Umut Vakfı "Oyuncaklar Hakkında Yönetmelik" Hakkında Çalışma Komisyonu Raporu

1 Eylül 2003

I- “OYUNCAKLAR HAKKINDA YÖNETMELİK”
 
17 Mayıs 2002 günlü 24758 sayılı Resmi Gazete’de Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan “Oyuncaklar Hakkında Yönetmelik”yayımlanmıştır.
 
Uyum Yasaları çerçevesinde, bu Yönetmeliğin hazırlanmasında; Oyuncakların Güvenliği ile İlgili Üye Devletlerin Kanunlarının Yakınlaştırılması Hakkındaki 3 Mayıs 1988 tarihli Konsey Direktifi(88/378/CEE) ile Oyuncakların Güvenliği ile İlgili Üye Devletlerin Kanunlarının Yakınlaştırılması Hakkındaki 3 Mayıs 1988 tarihli Konsey Direktifi (88/378/CEE)’ni Tadil Eden 22 Temmuz 1993 tarihli ve 93/68 EEC sayılıKonsey Direktifi esas alınmıştır.
 
Bu yönetmeliğin amacı “oyuncakların tasarımı, üretimi, piyasaya arzı, dağıtımı ile piyasa gözetim ve denetimine ilişkin usul ve esasları belirlemektir”. Bu Yönetmelik EK-1’de sayılan “ürünler dışında kalan” bütün oyuncakları ve bu konuda faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişileri kapsamaktadır.
 
1.1.   OYUNCAK KABUL EDİLMEYEN ÜRÜNLER
 
Yönetmelik hangi ürünlerin “oyuncak” sayılmadığını Ek-1 olarak düzenlenen tabloda göstermiştir. “Ek-I”de sayılan ve bu Yönetmeliğe göre“Oyuncak Kabul Edilmeyen Ürünler” arasında ;  Havalı tabanca ve tüfekler, Özellikle oyuncaklar için tasarlanmış patlama kapsülleri dışındaki patlama kapsüllerini de içeren havai fişekler (mer’i olan ve daha sıkı mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, oyuncaklarda kullanılan tüfek kapsülleri hariç), Sapan ve benzeri oyuncaklar, Metalik uçlu ok setleri, 24 Volttan fazla anma gerilimi ile çalışan elektrikli fırınlar, ütüler veya diğer fonksiyonel ürünler, Bir öğrenim programı çerçevesinde, bir yetişkinin gözetimi altında kullanılmak amacıyla üretilmiş ısıtıcı parçalar içeren ürünler, 24 volttan fazla anma gerilimiyle çalışan ve bir video ekranına bağlanan video oyuncaklar, Gerçek ateşli silahların aslına uygun kopyaları “oyuncak” kabul edilmemiştir.
 
1.2.   TANIMLAR
 
Yönetmelik 4 üncü maddesindeki “tanımlara” göre;
 
Oyuncak: On dört yaşından küçük çocukların oyunlarında kullanılmak amacıyla tasarlanan ve imal edilen her türlü ürünleri ile oyun araç ve gereçlerini,
 
Temel gerekler: Oyuncakların, insan sağlığını, can ve mal güvenliğini, hayvan veya bitki yaşam ve sağlığını, çevre ve tüketicinin korunması açısından sahip olması gereken asgari güvenlik koşullarını,
 
Üretici: Oyuncakları üreten, ıslah eden veya ürüne adını, ticari markasını veya ayırt edici işaretini koymak suretiyle kendini üretici olarak tanıtan gerçek veya tüzel kişiyi; üreticinin Türkiye dışında olması halinde, üretici tarafından yetkilendirilen temsilciyi ve/veya ithalatçıyı; ayrıca, ürünün tedarik zincirinde yer alan ve faaliyetleri ürünün güvenliğine ilişkin özelliklerini etkileyen gerçek veya tüzel kişiyi,
 
Dağıtıcı: Oyuncağın tedarik zincirinde yer alan ve faaliyetleri, oyuncağın güvenliğine ilişkin özeliklerini etkilemeyen gerçek veya tüzel kişiyi,
 
Danışma Komisyonu: Bakanlığın gerektiğinde oyuncaklar ve standartlar konusunda oluşturacağı danışma komisyonunu,
 
Uygunluk değerlendirmesi: Oyuncakların, bu Yönetmelik hükümlerine uygunluğunun test edilmesi, muayene edilmesi ve/veya belgelendirilmesine ilişkin her türlü faaliyeti,
 
Tip incelemesi: Onaylanmış kuruluş tarafından oyuncak numunesinin EK-II’ de belirtilen temel gereklere göre değerlendirilmesi ve belgelendirilmesi işlemini,
 
CE uygunluk işareti: Üreticinin, bu Yönetmelik’ten kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve oyuncağın, ilgili tüm uygunluk değerlendirme prosedürlerine tabi tutulduğunu gösteren işareti,
 
Tip inceleme belgesi: Onaylanmış kuruluş tarafından üreticiye verilen ve üretilmek istenilen oyuncağın, bu Yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu gösteren belgeyi ifade etmektedir.
 
1.3.   OYUNCAKLAR İÇİN TEMEL GEREKLER VE OYUNCAKLARIN PİYASAYA ARZI
 
Yönetmelik İkinci Bölümü 5 inci maddede; çocukların normal davranışları da dikkate alınmak suretiyle imal edilen ve amacına uygun veya öngörüldüğü şekilde kullanıldığında, çocukların veya üçüncü kişilerin ve çevrenin güvenlik ve/veya sağlığını tehlikeye atmayan oyuncakların“piyasaya arz edileceği” hüküm altına alınmıştır. Ayrıca piyasaya arz edilen bir oyuncak, öngörülen süre ve kullanım amacı dikkate alındığında, bu Yönetmelikte belirtilen temel gerekleri karşılamalıdır.
 
Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin öngördüğü şekilde CE işareti taşıyan oyuncakların, uygunluk değerlendirme işlemleri de dahil olmak üzere, bu Yönetmelik hükümlerine uygun olduğu kabul edilecektir. Ayrıca bu Yönetmeliğin kapsamında bulunan oyuncaklarla ilgili uyumlaştırılmış standartlara uygun olarak üretilmiş oyuncağın, Yönetmelik EK-II’ de öngörülen temel gereklere uygun olduğu da kabul edilecektir.
 
