT, YÖNETMELİK VE İDARİ USULLER

1. Üretimin Kontrolü ile ilgili idari usuller

a) İzin ve yetki veren merciler

Türkiye’de 3 Temmuz 2004 tarihli 5204 no.lu “Harp Araç ve Gereçleri ile Silah, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun” küçük ve hafif silâh üretimi için izin verilmesine ilişkin esas ve usulleri düzenlemektedir. 5204 no.lu kanuna göre KHS’ler de dahil olmak üzere silâh, üretecek kuruluşların kurulması Millî Savunma Bakanlığının iznine bağlıdır. Ayrıca bu tür silahlar üretecek olan kurulu firmalar da bu izne tabidir. Harp araç ve gereçleri ile silâh, mühimmat ve bunlara ait yedek parçalar ve patlayıcı maddeleri üretecek kuruluşların Millî Savunma Bakanlığına ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ve de ulusal ticaret kanunlarına istinaden ilgili Ticaret Odalarına başvurmaları gereklidir.

b) İzinlerin ve yetkilerin verilmesi

Millî Savunma Bakanlığı her yıl “Denetime tabi harp araç ve gereçleri ile silâh, mühimmat ve bunlara ait yedek parçalar ve patlayıcı maddelere ilişkin” Wassenaar Anlaşması mühimmat listesini de kapsayan listeyi inceler. Bu denetim listesi, her yıl ocak ayında 5201 no.lu kanuna istinaden resmi gazetede yayınlanır. Bu denetim listesinde yayınlanan herhangi bir malzemeyi üretmek için Millî Savunma Bakanlığının izni gereklidir.

Yukarıda belirtilen kanun kapsamında bu tür silah üreticilerinin her mali yılın sonunda imal ettikleri harp araç ve gereçleri, silâh, mühimmat ve patlayıcı madde cinsleri ile stoklarını Millî Savunma Bakanlığına bildirmek zorundadır.

c) İzin almak için gereken koşul ve şartlar

Millî Savunma Bakanlığı Sağlık ve Çevre ve Orman Bakanlığına danışarak ve işbirliği yaparak özel kuruluşların silah üretim, stoklama ve satış tesisleri kurma taleplerine onay verecek yetkili makamdır. Söz konusu kuruluşlar ancak bu aşamalardan sonra bu tesisleri inşa etme iznini alırlar.

Bir tesiste KHS üretimi yapmak için üretim izin Belgesi almak şarttır. Üretim izni almak isteyen kuruluşlar yazılı bir başvuru yapmak zorundadırlar. Kabulü uygun görülen başvurularda ikinci bir görüş olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığının görüşü de alınır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığının görüşü de uygun olduğu şeklinde ise üretim tesisleri Millî Savunma Bakanlığı denetim ekibi tarafından denetime tabi tutulur. Tesisin 5202 no.lu “Savunma Sanayi Güvenliği Kanunu”nda belirtilen Tesis Güvenlik Belgesi almaya uygun olması gereklidir. Söz konusu denetimde aşağıdakiler teftiş edilir:

· Üretim hatlarında kullanılan malzeme ve tanımlanan kapasite raporu ile makine parkına konulan makineler

· Üretimin araştırma ve geliştirme amaçlı bir izinle gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği

· Üretim esnasında tesiste herhangi bir kritik alt sistemin bulunup bulunmadığı

· “üretim akış şeması” aracılığıyla üretimin izlenmesi

· Tüm elektronik ürünlerin ve de teknolojik gelişmelerden ötürü tüm bilgisayar ortamında geliştirilen yazılımların incelenmesi

Bu denetim ve inceleme sonrasında koşul ve şartlara uygun yatırımcıya Üretim İzin Belgesi verilir.

d) İzin ve yetkilerin askıya alınması, yeniden incelenmesi, yenilenmesi ve iptali

- Üretici iflas ederse veya tasfiye talebinde bulunursa

- Tesisin sahipleri ya da idaresi değişirse

- Ana üretim tesisinin yeri veya adresi değişirse

- Personel trafiği izinde belirtilen limiti aşarsa

- Üreticinin tesislere girişi sürekli ya da geçici olarak yasaklanmışsa

- Şirketin izin alan kurum ile ilişkisi değişirse (yabancı bir ana şirket ile yapılan izin anlaşması altında silah üretimi yapılırsa

- Üreticinin herhangi bir yükümlülüğünü ihlal ettiğinin Millî Savunma Bakanlığı organları tarafından yapılan periyodik denetimler esnasında ortaya çıkması sonucunda

- Üretici üretimin herhangi bir aşamasında yükümlülüklerini yerine getiremediği takdirde ( Mücbir sebepler söz konusuysa bu paragraf geçerli olmayacaktır)

- Millî Savunma Bakanlığı tesisteki güvenlik sisteminin etkinliğini yitirdiğine ikna olmuşsa izin ve yetkilerin askıya alınması, yeniden incelenmesi, yenilenmesi ve iptali söz konusu olabilir.

e) Mevcut koşullara uygunluğun kontrolünün yapılması

Millî Savunma Bakanlığından üretim izni alan firmaların kayıtları bakanlıkta tutulur. Bu firmalar önceden haber verilerek veya verilmeden izin şartlarına uyup uymadıklarını konrtol etmek için her yıl en az iki defa denetime tabii tutulur. İzin süreleri dolduktan sonra eğer gereken teftişlerden sonra onay alınmışsa izinleri yenilenir.

f) KHS yönetim usullerinin ihlali durumunda uygulanacak cezalar

5201 no.lu kanunun hükümlerini ihlal edenler ihlalin türüne göre iki aydan beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılırlar.

