UMUT VAKFI “TÜRKİYE SİLAHLI ŞİDDET HARİTASI” 2018 RAPORU - OCAK 2019

2018’e Okullarda, Evlerde, Sokakta Şiddet Damgasını Vurdu ve Sürüyor…
Bireysel silahlanmaya karşı mücadele veren “Umut Vakfı” olarak; 2015 yılından bu yana Türkiye’nin yerel gazeteler dahil tüm gazetelerin “Bireysel Silahlı” olaylarının   taranması ve değerlendirmesi ile hazırlanan “Türkiye’nin Silahlı Şiddet Haritası ve 2018 Raporu” nu sunarız. 
Bir yılı daha geride bıraktığımız şu günlerde basına yansıyan haberler de gösteriyor ki; şiddet maalesef azalmıyor artıyor. Ülkemiz adeta bir şiddet sarmalı içerisinde ve şiddet okullara kadar yayılmış durumda… 14-15 yaşındaki çocuklar acımasızca tartışıyor ve birbirlerini öldürüyor, öğretmenlerini öldürüyor! Silahları okullara kadar sokabiliyor! Sonuç olarak, internetten bir tıkla ulaşılabilen ve önlenmeyen ve önlenemeyen silahlanma, ortalıkta umursamazca bırakılan silahlar, arabanın bagajında ya da belde taşınan silahlar bir anda ölüm kusabiliyor. Ve silahlar kadar olaylar da bıçak kullanımı da dikkat çekici boyutlara varmış durumda!
Basında yansıyan haberlerden oluşturduğumuz istatistiklere göre; 2015 yılında 2 bin 175 silahlı olay basına yansımışken geçtiğimiz yıl yani 2018 yılında basına 3 bin 679 olay basına yansımış bulunuyor… Yani sonu yaralama ve öldürmeye varan silahlı şiddette son 4 yılda %69 artış dikkat çekiyor…
2018 yılında en çok olay Marmara bölgesinde yaşandı ve 2015’e kıyasla bu bölgede silahlı şiddet olayları %88 arttı. Bireysel şiddet olaylarının en çok artış gösterdiği bölge ise Orta Anadolu oldu... Orta Anadolu bölgesi illerinde 2015 yılında 283 olay yaşanırken 2018 yılında %128 artışla 646 olay yaşandı… 2018’de 1032 silahlı şiddet olayının basına yansıdığı Marmara Bölgesi’ni, 646 olayla Orta Anadolu, 503 olayla Akdeniz, 483 olayla Karadeniz, 442 olayla Ege, 357 olayla Güney Doğu Anadolu ve 216 olayla Doğu Anadolu izliyor… Bu sene en sakin şehir Şırnak mı?
2018’de bu 3 bin 679 olayda insanlar tüfeklerle, tabancalarla, kesici aletlerle ki, bir çoğu acımasızca   2 bin 279 kişiyi öldürdü, 3 bin 762 kişiyi de yaraladı… Bir kısmı ağır yaralıların ne kadarının hastanede öldüğünü belirleme şansımız yok maalesef…
Ateşli ve kesici aletlerle işlenen bu cinayetlerin “bin 478’inde tüfekler”, “bin 429’unda (100’ün üzerinde beylik silahı olmak üzere) tabancalar”, “772’sinde ise kesici aletler” kullanıldı…
2015 yılında bireysel olaylarda 857 tüfek, 605 tabanca, 87 beylik silahı, 626’da kesici alet kullanılmıştı… Kesici aletlerinde yasa kapsamında olduğu göz ardı edilmemeli!
 