Yönetmelik EK-II ise; “Oyuncaklar İçin Temel Gerekler” başlığını taşımaktadır. Yönetmeliğin 6 ıncı maddesi hükümlerine uygun olması koşuluyla belirlenen “Genel Esaslar”a göre “çocukların normal davranışları göz önüne alınarak imal edilen oyuncakların amacına uygun veya öngörüldüğü şekilde kullanılması halinde, kullanıcılarla birlikte üçüncü kişiler de hastalık veya fiziksel yaralanma risklerine karşı korunmalıdır.” Bu riskler oyuncağın tasarım, üretim veya bileşimine ilişkin riskler, oyuncağın amacına uygun kullanımından kaynaklanan ve temel özelliklerini yitirmeksizin veya fonksiyonlarını değiştirmeksizin oyuncağın yapısı ve bileşimini değiştirerek tamamen giderilemeyecek riskler olarak sayılmıştır. Ayrıca “oyuncağın kullanımı esnasında mevcut olan risk derecesi, gerektiğinde çocukların bakıcılarının üstesinden gelebilmeleriyle veya kullanıcıların yeteneğiyle orantılı olmalıdır. Bu durum fonksiyonları, boyutları ve karakteristiklerinden dolayı özellikle 36 ayın altındaki çocukların kullanımına yönelik oyuncaklara uygulanır.” “Bu kurala uymak için gerektiği durumda, oyuncağın hangi yaşlara hitap ettiği ve/veya yalnız yetişkin bir kişinin gözetimi altında kullanılması gerektiği oyuncağın etiketi üzerinde belirtilmelidir.” “ Oyuncağın kullanımıyla bağlantılı riskler ve bunlardan korunma yolları, oyuncaklar ve/veya ambalajların üzerindeki etiketlerde ve kullanım kılavuzlarında kullanıcıların veya bakıcıların dikkatini özellikle çekecek şekilde belirtilmelidir.”
 
EK II’ de “Özel Riskler” sayılırken oyuncakların fiziksel ve mekanik özellikleri ayrıntılarıyla sayılmıştır. Buna göre; “oyuncakların kenarları, çıkıntıları, yayları, kabloları ve monte edilen parçaları, temasla meydana gelebilecek fiziksel yaralanma risklerini mümkün olduğu kadar azaltacak şekilde tasarlanmalı ve üretilmelidir.” Oyuncak tasarımlarının “fiziksel yaralanma riskini en aza indirecek şekilde tasarlanması” hüküm altına alınmıştır. Özel riskler başlığı altında ayrıca “ 36 ayın altındaki çocukların kullanması için tasarlanmış oyuncaklar, oyuncak parçaları ve ayrılabilir parçaları, emme ve/veya nefesle çekilmesini önleyecek boyutlarda” olması, “perakende olarak satılan oyuncaklar, parçaları ve ambalajları boğulma riski” içermemesi, “ateşlemeli tasarlanan bir oyuncağın ateşlenmesi halinde oluşacak fırlatıcı cisimlerin yapısı ve bileşenleri ile kinetik enerjiden kaynaklanan kullanıcıların veya üçüncü kişilerin fiziksel yaralanma riski, oyuncağın yapısı dikkate alındığında kabul edilebilir sınırlar dışında” olmaması, “oyuncağın içinde bulunan sıvı ve gazlar, oyuncağın fonksiyonlarına uygun nedenlerin dışında oyuncaktan sızması halinde, yanma, buhar yanığı veya diğer fiziksel yaralanmaya neden olabilecek şekilde sıcaklık ve basınca” ulaşmaması dikkat çekici düzenlemelerdir.
 
“Alevlenebilirlik” ile fonksiyonu itibariyle, 11/7/1993 tarihli ve 21634 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tehlikeli KimyasallarYönetmeliği’nde tanımlanan tehlikeli madde veya preparatlar dikkate alındığında; oyuncaklarda patlayıcı olmamalı veya oyuncaklar patlamaya müsait madde veya parçaları içermemelidir. Bu hüküm, EK-I’in 10 uncu maddesinde belirtilen “özellikle oyuncaklar için tasarlanmış patlama kapsülleri dışındaki patlama kapsüllerini de içeren havai fişekler (mer’i olan ve daha sıkı mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, oyuncaklarda kullanılan tüfek kapsülleri hariç)” şeklindeki düzenlemeye göre, tüfek kapsüllerine uygulanmayacaktır.
 
Yine Ek II’ de kimyasal oyun ve oyuncakların ne olduğu tanımlanmıştır. Bu tür oyuncaklar ise; yutma veya teneffüs sonucu veya deri, mukoza dokusu veya göze temas etmesi halinde hastalık veya fiziksel yaralanma riski yaratmayacak şekilde tasarlanmalı ve üretilmelidir. Oyuncaklar bütün durumlarda, belli ürün kategorilerine ilişkin mevzuata veya belli tehlikeli madde veya preparatların etiketlenmesi, kullanımının yasaklanması veya kısıtlanmasına ilişkin hukukî düzenlemelere uygun olmalıdır. Özellikle çocukların sağlığını korumak için, oyuncakların kullanımı sonucu belli maddelerin çözünebilir toksik ekstratlarının vücuttaki oranları, bir günde hangi düzeyleri geçmemesi gerektiği de gösterilmiştir. Oyuncaklar, onları kullanan çocukların sağlığına zarar verebilecek olan ve Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği’nde belirtilen tehlikeli maddeleri içermemeli, her durumda tehlikeli madde ve preparatlar, oyun esnasında olduğu gibi kullanılacak ise, bir oyuncağa katılması Yönetmelik’e göre kesinlikle yasaklanmaktadır. Bazı oyuncakların fonksiyonları itibariyle gerekli olması durumunda, belli bir miktarda madde veya preparatlara; özellikle, kimyasal deneylerde, maket yapımında, plastik veya seramik kalıplarda, minelemede, fotoğrafçılıkta veya benzer faaliyetlerde kullanılan maddelere, EK-IV’ ün 4 üncü bendinin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, etiketleme konusundaki düzenlemelere uygun olarak ve her madde için tanımlanan maksimum değerler çerçevesinde izin verilmektedir.
 
Oyuncakların “elektriksel özellikleri” sayılırken oyuncakların, herhangi bir enfeksiyon, hastalık ve mikrop kapma riskini önleyici hijyen ve temizlik şartlarına uygun tasarlanmaları ve üretilmeleri hedeflenmektedir. Ayrıca oyuncaklar, çocuk ve diğer şahısların sağlığına zarar verebilecek yapı ve oranda radyoaktif maddeler veya parçalar içermemeli, bu konuda 24/3/2000 tarihli ve 23999 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği uygulanacağına işaret edilmektedir.
 
