“Türkiye’de Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri”
Yerel Medya Semineri’nin 9.su
14 – 15 Mayıs’da İzmir Barosunda yapıldı.
Seminer’e İzmir, Manisa, Denizli, Balıkesir, Uşak ve Aydın’dan illerinden yaklaşık 64 gazeteci katıldı...
Umut Vakfı’nın; medyanın, yerelden başlayarak, şiddeti ve bireysel silahlanma ile oluşan şiddet olaylarını topluma yansıtma biçimine objektif ve meslek gereklerine uygun eleştirellikle yaklaşmasını sağlamak amacıyla başlattığı “Türkiye’de Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri” konulu Yerel Medya Seminerleri 2007 yılından bu yana devam ediyor. Bugüne kadar Diyarbakır, Rize, Eskişehir, Hatay, Kars, Gaziantep, Konya ve Muğla’da düzenlenmiş olan seminerlerin dokuzuncusu 14-15 Mayıs 2011 tarihlerinde İzmir Barosunda yapıldı.
Friedreich Ebert Stiftung Derneği’nin katkı verdiği Seminer, 14 Mayıs 2011 Cumartesi günü, saat 14:00’de, “Açılış” konuşmalarıyla başladı. Bir buçuk gün süren seminerin açılışında Umut Vakfı Mütevellisi Av.Fikret İlkiz insan haklarının en temel hakkı olan “yaşama hakkı”nın bireysel silahlanma sebebiyle ihlal edildiğini ve ihlallerin de demokratikleşme çabalarına sekte vurduğunu belirtti.
Seminerin “Eleştirel Gazetecilik, Medya Okuryazarlığı, Şiddet Haberleri” başlıklı ilk oturumunda eleştirel gazetecilik nasıl yapılır, Türkiye’de yaşama hakkı açısından bireysel silahsızlanma ve gazetecilik meslek etik ilkeleri konuları ele alındı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel’in başkanlık yaptığı bu oturumda, Umut Vakfı Onursal mütevellisi ve Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Nail Güreli, toplumsal sorunlara duyarlı gazetecilik nasıl yapılır, günümüzde bunu gerçekleştirmek nasıl mümkün sorularının cevabını katılımcılar ile birlikte aradı. İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Özkan Yücel Yaşama Hakkı açısından Bireysel Silahsızlanma ve Türkiye’deki durumu aktardı, yaşam hakkının korunmasında devlet(ler)in görevlerini tanımladı. Dr. Recep Yaşar ise TGC Hak ve Sorumluluk Bildirgesi çerçevesinde, gazetecilerin şiddet haberlerine yaklaşımının nasıl olması gerektiğini güncel örneklerle anlattı. Yaşar, gazetecilerin insan haklarından, emekten, barıştan yana olmaları gerektiğini ve bir gazetecinin en önemli görevinin bilgi kirliliği içerisinde doğru olanı seçmek olduğunu vurguladı.
15 Mayıs 2011, Pazar günü sabah 10:30’da başlayan “Eleştirel Gazetecilik Arayışı: Kuramlardan uygulamalara bir çerçeve kurmak” başlıklı 2. Oturum’da ise medya okuryazarlığı, barış gazeteciliği ile toplumsal cinsiyet rolleri ele alındı. İzmir Barosu Başkanı Av. Sema Pekdaş’ın oturum başkanlığı yaptığı bölümde Doç. Dr. Abdulrezak Altun medya okuryazarlığı kavramını ve gazetecinin medya okuryazarlığının nasıl olabileceğini örneklerle anlattı. Doç. Dr. İncilay Cangöz, Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğr. Üyesi ise barış gazeteciliği konusunu ve bireysel silahlanmaya ilişkin olayların barışçı anlatısının ve haberleştirilmesinin nasıl yapılabileceği üzerinde durdu ve hak ihlallerinin ve ayrımcılığın haberlerle meşrulaştırıldığını belirtti. Av. Filiz Kerestecioğlu da şiddet suçlarında toplumsal cinsiyet rollerini ele aldı. Medya hukuk işbirliğinin önemine değinerek, adli takipteki olayların medyaya yansıtılmasında mağdurların haklarının ihlal edilerek haber yapmanın mağdur yakınlarını, kaybettiklerinin ardından, daha fazla zorluk yaşattığını vurguladı.
İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Ercan Demir’in başkanlık ettiği “Şiddetten Haklara Medya: Deneyimler ve Olanaklar” başlıklı 3. Oturum’da ise Gazeteci - Yazar Ragıp Duran medyadaki nefret söylemini, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Yrd.Doç.Dr.Adem Oğuzhan KAVAKLI "Şiddet Haberlerinin Değerlendirilmesi: Medyadan Deneyimler" başlığında şiddet haberleri ele alınırken editorlerin hangi konulara dikkat etmeleri gerektiğini yaygın medyadan deneyimler ile aktardı. Nail Güreli’nin seminere ilişkin yaptığı genel değerlendirme ile sona erdi.
-
“Türkiye’de Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri”
İZMİR Yerel Medya Semineri
PROGRAM
14 Mayıs, Cumartesi / İZMİR BAROSU ALSANCAK MERKEZ BİNASI
(Baro Han Kat.6 Konferans Salonu)
14:00Kayıt ve İkram
14:30
Açılış Konuşmaları
Fikret İlkiz, Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
M.Cahit KIRAÇ, İzmir Valisi (teşrifleri halinde)
1. OTURUM: Eleştirel Gazetecilik, Medya Okuryazarlığı, Şiddet Haberleri
15:00
Oturum Başkanı : Atilla Sertelİzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
15:10
"Toplum Sorunlarına Duyarlı Eleştirel Gazetecilik Nasıl Yapılır? "
Nail Güreli,Umut Vakfı Onursal Mütevellisi- Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı
15:30
"Gazetecilik Meslek İlkeleri ile TGC Hak ve Sorumluluk Bildirgesi Çerçevesinde Gazetecilerin Şiddet Haberlerine Yaklaşımı"
Dr. Recep Yaşar, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
15:50
Kahve Arası
16:00
"Suç Korkusunun Yansıması Bakımından Şiddet Haberleri"
Prof. Dr. Timur Demirbaş,Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
16:20
"Yaşama Hakkı Açısından Bireysel Silahsızlanma: Türkiye’de Durumu"
Av. Özkan Yücel, İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi
16:40
Soru-Cevap
17:00
1.Gün Kapanış
20:00
Akşam Yemeği – Ege Palas Otel / Restaurant
15 Mayıs, Pazar / İZMİR BAROSU ALSANCAK MERKEZ BİNASI
(Baro Han Kat.6 Konferans Salonu)
2. OTURUM: Eleştirel Gazetecilik ARAYIŞI: Kuramlardan Uygulamalara Bir Çerçeve Kurmak
10:30
Oturum Başkanı : Av. Sema Pekdaş
İzmir Barosu Başkanı
10:40
"Medya Okur-Yazarlığı: Gazetecinin Medya Okur-Yazarlığı Nasıl Olur?"
Doç. Dr. Abdülrezak Altun, Muğla Üniv. Muğla M.Y.O Radyo Televizyon Teknolojileri Programı Öğr. Üyesi
11:00
"Barış Gazeteciliği"
Doç. Dr. İncilay Cangöz, Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğr. Üyesi
11:20
Kahve Arası
11:30
"Şiddet Haberlerinde Toplumsal Cinsiyet Rolleri"
Av. Filiz Kerestecioğlu, Güncel Hukuk Dergisi
11:50
Soru-Cevap
12:00
Öğle Yemeği
3. OTURUM: “Şiddet”ten “Hak”lara Medya: Deneyimler ve Olanaklar
13:30
Oturum Başkanı : Av. Ercan Demir
İzmir Barosu Başkan Yardımcısı
13:40
"Şiddet Haberlerinde ’İnsan Hakları’ "
Av. Fikret İlkiz, Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
14:00
"Medyada Nefret Söylemi"
Ragıp Duran, Gazeteci - Yazar
14:20
"Şiddet Haberlerinin Değerlendirilmesi: Medyadan Deneyimler"
Yrd.Doç.Dr.Adem Oğuzhan KAVAKLI, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi
14:40
Kahve Arası
4. OTURUM: TARTIŞMA: Yerel Medya’nın Şiddet Haberciliğine Bakışı
14:50
Katılımcılar: Av. Özkan Yücel, Prof. Dr. Timur Demirbaş, Dr. Recep Yaşar, Doç. Dr. Abdülrezak Altun, Doç. Dr. İncilay Cangöz, Av.Filiz Kerestecioğlu, Av. Fikret İlkiz, Ragıp Duran, Yrd. Doç. Dr. Adem Oğuzhan
15:30
Genel Değerlendirme
Nail Güreli
15:40
Sertifika Töreni ve Kapanış -
UMUT VAKFI
"Türkiye’de Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri"
Yerel Medya Semineri
İzmir
14-15 Mayıs 2011
İzmir Barosu Alsancak Merkez Bina
Av. Fikret İlkiz Açılış Konuşması
Değerli konuklarım, Hoşgeldiniz.
“Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri” Yerel Medya Seminerlerimizin sekizincisinde İzmir’de sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum.
Umut Vakfı, bireysel silahsızlanma, şiddet, barış kültürü ve hukukun üstünlüğü konularında 17 yıldan bu yana çalışıyor, bilgilerini ve araştırmalarını her fırsatta kamuoyu ile paylaşıyor. Bu süreçte, medyanın desteği her zaman bizimleydi. Biz ise, Umut Vakfı olarak, araştırmalarımızı, gördüğümüz sorunları, eleştiri ve değerlendirmelerimizi medyayla ve medya aracılığıyla toplumla paylaştık ve paylaşmaya devam ediyoruz.
Yerel Medya seminerleri için yola çıkmaya karar verdiğimizde ana konunun insan haklarının en temel hakkı olan “yaşama hakkı” olmasına karar verdik. Yaşam hakkı ihlalleri demokratikleşme çabalarına sekte vurmaktadır. Dördüncü kuvvet olarak tanımlanan medya ise kamu adına denetim yapma, kamuoyu oluşturma gücü açısından demokrasinin doğru işleyişinde çok önemlidir. Bu sebeple medya ile “yaşama hakkını” ele alıp irdelemekten daha doğal bir sebep bulunamazdı.
Yaşama hakkı ihlallerinin en uç noktası şiddet uygulayarak kişinin hayatına son verilmesidir. Şiddetin en uç noktası ise bireysel silahlanmadır. Medya sayesinde Türkiye’nin şiddet haritasını daha kolay görebiliyoruz. Her gün ortalama 8 kişi bireysel silahlanma sebebiyle hayatını kaybediyor, 2 kişi ise yaralanıyor.
Şiddetin incelenmesi sosyal bilimlerin temel konularından biridir. İnsanın doğası gereği şiddeti içinde yaşattığı tezi kabul görmektedir. Ancak toplumsal yaşam insanın içindeki şiddeti kontrol etmesini, en aza indirmesini sağlayabilir. Yetiştirilme şeklimiz, toplumsal varoluş biçimimiz ve örflerimiz şiddeti arttırabilir de azaltabilir de. Bu yüzden değerli medya mensupları, size çok önemli bir görev düşüyor. “Yaşama hakkının” ihlal edilişine karşı çıkmak ve bunu kamuoyu ile paylaşmak.
IANSA (Küçük Silahlara Karşı Uluslararası Eylem Ağı) verileri dünyadaki silahların %75’inin sivillerin elinde bulunduğunu gösteriyor. Her gün dünyada 1.000 kişi silahlar yüzünden hayatını kaybediyor ve bu kişilerin önemli bir bölümü barışın hüküm sürdüğü ülkelerden oluyor. Yani sessiz sedasız, derinden yaşanan bir savaşın içindeyiz aslında. Bireysel silahlanma savaşı. Biz de öncelikle bunun farkına varmalı, daha sonra da kamuoyunun ilgisini bu konuya çekmeliyiz.
Sorun olarak algılanmayan ancak çok önemli bir parçası olan oyuncak silah ve silahlı, şiddet içerikli bilgisayar oyunları çocuklarımızın gelecekte güvenli ve huzur dolu bir dünyada “yaşama hakkını” ellerinden alıyor.