Sonuç: Ülkemizde %85 ruhsatsız en az 25 milyon silah bulunuyor. Belki de bu rakam daha da fazla… Çünkü isteyen herkes, son yaşanan cinayetlerde de görüyoruz ki, çocuklar bile internetten silah sahibi oluyor ve kargoyla silahlar kapıya kadar gönderiliyor.
Acil olarak her türlü şiddetin nedenlerinin masaya yatırılması; çözümlerinin projelendirilip hemen uygulamaya geçmesi; “İçişleri Bakanlığı” başta olmak üzere yetkililerin internetten bir tıkla silah alımının önüne geçmesi, son yıllarda kesici aletle işlenen cinayetlerde artışa da dikkat çekilerek; cezalarda ve 6136 Sayılı Ateşli Silahlar, Bıçaklar ve Diğer Aletler hakkındaki Kanununda ciddi düzenlemelere gidilmesi”, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı”mızın “Aileiçi Şiddet” erkek, kadın ve çocuklara yönelik ülke genelinde eğitim projeleri hazırlamalarını öneriyoruz.
UMUT VAKFI Basın ile ilgili detaylı bilgi için :  Ebru İlke Bingör Tel : 0 212 216 06 70 – 0 530 238 11 96      
EMail : ebru.ilke@umut.org.tr
 
UMUT VAKFI – TÜRKİYE SİLAHLI ŞİDDET (CİNAYET) 2018 RAPORU
 
Hep beraber yaşadığımız şiddet haberleri… Basına yansıyan “üçüncü sayfa” haberleri, cinayetler ülkemizin içinde bulunduğu şiddet sarmalını her gün adeta yüzümüze çarpıyor… Televizyonlarda her gün yayımlanan bazı programlar da her gün Türkiye’de insanların, ilişkilerin nasıl yozlaştığını, nasıl çirkinleştiğini ortaya koyuyor, yansıtıyor bizlere…
Çoğunluğunu ele aldığımızda; mutluluk ve sevgiyi çocuklarımıza, gençlerimize yansıtmadığımız, onları sevip, sarmalamayı başaramadığımız için de yaşadıklarımızın suçlusu hepimiziz… Hemen herkesin depresyonda olduğu ülkemizde aslında insan ilişkilerinin geldiği noktaya bir bakın… Aile içi ilişkilere, komşuluk ilişkilerine, arkadaşlık ilişkilerine, işyeri ortamlarına… Hangimiz ne kadar birbirimizi sevip sarmalıyoruz, ne kadar birbirimize yardımcı oluyoruz, ne kadar ilişkilerimizde hoşgörülüyüz, ne kadar empati yapıyoruz…
Psikologlar, psikiyatristler hep şiddetin dalga dalga yayıldığını söyler… Doğru… Evdeki, işteki, ülkedeki, kısacası her yerdeki her tür şiddet şiddeti doğurur… Ki doğuruyor… Mallar paylaşılamıyor kardeş kardeşi öldürüyor, çocuk anne-babayı, alacak verecek ödenmiyor arkadaş arkadaşı öldürüyor, çocuklar paylaşılamıyor aile katliamları yaşanıyor vs. vs…
Bu yılki istatistiklere göre; 2015 yılında 2 bin 175 silahlı olay basına yansımışken, 2018 yılında basına 3 bin 679 olay basına yansımış bulunuyor… Yani sonu yaralama ve öldürmeye varan silahlı şiddette son 4 yılda % 69 artış dikkat çekiyor…
Geçen yıl basına yansıyan bu 3 bin 679 olayda insanlar tüfeklerle, tabancalarla, kesici aletlerde ki, birçoğu acımasızca 2 bin 279 kişiyi öldürdü, 3 bin 762 kişiyi de yaraladı… Bir kısmı ağır yaralıların ne kadarının hastanede öldüğünü belirleme şansımız yok.
Ateşli ve kesici aletlerle işlenen bu cinayetlerin bin 478’inde tüfekler, bin 429’unda (100’ün üzerinde beylik silahı olmak üzere) tabancalar, 772’sinde ise kesici aletler kullanıldı…
2015 yılında bireysel olaylarda 857 tüfek, 605 tabanca, 87 beylik silahı, 626’da kesici alet kullanılmıştı… Tüfek ediniminde büyük artış var! 