1.4.   UYGUNLUK DEĞERLENDİRME İŞLEMLERİ VE ONAYLANMIŞ KURULUŞLAR
 
Yönetmeliğin Üçüncü Bölümünde ise “uygunluk değerlendirme işlemlerinin” nasıl yapılacağı açıklanmaktadır. Oyuncak üreticisi inceleme başvurusunu kendi seçtiği bir “onaylanmış kuruluşa” yapacaktır. 4. üncü maddenin (k) bendinde tanımlanan onaylanmış kuruluş: “Test, muayene ve/veya belgelendirme kuruluşları arasından, bu Yönetmelik çerçevesinde uygunluk değerlendirmesi faaliyetinde bulunmak üzere, Bakanlık tarafından belirlenerek 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun, 17/1/2002 tarihli ve 24643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ile Onaylanmış Kuruluşlara Dair Yönetmelik ve buYönetmelik’te belirtilen esaslar çerçevesinde yetkilendirilen özel veya kamu kuruluşları” anlamında kullanılmıştır. 
 
Bu Yönetmelik uyarınca uygunluk değerlendirme faaliyetinde bulunmak üzere görevlendirilecek kuruluşların; anılan Kanunda, Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ile Onaylanmış Kuruluşlara Dair Yönetmelikte ve EK-III’ de belirtilen asgari gerekleri taşıması gerekir.
 
 Buna göre, Bakanlık tarafından, uygunluk değerlendirme veya onaylanmış kuruluş olarak görevlendirilecek kuruluşlarda yeterli personel, fizik şartlar ve gerekli araç ve donanımın varlığı aranacaktır. Teknik yeterlilik ve personelin mesleki dürüstlüğü ve etiğin sağlanması zorunludur. Bu Yönetmelikte belirtilen testler yapılırken, raporlar hazırlanırken, belgeler düzenlenirken ve gözetim faaliyeti gerçekleştirilirken bağımsızlığın ve objektifliğin sağlanması ve oyuncaklarla doğrudan veya dolaylı ilgisi bulunan grup veya kişilerle ilişkilerde bulunan çalışanların ve teknik personelin bağımsızlığının ve objektifliğinin temini ile personel tarafından mesleki sırların korunması Bakanlık gözetimindedir. Ayrıca diğer mevzuat kapsamındaki sorumluluklar saklı kalmak kaydıyla, hukuki ve mali sorumluluğun bu kuruluşlar tarafından üstlenilmesi gereklidir. Bu koşulların yerine getirildiğini belirlemek üzere Bakanlık tarafından yıllık kontrol yapılacaktır. 
 
Bakanlık, Türkiye’de yerleşik olan test, muayene ve/veya belgelendirme kuruluşları arasından uygun göreceği sayıda kuruluşu, bu Yönetmelik kapsamındaki uygunluk değerlendirme faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere yetkilendirecektir.
 
Bakanlık, yetkilendirilen test, muayene ve/veya belgelendirme kuruluşunun adını, adresini, uygunluk değerlendirmesi yapacağı modüller ile ürünleri, Komisyona bildirilmesi için Müsteşarlığa iletir. Bu kuruluşlar, bu bilgiler ile Komisyon tarafından verilecek kimlik kayıt numarasının Bakanlık tarafından, Resmî Gazete’ de yayımlanması ile onaylanmış kuruluş statüsünü elde ederler.
 
Bakanlığın, onaylanmış kuruluşun EK-III’ de belirtilen gerekleri taşımadığını tespit etmesi halinde, Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları ile Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ile Onaylanmış Kuruluşlara Dair Yönetmeliğin 6 ncı maddesi uygulanır. Bakanlık, onaylanmış kuruluşların faaliyetlerinin geçici olarak durdurulması veya onaylanmış kuruluş statüsünün kaldırılmasına ilişkin kararları, Resmî Gazete’de ilan eder ve bu kararını ayrıca, Komisyon’a bildirilmek üzere Müsteşarlığa iletir.
 
Onaylanmış kuruluşlar bilgi, kayıt ve belgeleri, gerektiğinde Bakanlığa sunmak üzere muhafaza ederler.
 
Onaylanmış kuruluşlar ile ilgili bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ile Onaylanmış Kuruluşlara Dair Yönetmelik hükümleri tatbik edilir.
 
Yönetmelik hükümlerine göre "CE" harflerinden oluşan “uygunluk işareti” üreticinin adı ve/veya ticaret unvanı ve/veya markası ve adresi, oyuncağa veya ambalajına görülebilecek, kolayca okunabilecek ve silinemeyecek bir şekilde iliştirilecektir. Küçük oyuncak veya küçük parçalardan oluşan oyuncaklarda ise, bu bilgiler aynı şekilde ambalaja, etikete veya broşüre iliştirilir.Bu bilgilerin oyuncağa iliştirilemediği durumlarda tüketiciler, bu bilgileri saklamaları konusunda uyarılmalıdır.
 
 
 
1.5.   OYUNCAKLARIN KULLANIMINDA ALINACAK TEDBİRLERE İLİŞKİN UYARI VE İŞARETLER
 
Ayrıca Sağlık Bakanlığı, piyasaya arz edilecek bütün oyuncakların ambalajlarında, etiketlerinde ve broşür/kullanım kılavuzlarında yer alan bilgilerin tamamını ve özellikle bazı oyuncaklar için Yönetmelik EK- IV de yer alan tedbirlerin ve uyarıların veya bunların bir kısmının Türkçe olarak hazırlanmasını talep edecektir.
 
Ek-IV’ de “Oyuncakların Kullanımında Alınacak Tedbirlere İlişkin Uyarı Ve İşaretler” gösterilmiştir. Buna göre oyuncakların kullanımlarıyla ortaya çıkabilecek riskleri azaltmak için uygun ve okunaklı uyarılarla donatılacak ve özellikle:
 
1) 36 aydan küçük çocuklara yönelik olmayan oyuncaklar: 36 aydan küçük çocuklar için tehlikeli olabilecek oyuncaklar, kullanım kılavuzunda bu kısıtlamayı gerektiren riskleri belirten kısa bir not ile birlikte "36 aydan küçük çocuklar için uygun değildir" veya "üç yaşından küçük çocuklar için uygun değildir" gibi bir uyarı taşımalıdır.
 
2) Çocuk kızakları, bir kirişe bağlanan asılı oyuncaklar, çemberler, trapezler, ipler ve benzeri oyuncaklar: Böyle oyuncaklara; kontrolünün ve askı, bağlantı parçaları, demirleme yeri gibi ana parçalarının bakımının belli aralıklarla yapılması gerektiği ve bu kontrollerin yapılmaması durumunda, oyuncağın düşme ve devrilmesi halinde yaratabileceği tehlikelere ilişkin açıklamaları içeren talimatlar iliştirilir.
 