2. KHS’lerin işaretlemesi, kayıtlarının tutulması ve izlerinin sürülmesi

5202 no.lu Harp Araç ve Gereçleri ile Silah, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında kanuna istinaden KHS’lerin markalanması Millî Savunma Bakanlığının iznine tabidir.

Küçük ve hafif silahlar hakkında AGİT belgesinin hükümlerin uygulanması amacıyla Millî Savunma Bakanlığı işaretleme standartları ile ilgili bir yönetmelik hazırlayarak ilgili idari makamlara ve ulusal silah üreticilerine dağıtmıştır. AGİT Belgesine uygun olarak hazırlanan bu yönetmeliğe göre Türkiye’de 30 Haziran 2001 tarihinden sonra üretilen tüm KHS’ler izlerinin sürülebilmesi için üretim yerinde işaretlenecektir. İşaretleme namlunun türüne göre kapak takımında ve gövde çerçevesinde veya namlu, kapak takımı ve gövde çerçevesinde kolaylıkla görülebilecek biçimde yapılmalıdır. Türkiye için “T” harfini, üreticinin Millî Savunma Bakanlığı tarafından her bir üreticiye verile logosunu, üretim yılını ve seri numarasını kapsar. Ayrıca Millî Savunma Bakanlığı tarafından her bir üreticiye bir üretim kodu verilir. Bu kodlardan almak için şirketlerin Millî Savunma Bakanlığına başvurması gerekmektedir.

Üretim yılının son iki basamağı silahın üzerinde belirtilmelidir. Örneğin 2001 yılı için “01”, 2004 yılı için “04” kullanılır. Seri numarası üretici tarafından her bir KHS’ye verilir. Aynı firmanın ürettiği her bir silah türüne farklı bir seri numarası verilir. Rakamlardan önce A, B, C, D, E, F, G, H, J, K, L, M,N, P, R, S, T, U, V, Y, Z harfleri kullanılır. Rakamlar 00001’de başlar ve 99999’da biter. A99999 seri numarasından sonra B00001 gelir. İşaretleme kolay görülebilmesi için pantograf, pres veya lazer baskı kullanarak 0,2-0,3 mm derinlikte yapılır.

Ele geçirilen veya el konulan küçük silahlar ele geçiren veya el koyan idari makam tarafından benzeri olmayan bir işaretle işaretlenir. Üretim tarihi yerine ele geçirilme veya el konma tarihi işaretlenir.

AGİT belgesi Taraf Devletlerin stok kümelerindeki işaretlenmemiş KHS’leri imha etmelerini ya da kullanılma ya da ihraç edilme durumlarında işaretlenmelerini zorunlu kılmaktadır. Bu Millî Savunma Bakanlığı tarafından da bu yöntem uygulanmaktadır. İşaretlendirilmemiş silahların işaretlendirilmesi konusundaki usuller sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanuna istinaden “Kişisel Silahlara el konulması hakkındaki yönetmelikte detaylı olarak belirtilmektedir.

Ulusal hukuki usuller Türkiye sınırları içinde geçerlidir. Ulusal sınırlar dışında üretilen KHS şu an itibariyle bulunmamaktadır.

İşaretlere dair bilgiler bilgisayar veri tabanlarında tutulmaktadır. 5201 nolu kanuna istinaden KHS üretimi yapan firmaların verileri periyodik olarak Millî Savunma Bakanlığı tarafından kontrol edilmektedir.

Stoklama yönetimi ve güvenlik ile ilgili idari usuller

a) Stoklama yerlerinin özellikleri

KHS ve ilgili mühimmat üreten Devlet Kurum ve işletmeleri, kişiler ve tüzel kişiler ve de KHS hakkındaki gizli bilgiler, evraklar, projeler, ekipman ve ilgili teknoloji 5202 no.lu 3 temmuz 2004 tarihli “Savunma Sanayi Güvenliği Kanunu”na tabidir.

5202 no.lu kanuna göre Millî Savunma Bakanlığı Savunma Sanayi Milli Güvenlik merciidir.

Yukarıda bahsedilen kurum ve kuruluşlarda çalışan tüm elemanların “Kişi Güvenlik Belgesi” ve her mekân/binanın “Tesis Güvenlik Belgesi” bulunmalıdır. Bu belgeler Millî Savunma Bakanlığı tarafından verilir.

KHS ile ilgili aktivitelerde bulunan kurum ve işletmeler, kişiler ve tüzel kişiler tesislerinde 5188 sayılı 2 Temmuz 2004 tarihli “Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun”a uyacak şekilde fiziksel güvenlik önlemleri almalıdırlar.