Bir kez daha açıklayalım ki; bu rakamlar halk tabiriyle “devede kulak”… Zira son yıllarda bireysel silahlanma korkunç boyutlarda artarken ve yılın şu günlerinde trafikte kaç kazanın olduğu, kaç kişinin bu kazalarda öldüğü açıklamaları yapılırken, bireysel silahlı şiddet sonucu kaç kişinin ölüp, yaralandığı konusunda ilgili ve yetkililer açıklama yapmaktan özenle kaçınıyor… Böyle diyoruz, çünkü konuştuğumuz bazı emniyet yetkilileri ve emniyet muhabirleri de “Sizi çok ciddi izliyoruz. Ama her gün yayımlanan polis bültenlerinde o kadar çok olay yer alıyor ki, pek çoğu basına yansımıyor” diyorlar… Unutmayalım bir de jandarma bölgeleri var…
Umut Vakfı olarak, bireysel silahlanma ve bireysel şiddetteki artışa dikkat çekmek, uyarmak için bu istatistiki çalışmamızı sürdürmeye devam edeceğiz…
 
Bölgelere Göre Şiddetin Haritası


 

Bireysel silahlarla 2018’de işlenen şiddet haritasına baktığımızda, nüfus yoğunluğu ve sanayinin olduğu, göçün yoğun yaşanması nedeniyle kozmopolit yapıya sahip kentlerde olayların daha çok yaşandığına tanık oluyoruz. Bölgeler bazında bakıldığında da; büyük nüfus yoğunluğuna sahip Marmara Bölgesi Türkiye genelinde en çok suçun işlendiği bölge olarak ön plana çıkıyorToplamda bin 32 olayın basına yansıdığı bölgede İstanbul en çok olayın yaşandığı il olarak dikkat çekiyor. 2017 yılında 351 olayın basına yansıdığı İstanbul’da 2018 yılında da toplam 472 olay basına yansıdı. Silahlı olaylarda 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 43’lük artışın yaşandığı İstanbul’da 2018’de de 2017’ye göre %34’lık artış oldu.
Marmara Bölgesinde en çok silahlı cinayetin işlendiği ikinci il ise basına yansıyan 166 olayla Sakarya oldu. Sakarya bölgede geçen yıl ikinci olan Bursa’yı solladı. Bir önceki yıl hazırladığımız şiddet haritasında; Sakarya’da bir önceki yıla göre suç oranındaki yüzde 67’lik artışa dikkat çekmiş ve uyarmıştık… Ki silahlı şiddet olaylarında 2018’de de bir önceki yıla göre yüzde 42’lik artış dikkat çekiyor.
Bir kez daha vurgulayalım ; “Şiddet haritası”nda sadece basına yansıyan olaylar yer alıyor. Oysa gerek Türkiye genelinde gerekse il il baktığınızda suç istatistiklerinin rakamları korkunç boyutlarda. Bu emniyet ve jandarmanın yılbaşından itibaren yaptığı açıklamalarda da satır aralarında görülüyor…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçen yılın son günlerinde 2017 yılına ait “Suç” verilerini açıkladı. Bu veriler de illerde işlenen suçların çok önemli bölümünün basına yansımadığını ortaya koyuyor… Bakın  TÜİK verilerine göre 2017 yılında sadece Sakarya’da 2 bin 544 suçlu cezaevine girdi. Hırsızlıktan uyuşturucu imalatına pek çok suçtan içeri girenlerin 109’u adam öldürmekten, 285’i ise yaralamaktan cezaevine girmiş bulunuyor…
Sakarya’yı 132 olayla Kocaeli izlerken Bursa ise bu yıl 122 olayla dördüncü sırada. Onları; 35 olayla Tekirdağ, 34 olayla Balıkesir, 26 olayla Çanakkale, 18 olayla Edirne, 13 olayla Bilecek, 8 olayla Kırklareli ve 6 olayla Yalova izliyor…