Talimatlar, yanlış kurulması halinde tehlike arz edebilecek parçaları belirterek, oyuncağın doğru olarak kurulmasına ilişkin bilgileri de içermelidir.
 
3) İşlevsel oyuncaklar: İşlevsel oyuncaklardan kastedilen, yetişkinlerin kullanımına yönelik olan araç veya aletlerin, aynı işleve sahip küçük ölçekli modelleridir. İşlevsel oyuncaklarda veya ambalajlarında "Dikkat: Yetişkin birinin gözetiminde kullanılacaktır" ibaresi yer almalıdır.
 
Bu oyuncaklara, kullanıcı tarafından alınacak tedbirlerle ve çalıştırma talimatları ile bu tedbirlerin alınmaması durumunda kullanıcıya verebileceği zararlarla birlikte, oyuncağın bir prototipi veya taklidine ilişkin talimatlar da iliştirmelidir. Ayrıca bu talimatlarda, oyuncağın çok küçük çocukların ulaşamayacağı yerde saklanması gerektiği de belirtilmelidir.
 
4) Tehlikeli madde veya preparatları içeren oyuncaklar: Kimyasal oyuncaklar;
 
a) Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yapısı gereği tehlikeli maddeleri veya preparatları içeren oyuncakların kullanım talimatları; bu maddelerin veya preparatların tehlikeli yapısına ve oyuncağın türüne tam uygun olan madde veya preparatlarla birleştiğinde oluşacak tehlikelerden kaçınmak için kullanıcı tarafından alınması gereken tedbirlere ilişkin uyarıları içermelidir. Bu tür oyuncağın kullanımından kaynaklanan ciddi kazalarda, yapılması gereken ilk yardım belirtilmelidir. Bu oyuncaklarda çok küçük çocukların ulaşamayacağı yerde muhafaza edilmesine ilişkin bilgi de yer almalıdır.
 
b) (a) bendinde belirtilen talimatlara ek olarak, kimyasal oyuncakların, ambalajlarında aşağıda belirtilen uyarı yer almalıdır:
 
"Dikkat: Sadece (üretici tarafından belirlenecek yaş) yaşın üzerindeki çocuklar içindir. Yetişkinlerin gözetiminde kullanılır." Özellikle, kimya setleri, plastik yerleştirme setleri, seramik minyatür atölyeler, mineleme veya fotoğrafçılık ve benzeri oyuncaklar, kimyasal oyuncaklar olarak kabul edilir.
 
5) Paten ve kaykaylar: Bu ürünler, oyuncak olarak satışa sunulduğunda, "Dikkat: Koruyucu ekipman giyinmelidir" uyarısını üzerinde taşımalıdır. Ayrıca kullanım kılavuzu, oyuncakların üçüncü kişilere ve kullanıcılara zarar verebilecek düşme veya çarpmalardan kaçınmaları için azami dikkat ve özen göstererek kullanılması gerektiğini belirten uyarıyı içermelidir. Tavsiye edilen kask, eldiven, dizlik, dirseklik gibi koruyucu ekipman hakkında açıklayıcı bilgiler de verilmelidir.
 
6) Suda kullanılan oyuncaklar: EK-2’nin II/l-f. maddesinde tanımlanan suda kullanılan oyuncaklar, TS 5217 EN 71-1 ve TS 5218 EN 71-2 sayılı uyumlaştırılmış standardın ilgili kısımlarında belirtilen hususlara uygun aşağıda yer alan uyarıyı içermelidir: "Dikkat: Sadece çocuğun boyunu geçmeyen derinlikteki suda ve gözetim altında kullanılacaktır."
 
1.6.   DANIŞMA KOMİSYONLARI, (CE) İŞARETİ, MÜEYYİDELER VE YÜRÜRLÜK
 
Bakanlık, gerektiğinde oyuncaklar ve standartlar konusunda “Danışma Komisyonu” oluşturur. Danışma Komisyonunun oluşturulması, çalışma usul ve esasları ile görev, yetki ve sorumlulukları, bu Yönetmeliğin yayınlanmasından itibaren bir yıl içinde Bakanlıkça çıkarılacak yönerge ile belirlenir.
 
Oyuncakların piyasa gözetimlerinde ve denetimlerinde, bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, 17/1/2002 tarihli ve 24643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik hükümleri uygulanır.
 
Bakanlık, EK-II’ de belirtilen temel gerekleri karşılamayan oyuncakların piyasaya arz edilmesini önlemek üzere, bu Yönetmelik hükümleri ile Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca gerekli tüm tedbirleri alır.
 
Bakanlık, üretilen ve amacı doğrultusunda kullanılan CE işaretli oyuncakların, tüketicilerin ve/veya üçüncü kişilerin güvenliğini ve/veya sağlığını tehdit etmesi durumunda, piyasadan toplatılmasını veya piyasaya arzının yasaklanmasını teminen Kanunun 11 inci ve 12 inci maddeleri hükümleri çerçevesinde gerekli işlemleri yapar.[1]
Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, 4703 sayılı Kanunun ve ilgili diğer mevzuatın hükümleri uygulanacaktır. Ayrıca bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davranan veya faaliyet gösterenler hakkında, Kanun ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile fiilin niteliğine ve ağırlığına göre ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır.
 
Halen faaliyet gösteren ve bu Yönetmelik kapsamında yer alan oyuncakları üreten, dağıtan ve satan işyerleri, bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten yürürlüğe gireceği tarihe kadar olan süre içinde durumlarını Yönetmelik hükümlerine uygun hale getirmek zorundadır.
 
Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülecek olan bu Yönetmelik yayımı tarihinden 18 ay sonra 17 Kasım 2003 tarihinde yürürlüğe girecektir.
 
II-         UMUT VAKFI “OYUNCAKLAR HAKKINDA YÖNETMELİK”
            İÇİN    OLUŞTURULAN    ÇALIŞMA      KOMİSYONU
 
Bu Yönetmeliğin, Sağlık Bakanlığı tarafından “Ulusal Sağlık Programı Çerçevesinde Mevzuat Uyumu” çalışmalarına göre Tüketicinin Sağlık ve Güvenliğinin Korunması esas alınarak hazırlandığı anlaşılmaktadır. Yönetmeliğin amacıoyuncakların tasarımı, üretimi, piyasaya arzı, dağıtımı ile piyasa gözetim ve denetimine ilişkin usul ve esasları belirlenmesi olarak gösterilmekte ve “oyuncak” tanımı yapılmaktadır. Yönetmelik “oyuncak” tanımı yapmakta örneğin Ek-I’de “Havalı tabanca ve tüfekler”, “Sapan ve benzeri oyuncaklar”, “Gerçek ateşli silahların aslına uygun kopyaları” gibi ürünlerin “oyuncak” olmadığı ve hangi ürünlerin oyuncak sayılmayacağını belirtilmekte, EK-II’ de Oyuncaklar için Temel Gerekler”e işaret edilmektedir.
 