Mekânı, çevreyi, iklimi, üretim türünü, olası riskleri ve teknolojik kısmını göz önünde bulundurarak Millî Savunma Bakanlığı ek önlem kararı alabilir. Mekân/Binalar düzenli olarak kontrol edilir ve güvenlik keşiflerine istinaden güvenlik önlemleri ile ilgili gerekli değişiklikler yapılır.

b) Fiziksel güvenlik önlemleri

Çift kilit sitemi, demir parmaklıklı pencereler, yüksek beton oranlı sütunlar ve de depolar çevresinde çift demirli parmaklıklar ile odalarda mühürlü kapılar zorunludur. Depolar betondan yapılmalı, alarm, davetsiz misafirler için tespit sistemi ve izleme kameraları olmalıdır. Ayrıca etkili dış aydınlatma sistemleri, güvenlik devriye ve köpekleri ve benzeri güvenlik önlemleri gereklidir.

Silahlar, mühimmat, yedek parçalar ve patlayıcı maddeler ayrı ayrı depolanmalıdır.

c) Giriş kontrol önlemleri

Sadece sınırlı sayıda geçerli giriş hakkı olan personel KHS ile ilgili tesislere alınmalıdır. Bu tür alanların anahtarları sadece yetkili personelde bulunmalıdır. Hiçbir personelin hem KHS’lere hem de ilgili mühimmat depolarına giriş anahtarı bulunmamalıdır.

d) Envanter yönetimi ve muhasebe kontrol usulleri

KHS depoları ile ilgili detaylı kayıtlar bilgisayar veritabanlarında tutulmaktadır ve periyodik olarak kontrol edilip güncellenmektedir. Kayıp ve hırsızlık durumları hemen bildirilmeli ve gerekli hukuki işlemler yapılmalıdır.

5202 no.lu kanuna göre KHS ile ilgili mahaller Millî Savunma Bakanlığı tarafından Sanayi ve Ticaret Bakanlığının eşliğinde her yıl kontrol edilmelidir. Haber verilmeden “anlık kontroller” de uygulanmaktadır.

e) Acil durumlarda güvenlik önlemleri

Acil durumlar için gerekli planlar önceden hazırlanır. Bu planlara göre periyodik tatbikler düzenlenir. Acil durumlar konusunda özel eğitimli ekipler oluşturulur. Acil durulmada gereken korunmanın sağlanması için fiziksel güvenlik önlemleri uygulanır.

f) Nakil esnasında güvenliği maksimuma çıkarma amaçlı usuller

Mevcut mevzuata göre KHS ve ilgili bilgileri, evrakları ve ekipmanı sağlayan ve alanlar sevkıyat esnasında özel güvenlik önlemleri almalıdırlar. Sevkıyat planları Millî Savunma Bakanlığı tarafından onaylanmalıdır.

Güvenlik sebeplerinden dolayı KHS ve ilgili mühimmat ayrı ayrı taşınır.

g) Üretim alanlarının teftişi

KHS üretilen, depolanan veya gizli bilgi, evrak, proje ve ekipman bulunan mekanları ziyaret etmek isteyen Türk vatandaşları ve yabancılar Millî Savunma Bakanlığına öngörülen ziyaret tarihinden 21 gün önce başvuruda bulunmalıdır. Ziyaret ancak Bakanlığın onayı ile gerçekleşebilir.

h) Personele KHS stok mekânları/binaları ile ilgi güvenlik eğitimi

Personel göreve atanmadan önce KHS stoklama mekanları içinde güvenlik, envanter yönetimi ve kayıt tutulması ilgili yönetmelikler, davranış ve usuller hakkında eğitim alırlar. Personel ayrıca acil durumlarda ne yapılması gerektiği ile ilgili de eğitim alır.

i) Güvenlikle ilgili yükümlülüklerin ihlalinde uygulanacak cezalar

5188 no.lu kanunda tanımlanan fiziksel güvenlik önlemlerinin tesislerde uygulanmaması halinde kanunun 19. ve 20. maddelerinde belirtilen cezai hükümler geçerlidir.

5202 no.lu kanuna istinaden gizli bilginin muhafaza ve nakli esnasında gerekli fiziksel ve güvenlik önlemlerini almayan kişiler, izin verilmemiş bir ziyarete sebebiyet verenler bu davranışları herhangi başka bir suç teşkil etmediği takdirde 6 aydan bir yıla kadar hapis cezasına çarptırılırlar.

4. Aracılık Faaliyetleri Üzerinde Ulusal Kontrol Sağlanması

a) Lisanslama koşulları, kriterleri ve prosedürüne ilişkin hususlar

“Silah satışında aracılık yapma” ifadesi, Türkiye Cumhuriyeti yasalarında ayrı bir faaliyet olarak yer almıyor olsa da, “aracılık etme” ve “aracı” ifadeleri hem 818 sayılı (Yükümlülükler Kanunu) hem de 6762 sayılı (Ticaret Kanunu) TC Yasaları’nda yer almaktadır. 6762 no’lu Yasa’ya göre aracı, ticari kanuna tabi taraflar arasında, bu taraflarla herhangi bir bağı olmaksızın, aracılık eden ve karşılıklı olarak taraflara mali fayda sağlamak için aralarında ticari sözleşmeler yapan ve bunları yürürlüğe sokan kişi veya kişileri ifade etmektedir. Bununla birlikte 818 no’lu Yasa, ‘aracılık etmek’ kavramını, taraflar arasında karşılık mali fayda sağlayacak ticari sözleşmelerin yapılması ve yürürlüğe konması ve bu sözleşmelere ilişkin koşulların belirlenmesi faaliyetlerinden oluşan bir fiil olarak tanımlamaktadır.