En çok olay Marmara’da

3 bin 679 olayın yaşandığı 2018 yılında en çok olay Marmara bölgesinde yaşandı ve 2015’e kıyasla bu bölgede silahlı şiddet olayları %88 arttı. Bireysel şiddet olaylarının en çok artış gösterdiği bölge ise Orta Anadolu oldu... Orta Anadolu bölgesi illerinde 2015 yılında 283 olay yaşanırken 2018 yılında %128 artışla 646 olay yaşandı…
2018’de 1032 silahlı şiddet olayının basına yansıdığı Marmara Bölgesi’ni, 646 olayla Orta Anadolu, 503 olayla Akdeniz, 483 olayla Karadeniz, 442 olayla Ege, 357 olayla Güney Doğu Anadolu ve 216 olayla Doğu Anadolu izliyor…
Bölgelere göre 2015 ile 2018 yılları arasında basına yansıyan olaylar ve artış yüzdeleri şöyle:



İç Anadolu

2018’de en çok suçun işlendiği ikinci bölge basına yansıyan 646 olayla İç Anadolu Bölgesi… Başkent Ankara’da zaman zaman yaşanan çatışmalar eminim hepinizin dikkatini çekmiştir… Toplamda 646 olayın basına yansıdığı İç Anadolu Bölgesi’nde Ankara’da 208 olay dikkat çekerken Konya 164 olayla Ankara’yı izliyor. Kayseri 74 olayla üçüncü, Aksaray 56 olayla dördüncü, Eskişehir 37 olayla beşinci sırada… Eskişehir ve Aksaray’da, az miktarda da Kayseri’de basına yansıyan haberlerde düşüş dikkat çekerken bölgede son yıllarda Sivas’ta ise artış dikkat çekiyor. 2016’da 2 olayın olduğu ilde 2017’de olay sayısı 14’e çıkmıştı. Sivas’ta 2018’de ise yüzde 80’lik artışla 25 silahlı olayın olduğu ve bu olaylarda 20 kişinin öldüğü, 16 kişinin de yaralandığı dikkat çekiyor… Bölgenin diğer kentlerinde de bir önceki yıla göre artışlar görülüyor. 25 olayın basına yansıdığı Karaman’ı 23 olayla Kırıkkale, 13 olayla Niğde, 12 olayla Nevşehir, 4 olayla Kırşehir, 3 olayla Yozgat ve 2 olayla Çankırı izliyor…
Akdeniz Bölgesi

Bölgeler arasında üçüncü en çok olayın yaşandığı bölge Akdeniz… 2017’de 475 olayın basına yansıdığı Akdeniz bölgesinde 2018’de 503 olay basına yansımış bulunuyor…
Bölgede büyük göç alan sanayi kenti Adana ve turizm kenti Antalya yine suç oranlarında yarışıyor… Adana’da 173 bireysel silahlı olay dikkat çekerken, Antalya 165 olayla onu takip ediyor. Akdeniz bölgesinde suç oranlarındaki artışı etkileyen bir il olarak 2018’de Kahramanmaraş ön plana çıkmış bulunuyor. 2017 yılında 36 olayın basına yansıdığı K.maraş’ta 2018’de 60 olayın basına yansıdığı, bu silahlı olaylarda 40 kişinin öldüğü, 72 kişinin de yaralandığı dikkat çekiyor.
Bölgedeki diğer illerdeki durum ise şöyle:
Mersin 32, Hatay 30, Osmaniye 22, Isparta 13, Burdur 8…
Karadeniz Bölgesi

Bu bölgede değişen bir şey var mı derseniz? Aslında yok… Samsun yine lider… 2016 yılında 166 bireysel silahlı olayın basına yansıdığı kentte 2017’de de 201 olay yansımıştı. Samsunlular ne kadar sevinir bilmiyoruz, ama 2018’de bu sayı 5 rakam aşağı düşmüş: 196…
Umarız insanı en ufak tartışmada silaha sarılan Karadeniz’in hırçın kenti Samsun’da ileriki yıllarda ciddi düşüşler yaşanır… Bunun için de unutmayın ki, kentlerin mülkü amirlerine çok iş düşüyor ve ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor…
Bayburt’a nazar mı değdi !