Umut Vakfı olarak Yönetmeliğin Uluslararası Sözleşmeler ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre; “çocuk” / “oyuncak” / “silah ve benzeri ürünler” gibi kavramların yeniden incelenmesi ve dikkate alınması gereken diğer konuların neler olabileceğinin saptanmasında yarar görülmüştür. Bu amaçla Kamil Kehale, Ayhan Akcan, Oğuz Polat, Neylan Ziyalar, Mustafa Ruhi Şirin, Timur Demirbaş, Fikret İlkiz ve Aşkın Yaşar’ın’ katılımı ile Çalışma Komisyonu oluşturulmuş; ayrıca, Oyuncak Yönetmeliği Komisyonu’na katılım için Emniyet Müdürlüğü Çocuk Bürosu ile Jandarma Komutanlığı Çocuk Bürosu’ndan isimler tespit edilerek kendilerine çağrı gönderilmesine karar verilmiştir.
 
23 Haziran 2003 Pazartesi günü Umut Vakfı merkezinde Çalışma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirmiştir. Bu toplantıda Çalışma Komisyonu Oyuncak Yönetmeliğinin anılan amaç çerçevesinde gözden geçirilmesi için “uzmanlardan” görüş istenmesine karar verilmiştir. Yirmi iki kişiye gönderilen çağrı yazısında; Yönetmeliğin Çocuk Hakları Sözleşmesine göre; “çocuk” / “oyuncak” / “silah ve benzeri ürünler” gibi kavramlar açısından incelenmesi ve dikkate alınması gereken diğer konuların neler olabileceğinin saptanarak Umut Vakfına görüşlerin yazılı olarak bildirilmesi istenilmiştir.
 
Çağrı yazısına ayrı ayrı verilen yanıtlarla 9 “görüş” bildirilmiştir. 
Prof. Dr. Oğuz Polat,
Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu, 
Prof. Dr.Mübeccel Gönen,
Prof. Dr. Bekir Onur,
Prof. Dr. Mücella Uluğ,
Av.Betül Onursal,
Mustafa Ruhi Şirin,
Av.Aşkın Yaşar Topuzoğlu tarafından gönderilen görüşlerle,
Prof. Dr. İ.Hamit Hancı ile Doç. Dr.Betül Ulukol, Yrd.Doç. Dr. Nezih Varol, Yrd.Doç. Dr. Gürol Cantürk ve Uzm.Dr. Burcu Eşiyok müşterek imzalı raporu Çalışma Komisyonunun 01.09.2003 günlü toplantısında değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme toplantısında gönderilen raporların “rapor” haline getirilmesi önerisi benimsenmiştir.
 
III-        ÇALIŞMA KOMİSYONUNA GÖNDERİLEN RAPORLAR HAKKINDA RAPOR
 
3.1.            ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME VE NİTELİĞİ 
 
Çocuk hakları alanında atılan ilk adım 1924 yılında gerçekleştirildi. Milletler Cemiyeti döneminde Cenevre’de beş ilkeden oluşan bir bildirge Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından benimsenerek 20 Kasım 1959 tarih ve 1386 (XIV) sayılı karara dönüştürüldü. Birleşmiş Milletler bu karardan sonra “İnsanlık çocuklara kendisi için en iyi olanı vermelidir” amacından hareketle on ilke geliştirdi. 1978 , Uluslararası Çocuk Yılı kabul edildi. Polonya Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 1959 tarihli Genel Kurulu kararına dayanarak Birleşmiş Milletlere çocuk hakları üzerine sözleşme taslağı sundu. BM İnsan Hakları Komisyonu içindeki bir çalışma grubu 1987 yılına kadar süren çalışmalar sonunda sözleşme taslağı hazırladı. Bu Taslak BM Çocuk Hakları Bildirgesinin 30.uncu yıldönümü olan 1989 yılı Genel Kuruluna sunuldu. “ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME” Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 Tarihinde kabul edildi. Sözleşme 2 Eylül 1990 tarihinde 20 ülkenin Parlamentosu tarafından onaylanmak suretiyle uluslararası hukuk açısından yürürlüğe girdi.[2]
Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, Sözleşmenin Başlangıcında yer aldığı üzere Çocuk Hakları Bildirisinde de belirtildiği gibi "çocuğun gerek bedensel gerek zihinsel bakımdan tam erginliğe ulaşmamış olması nedeniyle doğum sonrasında olduğu kadar, doğum öncesinde de uygun yasal korumayı da içeren özel güvence ve koruma gereksiniminin bulunduğu"nu hatırda tutmaktadır. Ayrıca çok güç koşullar altında yaşayan ve bu nedenle özel bir ilgiye gereksinimi olan çocukların gelişmesi bakımından her halkın kendine özgü geleneklerinin ve kültürel değerlerinin taşıdığı önemi göz önünde tutan devletler özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki çocukların yaşama koşullarının iyileştirilmesi için uluslararası işbirliğinin taşıdığı önemin bilincinde olduklarını kabul etmektedirler. (Sözleşme – Önsöz)
Türkiye 14.09.1990 tarihinde bu sözleşmeyi imzaladı. 09.12.1994 tarihinde 4048 sayılı Yasa ile “İhtirazi kayıtla” onaylanması uygun bulundu. Bakanlar Kurulu tarafından 23.12.1994 tarihinde 94/6423 sayılı kararla onaylanarak 27.01.1995 gün ve 22184 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. [3]
1982 Anayasasının 90. maddesinin son fıkra hükmüne göre “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz”. Bu madde hükmüne göre Sözleşmeler yasa hükmündedir. Hatta uluslararası sözleşmeler yasalardan biraz farklı olarak Anayasaya daha yaklaşmaktadır. En azından Anayasaya yeni bir anlam ve kazandırıcı bir ağırlık taşımaktadırlar. Uluslararası sözleşme hükümlerinin Anayasaya aykırılığı ileri sürülemeyeceğine göre o hükümleri anayasa ile birlikte düşünmek ve Anayasayı onlarla birlikte yorumlamak gerekecektir. Anayasanın, ya da herhangi bir yasanın çatışması durumunda sözleşme uygulanacaktır. Anayasanın 90. maddesi hükmüne göre iç hukuk yönünden uluslararası sözleşmelerin üstünlüğü ilkesi benimsenmiştir.[4]
3.2.            ÇHDS VE YÖNETMELİK HAZIRLANMA TARİHİNİN YARATTIĞI SONUÇ
 