Halihazırda Türkiye silah satışında aracılık faaliyetlerinin kontrol edilmesine ilişkin belirli bir yasaya sahip değildir. 5201 sayılı Harp Araç ve Gereçleri ile Silah, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik ve ilgili diğer düzenlemeler, silah, cephane ve diğer harp mühimmatlarının üretimi, ithalatı, ihracatı ve iç piyasada satışını düzenlemektedir.

Silah, cephane ve diğer harp mühimmatlarının üretimi, ithalatı, ihracatı ve iç piyasada satışını yapan, Türk yargısına tabi ulusal ve yabancı şirketler ve/veya kişiler, bu faaliyetlerini 5202 sayılı Savunma Sanayi Güvenliği Kanunu’nda belirtilen hükümlere göre yürütürler. Bu bağlamda, Türk gümrüklerinden geçen tüm silah, cephane ve diğer harp mühimmatlarının ihracatı, yürürlükteki ilgili Türk yasalarına bağlı olarak, ön kayıt, son kullanım/kullanıcı garantileri, lisanslama prosedürleri ve nihai olarak ihracat lisansına tabidir.

Ayrıca tüm ateşli silahların, bunlara ait kurşunların, bıçakların ve özel olarak saldırı ve savunma amaçlı olarak kullanılacak diğer tüm özel araçların ülkeye ithali, üretimi, alım-satımı, taşınması ve bulundurulması, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un hükümlerine tabidir. 6136 sayılı Kanun’un 12. Maddesi’ne göre, bu kanunun kapsamına giren ateşli silahlar ve bunların kurşunlarını ülkeye sokan veya sokmak isteyen veya bu amaç için aracılık eden, söz konusu silahları üreten veya bu amaç için ülkeye getirilmiş silahları taşıyan veya ülke içinde üretilmiş bu tip silahları ülke sınırları içinde bir yerden başka bir yere taşıyan, bu silahların taşınmasına, satışına veya bulundurulması aracılık eden kişiler, silah ve mühimmat kaçakçılığı suçuyla yargılanacaklardır. Ateşli silahlar ve bunlara ait mühimmatlara ek olarak 6136 sayılı Kanun, top, havan topu, roket rampası, uçaksavar, tanksavar, makineli tüfekler ve hafif makineli tüfekler v.b. askeri amaçlı mühimmatları da kapsamaktadır. Buna bağlı olarak, kaçakçılık ve buna ilişkin cezalar, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Yasası’nca öngörülmektedir.

5201 sayılı Kanun’un ilgili maddesi gereğince, Milli Güvenlik Bakanlığı her yıl Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Kontrole Tâbi Tutulacak Harp Araç ve Gereçleri ile Silâh, Mühimmat ve Bunlara Ait Yedek Parçalar, Askerî Patlayıcı Maddeler, Bunlara Ait Teknolojilere İlişkin Listeyi’ açıklamaktadır. Listede yer alan ürünlerin dış ticareti ve ihracatında üretici veya aracı olarak yer alan şirketler, denetim ve lisanslama düzenleme ve prosedürlerine tabidirler.

Genel olarak, aracılık faaliyeti, söz konusu mühimmatların Türkiye’den ihracı veya yeniden ihracı ile sınırlı olmak kaydıyla, yukarıda açıklanan ihracat denetim yasaları, kuralları ve düzenlemeleri ile denetlenmektedir.

b) Kontrollerin Hayata Geçirilmesi

Ateşli silahlara ilişkin 6136 sayılı Kanun, yukarıda belirtilenlerin yanı sıra, yasaklı silah ve mühimmatların devrini, satışını veya satışının düzenlenmesi faaliyetini de yasa dışı kılmaktadır (eğer söz konusu faaliyet veya faaliyetler, ihracat denetim rejimlerinin ilgili listelerinde belirtilen ürünlerin kontrolünü sağlayan 5201 sayılı Kanun’un hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirilmişse). Bu Yasaya göre, söz konusu silahları ve bunların mühimmatlarını Türkiye’ye kaçak olarak sokan veya buna girişimde bulunan veya yardımcı olan, 5201 sayılı Yasanın hükümlerine aykırı olarak üreten veya yasadışı yollarla getirilmiş veya üretilmiş ateşli silahları, Türkiye sınırları içinde 3. şahıslara devreden, gönderen veya satan veya bu suçları işleyen kişilere isteyerek yardım eden veya yasadışı ateşli silahları taşıyan kişilere, 8 yıla varan hapis cezaları verilmekte olup, eğer söz konusu suç organize olarak işlenmişse verilen ceza 12 yıla kadar çıkmaktadır.

21 Mart 2007 tarihinde kabul edilen 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Yasası da, küçük ve hafif silahların ticaretinde yer alan kişilere hapis veya para cezası öngören hükümler içermektedir.

Türk ceza yargılaması sistemi, Türk vatandaşları için ulusal yargılamanın Türkiye sınırları dışında da uygulanmasını sağlamaktadır. “Silah ticaretinde aracılık”, belirli bir uygulama olarak düzenlenmediği için Türkiye’de, silah ticaretinde aracılık etmeye ilişkin özel bir yasa bulunmamaktadır. Ancak mevcut yasaların kapsamı, silah ticaretinde aracılık etme faaliyetini düzenleyen ve denetleyen gerekli yasal dayanakları ortaya koymakta olup, mevcut yasal çerçeve etkin bir denetim ve lisanslama sisteminin uygulanmasına imkan vermektedir.