Bölgede Çorum’da da bir önceki yıla göre 15 olay daha az olmak üzere 40 olay basına yansımış bulunuyor. Trabzon ve Düzce’de 36’şar olay, Zonguldak’ta 35, Ordu’da 24, Rize’de 22 olay dikkat çekerken bölgenin diğer illerindeki durum şöyle:
Kastamonu 17, Giresun 13, Tokat 12, Bolu 11, Karabük 10, Bartın 8, Amasya 8, Sinop 7, Bayburt 4, Artvin 2, Gümüşhane 2…
Gördüğünüz gibi Karadeniz bölgesinin, hatta Türkiye’nin en sakin şehri Bayburt’a geçen yıl nazar değdi… İlde meydana gelen 4 olayda 4 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı… Basına yansıyan durum bu… Başka olay var mı bilemeyiz tabii ki…
Ege Bölgesi
Bu bölgede de sıralama anlamında değişen pek bir şey yok. 442 olayın yansıdığı Ege bölgesinde 153 olayla İzmir birinci sırada yer alırken 104 olayın yaşandığı Aydın onu takip ediyor. Manisa’da 61, Denizli’de 43, Muğla’da 29, Afyon’da 24, Kütahya’da 19, Uşak’ta 9 olay basına yansımış bulunuyor…
 
Doğu ve Güneydoğu Bölgesi

Güneydoğu Anadolu bölgesi bu yıl artış sıralamasında altıncı sırada. Dokuz ili kapsayan bölgede tabii ki suç istatistikleri bakımından Gaziantep lider. Arazi meseleleri yüzünden resmen aile çatışmalarının yaşandığı Urfa ise peşinde… Gaziantep’de 116 olayın basına yansıması dikkat çekerken Urfa’da 92 olay basına yansımış bulunuyor. Gaziantep’teki olaylarda 97 kişi ölürken 98 kişi de yaralandı, Urfa’daki olaylarda 75 kişi ölürken 235 kişi yaralandı.
Bu 2 ili sırasıyla 65 olayla Diyarbakır, 28 olayla Adıyaman, 23 olayla Batman, 22 olayla Mardin, 7 olayla Kilis ve 4 olayla Siirt izliyor…
Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise 216 olay basına yansırken Malatya 85 olayla bölgenin lideri… Elazığ 26 olayla ikinci, Kars 22 olayla üçüncü, Van 21 olayla dördünce olurken bölgede diğer illerde durum şöyle:
Erzurum’da 14, Ağrı’da 12, Erzincan’da 8, Iğdır’da 7, Bitlis’te 6, Muş’ta 5, Bingöl’de 5, Hakkari’de 2, Ardahan’da 2, Tunceli’de 1 olay…
Bu sene sakin şehir Şırnak mı?
Doğrusu bilemiyoruz… Tablo da bu yıl olay olmadığı görüntüsü veren tek şehir Şırnak… Bu kentte basına yansıyan bireysel silahlı şiddet olayının olmadığı bir yer olarak görülüyor…
Gerçek durum mu?  Şırnaklı ve Şırnak’ın mülkü erkanı bilir…
 
En çok olayın yaşandığı ilk 10 il
2018 yılında en çok olayın yaşandığı ilk 10 il şöyle:
1 İstanbul 472 olay
2 Ankara 208 Olay
3 Samsun 196 olay
4 Adana 173 olay
5 Sakarya 166 olay
6 Antalya 165 olay
7 Konya 164 olay
8 İzmir 153 olay
9 Kocaeli 132 olay
10 Bursa 122 olay
 