Bu durumda Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi iç hukukumuz açısından 27 Ocak 1995 tarihinden itibaren “Kanun” hükmündedir. O nedenle bu tarihten itibaren yapılacak olan yasal düzenlemelerde ÇHDS’nin (Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin / Sözleşme) dikkate alınması Anayasa gereğidir. ÇHDS ve Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Yönetmelik birlikte değerlendirildiğinde ortaya şöyle bir sonuç çıkmaktadır: Uyum Yasaları çerçevesinde, bu Yönetmeliğin hazırlanmasında; 3 Mayıs 1988 tarihli Konsey Direktifi (88/378/CEE) ile bu Direktifi Tadil Eden 22 Temmuz 1993 tarihli ve 93/68 EEC sayılı Konsey Direktifi esas alınmıştır. Oysa çocuklarla ilgili tüm yasaların ve mevzuatın düzenlenmesinde ÇHS temel alınmalıdır. 1988 ve 1993 yıllarındaki düzenlemelerin bu Sözleşme ile örtüşmesi gerekmektedir. Ancak bu koşul gerçekleştiğinde 27 Ocak 1995 tarihinden sonra yapılan düzenlemeler yürürlükte sayılabilir. Aksi durumda Sözleşmenin ilgili hükümleriyle örtüşmeyen düzenlemeler yürürlükte kabul edilmemelidir.
 
Bu durumda “Oyuncaklar Hakkında Yönetmelik”in ÇHDS’ne “uyumlu duruma” getirilmesi yönünde bir yaklaşımın benimsenmesinde yarar görülmüştür.
 
3.3.            ÇHDS HÜKÜMLERİ KARŞISINDA OYUNCAKLAR HAKKINDA YÖNETMELİK
 
Ayrıca “Oyuncaklar Hakkında Yönetmelik” Konsey Direktifinin “çevirisinden” ibarettir. Amacı da oyuncakların teknik yönden tehlike yaratmasını önlemek için AB ülkeleri arasında ortak standart oluşturmaktan ibarettir.
 
Yaygın şiddet içeren oyuncakların ve şiddet kültürünün önlenmesine yönelik çalışmaların yapılmasında yarar vardır. Silah sanayinin ve şiddetin dünyayı bu denli sardığı bir ortamda çocuklara yönelik çalışmayı uzun soluklu bir mücadele olarak değerlendirip; daha geniş bir çalışma alanı yaratılmasının önemli olduğu vurgulanmaktadır. “Oyuncaklar Hakkında Yönetmelik” adı “Oyuncakların Güvenliği ile İlgili Yönetmelik” veya “Oyuncakların Güvenliğine Dair Yönetmelik” olarak değiştirilmelidir.
 
ÇHDS’nin ana felsefesi olan çocuk özne dikkate alınarak Oyuncak Yönetmeliği yeniden değerlendirilmelidir. Sadece ÇHDS değil ayrıca“Dünya Çocukları İçin Barış Kültürü ve Şiddete Karşı Uluslararası On Yılı” belgeleri doğrultusunda düzenleme yapılarak anılan belgelere uygun olması önerilmektedir. Yeniden ve daha geniş kapsamlı olarak “oyuncak yönetmeliğinin” hazırlanması ve diğer ülke mevzuatlarının da ayrıca incelenerek çocuğun eğitim, gelişim ve hukuki gereksinimlerini karşılamaya yönelik bir hedef amaçlanmalıdır. Bu bağlamda Türk Hukukunun gözden geçirilmesi önerilmiştir. [5]    
Oyun ve oyuncakların en önemli etkileri olarak çocuğun sosyalleşme sürecine olan etki ve katkılarıdır. Özellikle oyun yoluyla doğru-yanlış, iyi-kötü, güzel-çirkin gibi ahlaki kavramlar ile görev, sorumluluk ve davranış biçimlerinin öğrenilebildiği göz önüne alındığında çocukların erken denemde silahların kullanıldığı video oyunları ve oyuncak silahlarla tanışmalarının önlenmesi gerektiği açıktır. Bu tür tanışıklık çocuğun silahlarla tanışmalarının önlenmesi gerektiği açıktır. Bu tür tanışıklık çocuğun silahlarla ilgili tehlikelerin ciddiyetini kavramalarını engelleyecektir. Ayrıca literatürde herhangi bir materyali atan ve püskürten, çatapat patlatan silahların çocuklarda yaralanmaya neden olduğu bilinmektedir.            
Bu nedenle çocukların erken yaşta oyuncak silahlarla tanışıklıkları ve herhangi bir materyal atan tiplerini oyuncak olarak kullanmaları önlenmelidir. [6]
Sonuç olarak ÇHDS ile “Oyuncak Yönetmeliği” arasında içerdikleri maddeler açısından değil dayandıkları ilkeler ve kurallar açısından ilişki kurmanın daha doğru olacağı görüşü dile getirilmiştir. Bu bağlamda, oyuncak silahlardan çok şiddete yönelik oyuncaklardan, oyuncakların şiddet üretmeye uygun olup olmadığından söz etmenin daha uygun olacağı ve daha geniş bir bakış açısının yaratılmasında yarar bulunduğu dile getirilmiştir. [7]
“Oyuncak Yönetmeliği”nin bu bakış açısı içinde değerlendirilmesi nedeniyle Sözleşmenin 2 inci maddesinde “ayrımcılığın önlenmesi”[8], 3 üncü maddesinde “çocuğun yüksek yararı”[9], 6 ıncı maddede “çocuğun yaşama ve gelişme hakkı”[10], 12 inci maddede “çocuğun görüşlerinin dikkate alınması”[11] gereklidir.
18 yaşından küçük herkesin çocuk ve gelişen ihtiyaçlara göre birey olarak kabul edilerek, çocuk hakkında alınan her kararda çocuğun görüşünün alınması, çocukla ilgili her işlemde çocuğun yüksek yararının göz önünde tutulması, ayrımcılık yapılmaması anne-baba sorumluluğunun esas alınması, bu sorumluluğa devletin destek vermesi, anne-babaların sorumluluklarını yerine getirmemesi halinde devletin sorumluluğunu devir almak zorunda olduğu kabul edilmelidir. Bu ilkeler göz önünde tutularak “Oyuncak Yönetmeliği” yeniden değerlendirilmelidir.[12]    
3.4. ÇHDS MADDE 31 VE OYUN / OYUNCAK / OYNAMA / EĞLENCE VE ÇOCUK
Sözleşmenin 24, 29, 38 ve diğer maddelerine yapılan atıflarla “Oyuncak Yönetmeliği” değerlendirilmiştir. Ancak gönderilen görüşlerde ÇHDS’nin 31 inci maddesi üzerinde en çok durulan maddedir. Bu madde aynen şöyledir:
Madde 31:
1. Taraf Devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar.
2. Taraf Devletler, çocuğun kültürel ve sanatsal yaşama tam olarak katılma hakkını saygı duyarak tanırlar ve özendirirler ve çocuklar için, boş zamanı değerlendirmeye, dinlenmeye, sanata ve kültüre ilişkin (etkinlikler) konusunda uygun ve eşit fırsatların sağlanmasını teşvik ederler.
Sözleşme ve Yönetmelik hükümleri özellikle 31 inci madde çerçevesinde değerlendirilmelidir. Çünkü bu madde çocuğun çok önemli haklarından birisi olan dinlenme, boş zaman, oyun oynama ve toplu eğlence etkinliklerine, kültürel ve sanatsal yaşama katılma haklarına ilişkindir. Bu madden yola çıkılarak “oyun” tanımlaması ve “Oyuncak” tanımı önem kazanmaktadır.
“Oyun” çocukluk dönemine özgü ilginç bir terimdir. Burada çocukların, yetişkinlerin denetimi dışında gerçekleşen, mutlaka belirli kurallara bağlı olmayan etkinlikleri söz konusudur. Oyun ve oyuncaklarla oynama gelişmenin vazgeçilmez parçasıdır.
Karşılıklı uzlaşma, paylaşma ve insanın kendi kendini denetlemesi gibi bir çok sosyal beceri, başka çocuklarla oynanan ve denetlenmeyen oyunlar ve oyuncaklarla kazanılır.
“Çocukların Oyun Hakları Bildirgesi” benimsenmelidir. Bu Bildirge başlıca beş hükümet biriminin harekete geçmesi çağrısını içinde barındırmaktadır. Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, boş zaman ve planlama...Bu birimlerin görevlileri, ticari ya da şiddet yüklü oyunlara ve oyuncaklara karşı daha masum oyunları ve oyuncakları teşvik edecektir.
Oysa Türkiye’de 31.maddenin uygulanması yönünde somut herhangi bir girişim yoktur. Somut eylemler için hükümetin sorumlu olan bölümleri belirlenmeli ve bunlar arasında eşgüdüm sağlanmalıdır. Hükümet dışı kuruluşlar ile birlikte çalışacak sivil toplum kesimi belirlenmelidir. Yasalar ve uygulamalar bakımından tüm çocukları kapsayacak biçimde kapsamlı bir araştırma tamamlanmalıdır. İzleme ve değerlendirme mekanizmaları geliştirilmeli, uluslararası diğer standartlar göz önünde tutulmalı, gerekli kaynaklar yaratılmalı, 31 inci maddenin uygulamalarına ilişkin sonuçlarının yetişkinler ve çocuklar tarafından geniş ölçüde bilinmesi sağlanmalıdır.[13]  
 