5. Ulusal Yasalar ve İhracat/İthalat Denetleme Politikaları

a) Ulusal ihracat politikası:

Türkiye, bölgesel ve global düzeyde barış ve istikrarın sağlanması ve güçlendirilmesine yönelik tüm çabalara tam destek vermektedir. Türkiye’nin genelde silah ihracatında benimsediği politika, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası organizasyonların belirledikleri uluslararası normları ve diğer birçok uluslararası antlaşma, sözleşme, usul ve düzenlemeleri gözetmektir. Türkiye, çok taraflı ihracat kontrol rejimlerine taraf bir ülkedir.

b) İhracat lisanslama mercii ve prosedürü:

Türkiye’de, küçük ve hafif silahlara ilişkin ihracat prosedürleri, 5201 sayılı Harp Araç ve Gereçleri ile Silâh, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun ile belirlenmiştir. Bu Kanuna göre, ihracat lisansı vermeye yetkili mercii, Milli Savunma Bakanlığı’dır. Buna bağlı olarak, Milli Savunma Bakanlığı’nın verdiği lisans olmadan, söz konusu silahların ihracatı yapılamaz.

İhracat lisansı uygulamasına ilişkin prosedür, yapılacak olan işlemin siyasi yönlerini Dışişleri Bakanlığı’na ve teknik yönlerini Genelkurmay Başkanlığı’na danışan Milli Güvenlik Bakanlığı’nca uygulanmaktadır.

5201 sayılı Yasa gereğince denetime tabi ekipmanlar için ön lisans verilmesine ilişkin direktif yürürlüğe konmuştur. Bu direktif, her yıl Resmi Gazete’de yayınlanan listede belirtilen silah, mühimmat ve teçhizat için ihracat lisansı verilmesine ilişkin prosedürü açıklamaktadır.

c) İhracat lisansı almak için gerekli koşullar:

Küçük ve hafif silahların ihracatı için başvuran şirketlere, 5202 sayılı Savunma Sanayi Güvenliği Kanunu’na göre Üretim İzni verilmelidir. Bu şirketler ve/veya kuruluşlar, Milli Savunma Bakanlığı’na, ihraç edecekleri materyalin tür ve adedinin ve alıcının kimlik ve adresinin belirtildiği bir başvuru mektubu göndermek zorundadırlar.

İhracatçı kuruluşlar, Milli Savunma Bakanlığı’na, ayrıca ihraç edilecek malın alıcı tarafından belirtilen amaçlar doğrultusunda kullanılacağını garanti eden ve malın gönderileceği ülkenin Milli Güvenlik Mercii tarafından imzalı ve mühürlü orijinal son kullanıcı sertifikasını göndermek zorundadırlar. Son kullanıcı sertifikası ile birlikte, satış sözleşmesi, satış ücreti, ürün adedi ve gönderi planı da Bakanlığa iletilmelidir.

Milli Savunma Bakanlığı, ihracat talebini detaylı bir şekilde inceledikten sonra, ilgili talep hakkında Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’na danışır. Kurumlar arası bu değerlendirme sürecinin ardından Milli Güvenlik Bakanlığı, bir ay içerisinde ilgili kuruluşu, aldığı karar hakkında bilgilendirir.

Söz konusu ürünün ihracatının uygun bulunması halinde, ihracat lisansı ilgili şirkete verilir. Bu aşamadan sonra ilgili prosedürler, İhracat Düzenlemesi’ne ilişkin prensipler doğrultusunda, Dışişleri Müsteşarlığı tarafından yürütülür.

Ayrıca, şirket tarafından ihraç edilen ürünlere ilişkin bilgiler, her üç ayda bir Milli Savunma Bakanlığı’na iletilmek zorundadır.

İhracat lisansı verilen şirkete ait kayıtlar, Milli Savunma Bakanlığı tarafından saklanır. Söz konusu şirket, ihracatı yapılan ürünün adedindeki ve/veya alıcılardaki değişiklikleri, söz konusu değişikliğin gerçekleşmesinden itibaren bir ay içinde Milli Savunma Bakanlığı’na bildirmekle sorumludur.

Türkiye’de yürürlükte olan ihracat kontrol kuralları ve denetlemelerine göre şirketler, silah, mühimmat ve diğer harp materyalleri dahil olmak üzere listelenen her bir ürünün ihracatı için ayrı bir lisans almak durumundadırlar. Blok lisans uygulaması mevcut değildir. Tüm uygulamalar, yukarıda sıralanan gerekli belgelerde belirtilen bilgiler dikkate alınarak ve aşağıda belirtilen siyasi ve askeri faktörler göz önünde bulundurularak, duruma göre değerlendirilir:

- ürünün ihraç edileceği ülkenin, BM tarafından uygulanan herhangi bir yaptırım veya ambargoya tabi olup olmadığı,

- Türkiye’nin taraf olduğu ihracat kontrol düzenlemelerinin, söz konusu ihracat işlemine izin verip vermediği ve

- söz konusu ihracat işleminin, bölgesel veya global güvenlik ve istikrar üzerindeki etkileri.