 
Türkiye genelinde tüm illerdeki olay sayıları ve bu olaylardaki toplam ölü, yaralı sayılarıyla ilgili bilgi edinmek isterseniz aşağıdaki linkten 2018 yılının il il şiddet haritasına ulaşabilirsiniz:

http://www.umut.org.tr/siddet-haritasi-2018/
 
UMUT VAKFI “TÜRKİYE SİLAHLI ŞİDDET 2018 RAPORU”
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Silahlanmaya karşı mücadele de, silahlanma nedenlerini öncelikle ortadan kaldırmak gereklidir.                Bu bakımdan “merak, örf ve adet, suç korkusu” gibi nedenlerin kaldırılması veya en azından azaltılması gereklidir. Silah bulundurmaya yönelik geleneksel eğilimin yok edilmesi bakımından, başta okullar ve silahlı kuvvetlerde olmak üzere medya vasıtasıyla yapılacak eğitici faaliyet ve programların büyük önemi vardır. Buna, son yıllarda kesici aletlerle işlenen cinayetlerdeki artış da göz önünde bulundurularak; 6136 Sayılı Ateşli Silahlar, Bıçaklar! ve Diğer Aletler! hakkındaki Kanunun “toplum sağlığı, yükümlülükler, cezalar, denetim ve bireysel güvenlikler, vb.” yönünden acil olarak düzenlemesi, silah ruhsatı alabilmenin güçleştirilmesi yanında, denetimlerin, kanunların etkin ve çabuk bir şekilde uygulanması suretiyle adalet sistemine olan inancın kuvvetlendirilmesini de eklemek gerekir.
Silah edinme hakkı ve kullanımı;  kişilerin kendisi ve yakınları için doğru beşeri- insan ilişkileri becerisi, sağlıklı bir ruh hali, sorumluluk gerektirmektedir. Bu nedenle şiddetin her türü ve bireysel silahsızlanma için, “acil olarak” her türlü şiddetin nedenlerinin masaya yatırılması; çözümlerinin projelendirilip hemen uygulamaya geçmesi; “İçişleri Bakanlığı” başta olmak üzere yetkililerin internetten bir tıkla silah alımının önüne geçmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı”mızın “Aileiçi Şiddet” erkek, kadın ve çocuklara yönelik ülke genelinde eğitim projeleri hazırlamalarını öneriyoruz. Toplumun her kesiminde “Eğitim Programları” sürdürülmesi ve “Silah Yasasında” yapılması gereken düzenlemelerin derhal yapılması gerekmektedir. 
Bütün taraflar “ birşey yapmalı da..“ buluşmaktadır.. Ama ne yapmalı? Nasıl yapmalı? Neyi öncelikle yapmalı?  Silahın şiddet kültüründeki rolü ve işlevi nedeniyle, suçun önlenmesi açısından şu hususlara dikkat edilme, çözüm ve uygulamalar başlamalıdır:
  • Bir ülke veya topluluktaki silahlı şiddet; ruhsatlı ve/veya ruhsatsız silâhların varlığı ile doğrudan bağlantılıdır.
  • Silâh sahibi olma, bir imtiyaz ya da hak olarak ele alınamaz.
  • Silâhı sınırlandırmak üzere, hükümetler tarafından gerekli tedbirler alınmadığı sürece, silah kültürü yaygınlaşarak kamu güvenliğini tehdit etmeye devam edecektir.
  • Yasal düzenlemeler, denetimlerin yanında, eğitim programları ve sorunları çözümleyici stratejilere de gereksinim vardır.
  • Silah edinme sayısı ikiye indirilmelidir
  • Taşıma ruhsatında hakim ve avukat referans sistemi getirilmelidir.
  • Evde silah bulundurma ruhsatında eş rızasını içeren referans sistemi olmalıdır.
  • Ruhsat sonrası sağlık, saklama kuralları, vd. eğitim, sürekli denetim getirilmeli ve uygulanmalıdır.