3.5. “OYUNCAK YÖNETMELİĞİ” HAKKINDA DİĞER ÖNERİLER 
Yönetmeliğin Ek I’in 20. maddesinde yer alan “ gerçek silahların aslına uygun kopyaları”nın oyuncak olarak kabul edilmediği, ancak “aslına uygun” ifadesinin amacı daralttığı, aksine yorumla “aslına uygun olmayan kopyaların” oyuncak kabul edilebileceği gibi bir anlam çıkabileceği görüşü iletilmiştir. O nedenle bu maddedeki “aslına uygun” ifadesinin çıkarılmasının uygun olacağı bildirilmiştir. Ayrıca oyuncak ambalajı üzerine “ Oyuncak olarak imal edilmiş silah benzeri materyaller çocukların ruh ve beden sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir” uyarısının konulmasında yarar görülmüştür. [14]
Yönetmeliğin Madde 4 /f ve Madde 5’deki “sağlık” kavramının Dünya Sağlık Teşkilatının kabul ettiği bir tanıma kavuşturulması önerilmiştir. “ Sağlık, sadece hastalık ve sakatlığın bulunmaması değil, fiziksel, ruhsal ve moral, sosyal tam bir iyilik halidir" şeklindeki sağlık tanımının Yönetmelikte yer alması istenilmiştir.[15]
Ayrıca Yönetmeliğin Ek II Kısmının 3 üncü maddesindeki “kimyasal özellikler” kısmına;
“ Oyuncaklar alışkanlık veya bağımlılık yapma riski taşıyan belirli şekilde koku yaymayacak veya kokmayacak tarzda tasarlanmalı ve üretilmelidir” şeklinde maddenin eklenmesi,
Yine Yönetmeliğin EK II Kısmındaki 4. maddesindeki “Kimyasal Özellikler” kısmına da;
“ Oyuncaklar gözlere zarar verecek lazer ışınını yaymayacak biçimde tasarlanmalı ve üretilmelidir” şeklinde madde eklenmesi önerilmiştir.[16]
 
Yönetmelik hükümlerine göre Sağlık Bakanlığınca belirlenecek ve yetkilendirilecek “Onaylanmış Kuruluşlar”da Çocuk gelişim uzmanları, Çocuk Psikiyastristleri ve psikologların görevlendirilmesi istenilmiştir. Danışma Komisyonlarının da uzmanlardan oluşması önerilmiştir.[17]
 
Gönderilen Raporların ortak paydası “sürekli eğitim”dir. Çocukları Oyuncak Silahlardan Arındırma Projesi çok yerinde bir çalışma olarak değerlendirilmiştir. Yönetmeliğin uzmanlar tarafından tartışıldığı açık oturumların yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce gerçekleştirilerek toplumun aydınlatılması önerilmektedir. Sözleşmenin 31 inci ve eğitimin yer aldığı 29 uncu madde dikkate alınarak oyuncak / silah / şiddet kavramlarının ve oyunlarının somut örneklerle ele alınarak anne-babaların eğitilmesi ve bakıcılarla, öğretmenlerin, çocukların seminerlerle aydınlatılması üzerinde önemle durulmaktadır.[18]
 
 
 
 
 