- Önceden onaylanmış silah ve ilgili teçhizatın ihracatı, Bakanlar Kurulu’nca askıya alınabilir.

d) Denetim:

Yukarıda belirtilen Yasa doğrultusunda, ihracatı Milli Güvenlik Bakanlığı’nın iznine tabi tüm savunma gereçlerini içeren liste, her yıl gözden geçirilir ve Resmi Gazete’de yayınlanır. Bu düzenleme gereğince söz konusu materyallerin ihracatı, beş devlet kurumu tarafından sıkıca denetlenir: Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Gümrük Müsteşarlığı.

Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracatçı Birlikleri aracılığıyla, tüm ihracat uygulamalarının kayıt altına alınmasından sorumludur. Eğer Milli Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan listede belirtilen herhangi bir savunma teçhizatının İhracatçı Birlikleri tarafından fark edilmesi halinde, kayıt altına alma süreci içerisinde, ihracat lisansının alınabilmesi için ilgili uygulamalar Milli Savunma Bakanlığı’na yönlendirilir.

İhracat denetimlerinde Gümrük Müsteşarlığı’nın rolüne gelecek olursak, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre, gümrük idaresinin modernizasyonu projesi bağlamında Gümrük Otomasyon Sistemi 2002 yılının Ekim ayında tamamlanarak uygulamaya konmuştur. Bu sistemde, malları kategorilere ayırıp fiziki gümrük kontrol merkezlerine yönlendiren bir yapı kurulmuştur. Bu yapıya bağlı olarak risk analizi çalışmaları, Gümrük Müsteşarlığı tarafından başlatılmıştır. Risk analizi ve hedeflemesi teknikleri kullanılarak, gümrük denetimleri daha etkili ve hızlı hale getirilmiştir çünkü kontroller doğrudan, yüksek risk içeren işlem ve/veya mallara odaklandırılmaktadır. Yüksek riskli mallar, fiziki kontrole tabi tutuldukları “kırmızı hatta” yönlendirilmektedir. Düşük riskli mallar ise, detaylı bir belge kontrolü için “sarı hatta” yönlendirilmektedir. Bu çerçevede, geleneksel silahların ihracatında fiziki kontroller, sadece mallar için verilen izin bazında veya söz konusu izni veren kurum nezdinde değil, aynı zamanda yapılan risk analizinin sonuçları bağlamında belirlenmektedir. Doğal olarak, gümrük idaresinin, ihracat sırasında mallar üzerinde fiziki kontrol yapmak üzere, ilgili yasalardan kaynaklanan hakları saklıdır. Ayrıca, ihracat mallarına ilişkin gümrük işlemleri sırasında, dış ticaret, gümrük ve kaçakçılıkla mücadele ile ilgili yasalarda belirtilen hükümler ihlal edilirse Gümrük Müsteşarlığı, söz konusu yasalarda belirtilen ilgili cezai hüküm ve yaptırımları uygular.

İhracat kayıtları, hem dijital ortamda hem de yazılı dosyalarda saklanır. Dosyalamaya ilişkin yönetmelik gereğince, verilen lisanslara ait belgeler 5 yıllık bir süre boyunca saklanır.

e) Son kullanıcı sertifikası

Küçük ve hafif silahların ihracatı için “son kullanıcı sertifikası” gereklidir. Bu koşul, ihraç edilmiş küçük ve hafif silahların üçüncü şahıslara devri için de geçerlidir. Son kullanıcı sertifikaları, ayrıca, göndericinin (ihracat yapan şirketin), son kullanıcının ve hükümetin taahhütlerini içermektedir.

f) Yasaların ihlali halinde uygulanacak olan prosedür:

Yasa dışı ihracat uygulamalarında, söz konusu yasaları ihlal eden kurum veya kişiler, 5201 sayılı Yasa gereğince hapis veya para cezasına çarptırılırlar.

g) İthalat lisansı veren mercii ve lisans verme prosedürü:

Kontrol Listesi’nde belirtilen silah, mühimmat ve ilgili teçhizatların ithalatı, yalnızca Milli Savunma Bakanlığı veya Milli Savunma Bakanlığı’nın yetkilendirdiği şirket veya kurumlarca yapılabilir.

6. Küçük ve hafif silahların imha edilmesinde uygulanan yasal prosedürler

“Kişisel Silahların Toplanması Hakkında Yönetmelik” gereğince, küçük ve hafif silahların imha edilmesinde kullanılan başlıca yöntem, “parçalamaktır”. Parçalanan kısımlar, hammaddelerine göre tasnif edilir ve daha sonra fırında yakılır. Bakalit ve tahta kısımlar, tekrar kullanılamayacakları için imha edilir.

İmha edilen küçük ve hafif silahlara ilişkin kayıtlar, imha işleminin gerçekleştiği askeri tesiste saklanır

Yukarıda açıklanan parçalama yöntemi, ele geçirilen silahların imhasında da kullanılır. 2007 yılında, 864 adet uzun namlulu tüfek, 120 adet tabanca, 1.334 adet bomba ve patlayıcı ve 79.324 adet mühimmata el konmuştur.