Bugün itibariyle ülkemizde yaklaşık 2.5 milyonu ruhsatlı olmak üzere, toplamda 8 milyon civarında ateşli silah bulunuyor. Silah sahiplerinin ailelerini de katarsak yaklaşık 40 milyon insan, silaha her an ulaşabilecek durumdadır. Mecliste halihazırda tartışılmakta olan yeni Silah Kanun Tasarısında Umut Vakfının önerileri doğrultusunda olumlu değişmeler yaşandı. Sonuçlar her ne kadar yetersiz olsa da, tek işlevi öldürmek olan, şiddet ve şiddetin en uç noktası silahtan, bireysel silahlanmadan kaynaklanan büyük mağduriyet azalmamışsa da, yeni tasarının Avrupa Birliği standartlarına yaklaştırılması için çaba sarf etmekteyiz. Bu mücadelemizde medyanın bize desteğini göz ardı edemeyiz. Medya sayesinde bireysel silahlanma sorunu daha fazla görünür olmuştur.
“Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri” Yerel Medya Seminerler dizisinin amacı; ülkemizde en önemli değişimci güç olan medyanın, özellikle de yerel medyanın şiddet ve bireysel silahsızlanma konusundaki olaylara ve olayları yansıtma biçimine objektif ve meslek gereklerine uygun eleştirel yaklaşımını oluşturmaktadır.
Siz gazetecilere, bu konuda çok önemli sorumluluk ve görev düşüyor.
Belki de en fazla okunan, dikkat edilen şiddet haberleri, gündelik yaşamın bir parçası olarak, medya izleyicisine türlü yaşamsal tecrübeler, insan hikayeleri anlatıyor. Peki bu haberlerin ve olayların tanıkları olan gazeteci arkadaşlarımız, bir tür hikaye anlatıcısı olarak, toplumsal kanaat ve davranışları şekillendirdiklerinin farkında mıdırlar? Gazeteciler, tanık oldukları olayları aktarırken, taşıdıkları sorumluluğun bilincinde midirler?
Bu sorular, bu haftasonu eğitim programımızın temelini teşkil ediyor. Bugün; genel olarak, gazetecilik meslek ilkeleri, medya okuryazarlığı ve insan hakları açısından şiddet haberleri konuları ele alınacak. Yarınki ilk bölümde; şiddet haberlerinde toplumsal cinsiyet, barış gazeteciliği ve medya okuryazarlığı ikinci bölümde ise nefret suçları ve medyanın tavrı, şiddet haberlerinde insan hakları ve şiddet haberlerinin editoryal açıdan değerlendirilmesi konularında bilgileneceğiz.
Sonrasında; “Yerel Medya’nın Şiddet Haberciliğine Bakışı” konusundaki tartışma oturumunda sayın konuşmacılarımız, oturum başkanlarımız ve siz gazeteci arkadaşlarımız ile birarada olacağız. Bu oturum, karşılıklı olarak konuya bakış açımızı ortaya koyacağı için son derece önemlidir. Bu nedenle son oturuma katılmanızı, fikirlerinizi, deneyimlerinizi, sorularınızı ve değerlendirmelerinizi bizlerle paylaşmanızı rica ediyoruz.
Bu bölümü takiben sizlere sertifikalarınızı takdim etmekten gurur duyacağız.
Bu vesileyle; organizasyonda emeği geçen herkese; Sayın konuşmacılarımız Nail Güreli’ye, Doç. Dr. Abdülrezak Altun’a, Prof. Dr. Timur Demirbaş’a, Av. Özkan Yücel’e, Av. Filiz Kerestecioğlu’na, Dr. Recep Yaşar’a, Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı’ya, Doç. Dr. İncilay Cangöz’e ve Ragıp Duran’a; ayrıca, Oturum Başkanlarımız Sayın Atilla Sertel’e, Av. Sema Pekdaş’a ve Sayın Av. Ercan Demir’e içtenlikle teşekkür ediyorum.
Bu seminerin gerçekleşmesine maddi destek vererek gerçekleşmesini mümkün kılan Freidrich Ebert Stiftung Derneği’ne ise teşekkürlerimi sunuyorum.
Verimli, eğlenceli ve katılımcılığınızın yüksek olduğu bir seminer olmasını dilerim.
-