[1] 4703 Sayılı “Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun”:
Ürünün piyasaya arzının yasaklanması, toplatılması ve bertarafı
MADDE 11. – İlgili teknik düzenlemeye uygunluğu belgelenmiş olsa dahi, bir ürünün güvenli olmadığına dair kesin belirtilerin bulunması halinde, bu ürünün piyasaya arzı, kontrol yapılıncaya kadar yetkili kuruluşça geçici olarak durdurulur. Kontrol sonucunda ürünün güvenli olmadığının tespit edilmesi halinde, masrafları üretici tarafından karşılanmak üzere, yetkili kuruluş;
a) Ürünün piyasaya arzının yasaklanmasını,
b) Piyasaya arz edilmiş olan ürünlerin piyasadan toplanmasını,
c) Ürünlerin, güvenli hale getirilmesinin imkânsız olduğu durumlarda, taşıdıkları risklere göre kısmen ya da tamamen bertaraf edilmesini,
d) (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen önlemler hakkında gerekli bilgilerin, masrafları üreticiden karşılanmak üzere, ülke genelinde dağıtımı yapılan iki gazete ile ülke genelinde yayın yapan iki televizyon kanalında ilanı suretiyle, risk altındaki kişilere duyurulmasını, Sağlar.
Risk altındaki kişilerin yerel yayın yapan gazete ve televizyon kanalları vasıtasıyla bilgilendirilmesinin mümkün olduğu durumlarda, bu duyuru yerel basın ve yayın organları yoluyla, risk altındaki kişilerin tespit edilebildiği durumlarda ise bu kişilerin doğrudan bilgilendirilmesi yoluyla yapılır.Bu madde kapsamında alınacak önlemler, gerektiğinde Komisyona iletilir.
MADDE 12 ise ceza hükmüdür. Bu Kanunun 5 inci maddesine aykırı hareket edilmesihalinde iki milyar lira ile 25 milyar lira arasında değişen para cezalarının uygulanacağı, idari para cezaları bir yıl içinde tekerrür ederse iki katı uygulanacağı , her yıl hpara cezalarının artırılacağı ve Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
 
[2] Prof. Dr. Tekin Akıllıoğlu. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme. AÜ.SBF İnsan Hakları Merkezi Yayınları No:13 Ankara. Mart 1995.
[3] Av.Aşkın Yaşar Topuzoğlu. Oyuncak Yönetmeliği ile İlgili Değerlendirme. Hukuksal Niteliği Açısından. Rapor. İstanbul 1995
 
[4] Yrd.Doç. Dr. Naz Çavuşoğlu. İHAS ve Avrupa Topluluk Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler Üzerine. A.Ü. S.B.F. İnsan Hakları Merkezi Özel Dizi No.1 Ankara. 1994 Sayfa 87-88. Ayrıca Dip not (3). Bakınız Necmi Yüzbaşıoğlu. Türk Anayasa Yargısında Anayasallık Bloku. İstanbul. 1991 s.47. Mümtaz Sosyal.” Anayasaya Uygunluk Denetimi ve Uluslararası Sözleşmeler”in Anayasa Yargısı. Anayasa Mahkemesi Yayınları. No.5 . Ankara 1986. S.7,17. Av.Aşkın Yaşar Topuzoğlu Raporunda aynı görüşe katılmaktadır. 
[5] Av.Aşkın Yaşar Topuzoğlu. Oyuncak Yönetmeliği ile İlgili Değerlendirme. Hukuksal Niteliği Açısından. Rapor. İstanbul 1995. Mustafa Ruhi Şirin. Çocuk Vakfı Başkanı. 1 Eylül 2003 gün ve 2003 / 019 sayılı Yazısı. Av. Betül Onursal. Oyuncak Yönetmeliği. 30.07.2003 günlü Raporu.
[6] Prof. Dr. İ.Hamit Hancı ile Doç. Dr.Betül Ulukol, Yrd.Doç. Dr. Nezih Varol, Yrd.Doç. Dr. Gürol Cantürk ve Uzm.Dr. Burcu Eşiyok müşterek imzalı rapor.
 
[7] Prof. Dr. Bekir Onur. Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Oyuncak Yönetmeliğine İlişkin Rapor.
 
[8] ÇHDS / Madde 2
1. Taraf Devletler, bu Sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler.
2. Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının, yasal vasilerinin veya ailesinin öteki üyelerinin durumları, faaliyetleri, açıklanan düşünceleri veya inançları nedeniyle her türlü ayırıma veya cezaya tabi tutulmasına karşı etkili biçimde korunması için gerekli tüm uygun önlemi alırlar.
 
[9] ÇHDS / Madde 31. Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir.
2. Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının, vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de göz önünde tutarak, esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar.
3. Taraf Devletler, çocukların bakımı veya korunmasından sorumlu kurumların, hizmet ve faaliyetlerin özellikle güvenlik, sağlık, personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından, yetkili makamlarca konulan ölçülere uymalarını taahhüt ederler.
 
[10] ÇHDS / Madde 61. Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
2. Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.
 
[11] ÇHDS / Madde-121. Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar.
2. Bu amaçla, çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı, ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa, özellikle sağlanacaktır.
 
[12] Av.Aşkın Yaşar Topuzoğlu. Oyuncak Yönetmeliği ile İlgili Değerlendirme. Hukuksal Niteliği Açısından. Rapor
 
[13] Prof. Dr. Oğuz Polat. Oyuncak Yönetmeliği İle İlgili Görüşler.
[14] Prof. Dr. İ.Hamit Hancı ile Doç. Dr.Betül Ulukol, Yrd.Doç. Dr. Nezih Varol, Yrd.Doç. Dr. Gürol Cantürk ve Uzm.Dr. Burcu Eşiyok müşterek imzalı rapor. 
 
[15] Av.Betül Onursal. Oyuncak Yönetmeliği. Dünya Sağlık Teşkilatının “sağlık” tanımı: “ Sağlık, sadece hastalık ve sakatlığın bulunmaması değil, fiziksel, ruhsal ve moral, sosyal tam bir iyilik halidir"
 
[16] Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu. 8.8.2003 günlü Yönetmelik hakkındaki yazısı.
 
[17] Av.Betül Onursal. Oyuncak Yönetmeliği. 30.7.2003 günlü Rapor. 
Prof. Dr. İ.Hamit Hancı ile Doç. Dr.Betül Ulukol, Yrd.Doç. Dr. Nezih Varol, Yrd.Doç. Dr. Gürol Cantürk ve Uzm.Dr. Burcu Eşiyok müşterek imzalı rapor. 
 
[18] Prof.Dr. Mücella Uluğ. 6.8.2003 günlü Raporu. Prof. Dr.Mübeccel Gönen. 7.8.2003 günlü yazısı. Diğer Raporlar.