Türkiye’de ihtiyaç fazlası küçük ve hafif silah bulunmamaktadır. Küçük ve hafif silahların küçük parçalarının imhası da, yukarıda açıklanan yöntemle gerçekleştirilmektedir. Hafif ve küçük silahların imhası, toplum önünde gerçekleştirilmemektedir.

Şu ana kadar Türkiye, hafif ve küçük silahların imhasında herhangi bir teknik yardım talebinde bulunmamış veya herhangi bir yardım almamıştır.

IV. ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ:

1. OSCE:

Türkiye, 1996 yılında, OSCE’ye, belirli bazı küçük silah kategorilerini dahil edecek şekilde bir silah kayıt sistemi oluşturmak için bir öneri taslağı sundu. Bu, küçük ve hafif silahlar konusunun OSCE’nin gündemine ilk kez olarak getirilişiydi. Türkiye, OSCE’nin 1999 yılı İstanbul Zirvesi’nde küçük ve hafif silahlar problemini tanımlamak için hızlı ve güçlü bir şekilde hareket etmek ihtiyacına ilişkin üye devletler arasında fikir birliği bulunduğunu görmekten memnun oldu. Türkiye, daha sonradan küçük ve hafif silahlara ilişkin OSCE belgesinin 2000 yılının Ekim ayında kabulüyle sonuçlanan Güvenlik İşbirliği Forumu’ndaki (FSC) tartışmalara aktif olarak katkıda bulundu.

OSCE Belgesi çerçevesinde Türkiye, küçük ve hafif silahlara ve bunların ihracat ve ithalatına ilişkin yasal düzenleme ve uygulamalarına ilişkin bilgileri, OSCE’ye üye devletlerle paylaşmaktadır. Bu bağlamda, ele geçirilen ve imha edilen küçük ve hafif silahların sayısı ve modellerine ilişkin en güncel bilgiler, 2007 yılında OSCE’ye sunulmuştur.

Türkiye, küçük ve hafif silahlara ilişkin OSCE Belgesini mümkün olan en üst düzeyde hayata geçirmek hedefiyle ve Organizasyon’un gündemini, uluslararası toplumun gündemine paralel bir şekilde güncel tutmak amacıyla, OSCE organizasyonu içerisinde üstlenilen görevi aktif olarak desteklemektedir. Böylece Türkiye, Küçük ve Hafif Silahlara İlişkin OSCE En İyi Uygulama Kitapçığı’nın hazırlanmasında görev aldı. Türkiye, ayrıca, “Küçük ve Hafif Silahlar ile Konvansiyonel Mühimmat Depolama Bölgesi Hakkında Mevcut ve Planlanan Projelerin Teknik, İdari ve Mali Etkilerine İlişkin FCA Çalıştayı” başlığı altında Viyana’da, 2008 yılının Şubat ayında gerçekleşen en son etkinlik bağlamında, Konvansiyonel Mühimmat Depolama Bölgeleri için 2003 yılı OSCE Belgesi’nin benimsenmesini sağlayan inisiyatife yardımcı sponsor olarak destek verdi.

2. Wassenaar Anlaşması:

Türkiye, konvansiyonel silahların ve çift-kullanımlı malzeme ve teknolojilerin ihracatı üzerindeki kontrollere ilişkin Wassenaar Anlaşması’nın (WA) kurucu bir üyesi ve aktif bir katılımcısıdır. Türkiye, küçük ve hafif silahları WA’da yeni bir raporlama kategorisi içerisinde tasnif etme çabalarını desteklemektedir.

3. NATO:

Türkiye, Küçük ve Hafif Silahlar ile Mayın Tesiri Hakkındaki NATO/EAPC (Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi) Geçici Çalışma Konseyi’nin çalışmalarına ve küçük ve hafif silahlara ilişkin diğer NATO/PfP (Barış için Ortaklık) faaliyetlerine aktif olarak katılmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye, Ukrayna’daki büyük miktarlardaki mühimmat ve hafif ve küçük silahların emniyetli bir şekilde imhası ile ilgili olarak Savuna Reformuna İlişkin Ortak Çalışma Grubu’na mali destek sağlamıştır.

4. SECI:

Türkiye, ayrıca, Bükreş’te bulunan ve amacı, diğer hususlarla birlikte, küçük ve hafif silahlar ile patlayıcı kaçakçılığını önlemek olan Güneydoğu Avrupa Ortak İnisiyatifi (SECI) Sınırlar Arası Suçlarla Mücadele Bölgesel Merkezi’nin faaliyetlerine de destek olmaktadır. Bu merkezde Türkiye’nin görevlendirdiği iki uzman bulunmaktadır. Türkiye’nin Ulusal SECI İletişim Noktası, Gümrük Müsteşarlığı bünyesindeki Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü’dür.

V. KÜÇÜK VE HAFİF SİLAHLARA İLİŞKİN MESELELERDE SİVİL TOPLUMUN

KATILIMI:

Türkiye’de, küçük ve hafif silahlara ilişkin meselelerle ilgilenen sivil toplum kuruluşları mevcuttur. Türkiye’de bu alanda kayıtlı olan en aktif sivil toplum kuruluşu, “Umut Vakfı”dır (www.umut.org.tr).