  • İnternetten satış ve kargo ile teslim yasaklanmalıdır.
  • Televizyonlarda yayımlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde, sinema ve tiyatrolarda gösterilen eserlerde, internet, topluma açık sosyal medya ve benzeri ortamlarda ruhsatlı ya da ruhsatsız hiçbir silahın görsel olarak kullanılmasına izin verilmemelidir.
  • Sigara ve tütün ürünlerine açılan mücadele gibi,  “Silah ve Şiddet” içeren ve pazarlayan tüm alanlara gizli veya doğrudan reklam yasağı ve denetimler getirilmelidir.
  • Sinema ve televizyonlardaki silah görüntüler mozaiklenmeli. Şiddet içerikli tüm sözler, küfür gibi sansürlenmelidir.  
  • Şiddet içeren tüm sanat yapıtlarına “uyarı mesajı” koyulmasını zorunlu kılınmalıdır. Silaha ve şiddete övgü içeren tüm metinlerin okunması, filmlerin izlenmesi, oyunların seyredilmesi için 21 yaş sınırı getirilmelidir.
  • Silah satışı yapılan işyerleri, örgün eğitim kurumları ve öğrenci yurtlarına kapıdan kapıya en az 500 metre mesafede açılabilmeli,  Tüm silah satış noktalarında güvenlik kamerası bulundurulmalı. Yapılan denetimlerde görevlilere mahkeme kararı olmaksızın görüntüleri sunma zorunluluğu konulmalıdır.
  • Tüm silahların üzerine zararlarını belirten resimli ve Türkçe yazılı uyarı veya mesajlar konulmalı. Türkiye’de üretilen veya ithal edilen silahların paketleri standart olup; Üzerlerindeki yazım şekli, yazı karakteri, punto boyutu, paket üzerindeki konumu, paketlerin rengi, diğer yazı, ibare ve şekiller dahil olmak üzere, aynı şekilde tasarlanıp, marka logosu kullanılmamalıdır.
  • Silah fotoğraf ya da desenlerinin ve silah markalarının logo, renk ve şekillerinin; şeker, çerez, oyuncak, tişört, çanta vb. nesnelerde bulunmasını engellenmelidir.
  • Oyuncak silahlarda satış ve sergileme sınırlaması getirilmelidir. Uluslararası güvenlik kurallarına uygun; siyah, mavi-yeşil, gümüş veya alüminyum vb. gerçek renkleri kullanılmasının yasaklanması, oyuncak silahlar üzerinde turuncu bir uç uygulanması, oyuncak tabancanın namlusunun her iki tarafının tümünün uzunluğu boyunca uzanan turuncu bir şerit ile işaretlenmesi ile belirli ölçütlere uymalıdır.
  • Okullarda çocuklara ve ayrıca ebeveynlere silah bulundurmanın, bulundurma durumunda sorumluluklarını ve şiddetin ne olduğunu ve nelere mal olacağını anlatan “Eğitim Programları” konulmalıdır.
  • Televizyonlarda ve sinemalarda “Kamu Spotları” yayımlanmalı. Fikir önderleri  “Bireysel silahsızlanma” çağrılarında bulunmalıdır.
  • Reklamcıların çektikleri reklam filmlerinde, gazete ilanlarında; silahtan ve şiddetten soğutan subliminal mesajlar kullanmalıdır.
  • Hastane, okul, vb. özel ve resmi dairelere silahla girilmemelidir.
  • Bu yasaklara uymayanları ağır para cezasına çarptırılmalı, tekrarı durumunda ruhsatları iptal edilmelidir.
  • Yetkili ve uzmanlar; ülke topraklarının korunması ve silah gücüyle ilgili övücü ve övünücü konuşmalarında; amacına yönelik, bireysel silahsızlanma ve toplum sağlığına özen gösterici ifadeler kullanmaya gayret etmelidir.