VI. TÜRKİYE’NİN BM FAALİYET PROGRAMININ İLERİ DÜZEYDE

UYGULANMASINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ:

Küçük ve hafif silahların yasadışı ticareti üzerinde etkin bir kontrol sağlamak için önce BM’de “küçük ve hafif silahlar” ifadesinin tanımı üzerinde fikir birliğine varılmalıdır. Türkiye, söz konusu ifadenin tanımına mühimmat, patlayıcı ve el bombalarının dahil edilmesi gerektiğine inanmaktadır.

Türkiye, daha etkin uluslararası denetim için konvansiyonel silah ticaretinde şeffaflık ihtiyacını ön plana çıkarmaktadır. Türkiye, BM Konvansiyonel Silah Kaydına küçük ve hafif silahların dahil edilmesini ve bu alanda bilgi paylaşımının genişlemesini memnuniyetle karşılamaktadır. Türkiye, ayrıca, OSCE ve Wassenaar Sözleşmesi çerçevesinde benzer inisiyatiflerin benimsenmesini desteklemektedir.

Bu çerçevede, Türkiye, küçük ve hafif silahların ticareti hakkında bilgi paylaşımının zorunlu kılınmasını da desteklemektedir. Ayrıca, ihracat lisanslarının reddi, böyle bir bilgi paylaşımında raporlama kategorilerinden biri olarak da değerlendirilebilir. Ulusal düzeyde, gümrük görevlileri ve güvenlik güçleri Faaliyet Programı’nın uygulanmasında önemli bir rol oynamaktadırlar. Etkin bir kontrol mekanizması oluşturabilmek için, kurumsal bilgi alışverişi ve eğitim programları aracılığıyla, gümrük yetkilileri ve güvenlik güçleri arasında küçük ve hafif silahlara ilişkin bölgesel işbirliği geliştirilmelidir. Küçük ve hafif silahlara ilişkin kayıtlar, mümkün olabildiğince uzun bir süre saklanmalıdır; BM üyesi bir devlet tarafından talep edilmesi halinde söz konusu kayıtlar, resmi kanallardan paylaşılmalıdır.

Küçük ve hafif silah üreticileri, ihracatçıları, aracıları, taşıyıcıları, ithalatçıları ve son kullanıcılarının faaliyetlerini izlemek ve kontrol etmek, küçük ve hafif silahların yasadışı ticaretini önlemek açısından gereklidir.

Bazı kişi ve şirketler, uluslararası denetim rejimleri ve ulusal bazda yasal mevzuatlardaki boşluklardan faydalanmaktadırlar. Küçük ve hafif silahlara ilişkin uluslararası ve bölgesel bazda yasal mevzuatların uyumlu hale getirilmesi, hiç şüphesiz, devletler arasındaki yasal boşlukların kaçakçılar tarafından suiistimal edilmesini önlemede ileriye dönük önemli bir adım olacaktır. Bu çerçevede, Türkiye, bölgesel ve global düzeyde uygulanabilir son kullanıcı sertifika sistemi ile bir bilgi paylaşımı ve onay mekanizması geliştirmek amacıyla bir fizibilite çalışması yapılmasının faydalı olacağına inanmaktadır.

Türkiye, ayrıca, küçük ve hafif silahların işaretlenmesi amacıyla uluslararası düzeyde kabul görecek bir yöntemin hayata geçirilmesinin gerekliliğine her zaman inanmıştır.

Ülkelerin küçük ve hafif silah stoklarının etkin yönetimi ve fiziki güvenliğini sağlama ihtiyaçları için ülkelere yardım etmek amacıyla uluslararası ve bölgesel işbirliği teşvik edilmelidir. Ele geçirilen veya ihtiyaç fazlası hafif ve küçük silahlar, uluslararası kabul gören standartlarda ve bağışçı ülkelerin, uluslararası organizasyonların ve sivil toplum örgütlerinin teknik ve mali yardımlarıyla imha edilmelidir.

Küçük ve hafif silahların yasadışı ticaretiyle mücadele ile ilgili işbirliği planları ve bilgi paylaşımları, bölgesel ve karşılıklı güven ortamı içerisinde ve emniyet sağlayıcı tedbirler çerçevesinde hayata geçirilmelidir.

VII. SONUÇ:

Konuya, küçük ve hafif silahların yasadışı ticareti ile terör, organize suçlar ve uyuşturucu ticareti arasındaki yakın ilişki ve küçük ve hafif silahların yaygınlaşmasının sosyal ve ekonomik gelişme üzerindeki olumsuz etkileri açısından bakacak olursak, uluslararası toplum sürekli olarak meseleye hakim olmalı ve bu problemle başa çıkabilmek için yenilikçi stratejiler geliştirmekten geri kalmamalıdır. Bu stratejiler kapsamlı olmalı ve silahların üretiminden ihtiyaç fazlası olanların imhasına kadar yasadışı silah ticareti ve silahların yaygınlaşmasına ilişkin tüm unsurları içermelidir.

Türkiye, küçük ve hafif silahların yasadışı ticareti ile mücadele edilmesi ve bu meselenin kökten çözümünün sağlanması amacıyla, BM bünyesindeki, uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi ve gerekirse, hukuki veya siyasi açıdan bağlayıcı ilave koşul ve kuralların benimsenmesi ve uygulanmasının teşvik edilmesi çabalarına aktif olarak katkıda bulunmaya devam edecektir.